Oluşturulma Tarihi: Ağustos 13, 2003 00:00
17 temmuz tarihli Hürriyet Avrupa’nın birinci sayfasında okudum haberi:“Bol Kepçe satıldı.Berlin’de tencere yemekleriyle ünlenen ve 33 yıl boyunca 24 saat kapıları kapanmadan Türk-Alman birçok ünlünün yemeğini yediği Bol Kepçe Lokantası satılarak tarihe karıştı.33 yıl sonra kapısına kilit vurulan Bol Kepçe lokantasının yeni sahipleri tarafından başka bir adla önümüzdeki günlerde açılacak. Lokantayı çocukları ve torunlarıyla bugünlere getiren sahibi Ahmet Yeter de en az lokantası kadar ünlü. Türk mutfağının tencere yemekleriyle yediden yetmişe Berlinli Türklerin damağında taht kuran Bol Kepçe’nin satılması, müdavimleri arasında üzüntüyle karşılandı.***Bol Kepçe’nin satılmasına üzülenlerden biri de benim.Beni Bol Kepçe’ye ilk kez Berlin muhabirlerimizden Aydın Ulun götürmüştü.Midemde yangın vardı, midem iyice yorgundu. Böyle durumlarda kendi ilacını ister midem: Adı ne olursa olsun pirinçle yapılan çorba ve doğal yoğurt.Gecenin münasebetsiz bir saatiydi.Aydın, “Kaygılanma abi, seni hastaneye, doktora götüreceğim” diyerek beni Bol Kepçe’ye götürmüştü.Bol Kepçe çocukluğumun Aşevlerine benziyordu.Çok eskiden
yemek yenilen iki tür yer vardı: Aşevi ve Lokanta. Restoran, Resturan, Restaurant adları kullanılmazdı.Küçük ve az çeşitli yemek satan lokantalar kendilerine Aşevi adını verirdi.Bol Kepçe de Aşevi’ne benziyordu.***Bolkepçe Ahmet’le daha sonra tanıştım. Bol Kepçe Ahmet’in soyadının Yeter olduğunu Hürriyet Avrupa’da yayımlanan haberden öğrendim. Dostum Ahmet beyin Yeter’i bırakıp bitişik yazılan Bolkepçe’yi soyadı olarak almamış olması beni hayal kırıklığına uğrattı.Zaten lokantanın giriş kapısınının alnacında da BOLKEPÇE AHMET yazıyordu.Altındaki resme nedense hiç dikkat etmemişim.Alman ve Türk bayraklarından çıkan, el sıkışan iki el. Türk-Alman dostluğunun simgesi olarak.***Bol Kepçe benim buluşma yerimdi. Birçok politikacıyla, birçok Berlinli Türkle orada buluştum. Ahmet bey kardeşime sormadan lokantasını açık oturum mekanı olarak kullandım. Özellikle de geçen yıl yapılan seçimlerde. Seçmenin nabzını orada tuttum. Bol bol yoğurtlu ıspanak yedim.***Bol Kepçe Ahmet neden sattı “Bolkepçe Ahmet” lokantasını? Bunu ilk karşılaşmamızda kendisine sorarım. Bana anlatır mı bilemem!Bol Kepçe Ahmet 33 yıllık geçmişiyle Birinci Dereceden Tarihi Yapı idi benim gözümde. Berlin Türklerinin özel tarihinin en şanlı yapılarından biri. Bir tür bellek!Sadece Berlinli Türkler için değil, Berlin Kenti için de bir tarihsel yapıydı. Kent bu yapının satılmasına izin vermemeliydi. Ya da satış anlaşmasına lokantanın adının ve biçiminin korunması şart olarak konulmalıydı. 33 yıllık lokanta neredeyse Türk göçmenlerin tarihinin yaşındaydı. Kreuzberg Belediyesi’nin yerinde olsaydım bu tarihin yıkılmasına, Türk-Alman dostluğunun simgesi olan resmin yok olmasına izin vermezdim!
button