Oluşturulma Tarihi: Ekim 02, 2004 00:00
BİR süredir gazetelerde vergi indirimleri, hem de yüklü indirimler, olacağını, bu arada teşvik verilen illerin sayısının 52’ye çıkarılacağını öğrendiğimiz demeçler görüyoruz.Demeçlerin sahipleri de Başbakan Tayyip Erdoğan, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan gibi birinci elden yetkili kişiler.İyi de, bunlar nereden verilecek, kaynak olmadan bu nasıl yapılacak, ya da kaynak bulunduysa nereden bulundu, bunları kimse bilmiyor.Her şeyden önce bu sözleri IMF’yle yeni program çalışmalarını yürüten Devlet Bakanı Ali Babacan’dan duymadıktan sonra, hem de anlaşmanın sağlanmasından sonra duymadıktan sonra, inanılmaması gerektiğini düşünüyoruz.Bu tür
haber bombardımanı içinde en gerçekçisi; sağlık hizmetlerindeki KDV’nin indirilmesi haberi oldu. Bu yapılabilir, ya gerisi?..Çıkan haberlere inanacak olursak; bütün KDV ve ÖTV oranlarının önemli oranlarda indirileceğini, kurumlar vergisi ve gelir vergilerinde önemli indirimler yapılacağını, bu arada neredeyse tüm Türkiye’yi kapsayacak biçimde elektrik, gaz gibi enerji indirimleri olup, burulardaki yatırımlarda SSK ve vergi indirimleri yapılacağını beklememiz lazım.Size bu vergi indirimleri, bu kadar bol kepçe teşvik, hem de 3 yıllık yeni bir ekonomik program yapılma aşamasında, gerçekci geliyor mu?Bize gerçekci gelmediği gibi, konuştuğumuz Maliye yetkililerine de bu kadar teşvik ve vergi indiriminin mantıklı gelmediğini de söylememiz gerekiyor.Düşündüğümüz zaman, IMF’nin yeni kaynak olmadan bu vergi kayıplarına izin vermesinin kesinlikle sözkonusu olamayacağını biliyoruz. Yani, en azından 2005 için kesinleşen yüzde 6.5’lik faiz dışı fazla hedefi varken, gelirlerin düşmesine izin verilmesini kimse beklememeli.2B YASASI MI GELECEK?Vergi gelirlerinin düşmesine ancak ve ancak başka yerden gelir bulunduğu zaman izin verilebilir, ki onun da belli bir sınırı vardır. Yani, gelir bulup iç talebi canlandırıcı, gelirler politikasını etkileyici harcamalara izin verirseniz, bunun başta enflasyon olmak üzere diğer hedeflere çok büyük olumsuz etkileri olacaktır. Bu nedenle, sınırsız imkan da yok.Peki, diğer dengeleri bozmayacak biçimde, kısıtlı da olsa vergi indirimlerine izin verecek kaynak nereden bulunabilir? Hükümet şimdi açıkca söylemiyor ama bizce, düşündüğü gelirlerin başında meşhur ‘2B Yasası’ geliyor. Yani toplumda yeniden derin çatışmalar yaratmaya aday, kesinlikle söylendiği kadar gelirin gelmeyeceği bir önlem için, tekrar bastırabilirler. Daha önce gündeme getirip tepkiler üzerine geri çektikleri ‘2B Yasası’nı bu kez, ‘Bu yasayı çıkarınca vergiler inecek’ deyip, özellikle işadamlarının desteğini alarak çıkarmaya çalışacaklarını zannediyoruz. Eğer bu yasaya karşı çıkan, gerçekten bu ülkenin geleceğinden yiyecek olan bu yasaya özel sektör kuruluşları, ‘indirim havucu’na kanarak, eskisinin tersine, destek vermeye başlarlarsa, bunun kendi hanelerine önemli bir eksi yazacağını, herhalde göreceklerdir.Bunun yanında işverenler destek verse bile, zina olayında olduğu gibi, AKP’nin aydın kesimle yeniden çatışmaya girmesi kaçınılmaz olur. Hem de anayasal sorun çıkacağını, dolayısıyla 2005’de bu gelirlerin gelmeyeceğini bile bile yaparlarsa, gerginlik artmış olur.Teşvik olayında ise, zaten baştan beri yaptıkları yanlışı, devam ettirme niyetleri görülüyor.Bu kadar çok ile verilen teşviğin ‘teşvik’ olmayacağı çok açık. Bunun yerine sektörlere göre, AB hedefi doğrultusunda daha kapsamlı sanayi envanteri ve öncelikler listesi yapılması gerekirken, böyle bir genişletme, yanlışın devamından başka bir şey olmaz.Zaten geçen seferki uygulamadan rahatsız olan IMF ve Dünya Bankası’nın, bu yanlış teşviklere, rahat rahat izin vereceğini de tahmin etmiyoruz. Yanısıra, TMSF’den geleceği söylenen ama daha ilk taksitte aksayan, 3 yıldaki 5 milyar dolarlık kaynağa, gelir gibi görüp sahip çıkılması sözkonusu olsa bile, bu kaynak da şüpheli.Hálá, ‘teşvik ve indirim balonları’nın patlamasıyla yaşanacak hayal kırıklığını düşünen yok.
button