Deniz İNCEOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 15, 2008 00:00
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği Bodrum Uluslararası Bale Festivali’nin altıncısı bugün başlıyor. Bu festival altı yıldır hem yerli hem de yabancı turistleri sanatla buluşturuyor. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen, bize festivali anlattı. Onun da söylediği gibi, tatilde akşam saatlerinde, bar ya da restoranda vakit geçirmekten farklı bir şey arayanlar için iyi bir tercih.
BODRUM TÜRKİYE’NİN BEŞİNCİ İLİ GİBİ
Bu yıl Türk balesinin kuruluşunun 60’ıncı yılı. 1948’de, İstanbul Yeşilyurt’ta ilk bale okulu açılmıştı. Bu yüzden Bodrum Bale Festivali de bu yıl ağırlık kazanıyor. Bodrum, Türkiye’nin artık beşinci büyük ili gibi. Sanat aktiviteleri konusunda çok gecikmiş olduğu bile söylenilebilir. Bu aktiviteleri değişik kentlere taşımak zorundayız. Doğu Karadeniz, Güneydoğu Anadolu gibi kalkınmakta öncelik vermeye çalıştığımız yörelerimizde biraz gecikme oldu. Bunu telafi etmek için Samsun Devlet Opera ve Balesi’nin açılışını bu sezon gerçekleştireceğiz.
BALE, KÜRK VE SMOKİNLE GİDİLENBİR GÖSTERİ DEĞİL
Opera ve bale denince, akla üst kültür, son derece sosyetik, insanların kürkleri ve smokinleriyle gittiği bir sanat olayı geliyor. Bunu doğru tanımlamak zorundayız. Mesela Samsun’da kurduğumuz opera ve baleyi klasik anlamda, sosyetik, ulaşılmaz, operanın üst düzeydeki eserlerini sergileyecek bir kurum olarak düşünmüyoruz. Opera ve baleyi, çocuklardan yaşlılara kadar uzanacak, her kültür seviyesinden insana müzik, dans, tiyatro konusunda açılım getirecek bir sanat fabrikası olarak görüyoruz. Bunun için de özel bir repartuvar hazırlanacak; popülist olmayan popüler yapıtlara ağırlık verilecek.
REPERTUVAR BODRUM’A UYGUN HAZIRLANIYOR
Bodrum Bale Festivali kitlesel bir festival. Devlet Opera ve Balesi’nin çok üst düzeydeki sanatsal yapımlarını sahnelemekle birlikte kitlelere seslenebilecek popüler yapıtlara da yer veriliyor. Bu yılki konuk ülkemiz İspanya. Akdeniz ülkelerinin önemli bir ayrıcalığı var. Çünkü aynı denizin etrafındaki yakın kültürleri paylaşıyoruz. Bu bakımdan İspanyollar tarafından sergilenecek eserlerin büyük ilgi göreceğini düşünüyoruz.
FESTİVAL TURİZMİ DE İLGİLENDİRİYOR
Festivaldeki diğer amacımız da yörede yaşayanların daha çok katılmasını, sahip çıkmasını sağlamak. Çünkü festival, buranın turizmini de yakından ilgilendiriyor. Yazlık mekanlarda insanların günlük yaşamı ister istemez farklı oluyor. Akşamları öyle ya da böyle yapacak bir aktivite arıyorlar. Kışın insanlar opera ve baleye entelektüel bir amaçla gelirler. Burada ise eğlenmek daha çok öne çıkıyor. Buradaki repertuvarda ve izleyiciyle iletişim kurmada bunu gözetiyoruz.
İKİ HAFTADA BEŞ GÖSTERİ
6 SYNC ve Carmina Burana Festivalin bu ilk gösterisini, Ankara Devlet Opera ve Balesi sunuyor. Hollandalı koreograf Nils Christe’nin hazırladığı SYNC’te, Brezilya stili vurmalılar ile Hint ve Kızılderili motifleri bir araya geliyor. SYNC İngilizce "Synchronisation" (senkronizasyon) ve Fransızca "Syncopation" (senkop) kelimelerinin kısaltılmışı. Ayrıca "to be in sync" deyimi "uyum içinde olmak" anlamına geliyor. Eserin ikinci perdesinde Alman besteci Carl Orff’un ünlü sahne kantatı Carmina Burana üzerine Arjantinli koreograf Mauricio Wajnrot’un yarattığı aynı adlı bale sunulacak.
6 Los Vivancos: 7 Hermanos 19 Ağustos’ta yedi erkek kardeşten oluşan İspanyol grubu sahnede olacak. Grup üyelerinin hepsi flamenko dansçısı, ayrıca her biri bir enstrüman çalıyor. Sanat hayatlarına bağımsız olarak başlayan Vivancos kardeşler, 2004’te grup kurdular. Dansı küçük yaşta, kendisi de dansçı olan babalarından öğrendiler.
6 Güldestan Bodrum Kalesi’nde 22 Ağustos’ta İstanbul Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu, kurucusu koreograf Beyhan Murphy’nin Güldestan adlı eserini sahneleyecek. Murphy ve Mercan Dede’nin birlikte tasarladıkları eserde, Mercan Dede’nin Nar, Fusion Monster, Su ve Dust albümlerinden bazı müzikler seçildi. İzleyiciler Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinden, Orhan Pamuk’un "Öteki Renkler"ine kadar uzanan bir serüvene çıkıyorlar.
6 Flamencoriental 26 Ağustos’ta festivalin ikinci flamenko gösterisi sahnelenecek. Dansçı olarak da tanınan koreograf Antonio Najarro’nun sanat yönetmenliğini yaptığı grubun amacı, İspanyol dansına yeni açılımlar getirmek. Flamencoriental, İspanyol flamenko dansıyla oryantal dansı buluşturuyor. Gösteri 11 bölümden oluşuyor.
6 Sınırın Aşıldığı Noktalar Festivalin son gösterisi 29 Ağustos’ta İzmir Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelenecek. Sınırın Aşıldığı Noktalar adlı eserin koreografisi Hollandalı Jan Linkens’e ait. Müzikleri, Von Magnet grubunun flamenko yorumlarından Yalım Akın’ın ney, ritm sazlar ve oryantal müzik parçalarına kadar uzanıyor. Eserde dansçının yaşamında kendi vücuduna egemen olmak için yaptığı mücadele anlatılıyor.
29 Ağustos’a kadar sürecek festivalin biletleri bu yıl da 20 YTL.