Böceklerin imajını düzeltme projesi

Güncelleme Tarihi:

Böceklerin imajını düzeltme projesi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 14, 2008 00:00

Geçen yaz 1200 öğrenciyi eğitimden geçirdiler, 1000 kişi yedekte kaldı. İlgi o kadar yoğun ki bu yıl 3 günlük böcek okulu kamplarına 100 öğrenci katıldı, 85 öğretmen mezun ettiler. İzmir’de başlayan Böcek Farkındalığı Yaratma Projesi, İstanbul, Samsun, Bingöl, Konya ve Diyarbakır’dan öğrenci ve öğretmenleri de kapsadı. Peki dertleri ne? Böceklerin hakkını teslim etmek! Onların doğaki görevlerini, güzelliklerini, neresinden tutulacağını, hatta nasıl besleneceğini öğretmek.

Ege Üniversitesi’nden bir grup bilim adamı 2 yıldır bir "böcek farkındalığı yaratma projesi" yürütüyor. Ekibin başında böceklere hayran bir profesör var. Prof. Dr. Serdar Tezcan böcekleri "rüyasında bile görecek kadar" seviyor. En çok da uzmanlık alanı olan renkli böcekleri. Ama ona göre sevilmeyecek böcek yok, hatta bok böcekleri bile:

"Böceklerin dünyadaki dengelerin korunmasında çok önemli işlevi var. Fakat biz farkında değiliz. Her şeyden önce bitkilerin döllenmesini sağlıyorlar. Sonra böcekler olmasa, ölen hayvan ve bitkiler ya da merada otlayan sığırların, koyunların dışkıları kerpiç gibi ortada kalır. Ama dışkıların bırakılmasının hemen ardından bok böcekleri onları parçalamaya ve toprağın içine karıştırmaya başlıyor. Biz insanlar bunu ancak koca koca iş makineleriyle yapabiliyoruz. Böceklerse sessiz sedasız, günün her saati bu işi yapıyorlar."

HAŞARI HAŞERELER

BÖFYAP ekibine göre böceklerin asıl sorunu imajları. Projeye başlamadan önce 3 bin kişi arasında yaptıkları bir ankette katılanların yarısının böceklerden tiksinti ve korku duyduğunu tespit etmişler. Bundan dolayı insanların böceklere dokunabilmesini çok önemsiyorlar. Örneğin çekirgeden çok kişi korkar. Ama onun bitkiyle beslenen zararsız bir yaratık olduğunu öğrendikten sonra çekirgeye dokunmayı başaranların oranı yüzde 99’a fırlamış: "10-15 yıllık korkularını 5 dakika gibi kısa bir sürede yenmeyi başaran insanlar bundan büyük bir haz duyuyor. Bu yüzden de ilgi yoğun. Samsun’un bir köyünde görev yapan bir öğretmenimiz gece boyu yolculuk yaptı gün boyu bizimle oldu, projenin ardından akşam tekrar Samsun’a döndü ve iyi ki buraya gelmişim dedi. Katılım sonu anketlerinde
/images/100/0x0/55ea1e44f018fbb8f86c57e6
memnuniyet yüzde yüz çıkıyor."

Projeye katılan öğrenciler, yararlı ve zararlı böcekleri ayırmayı, onların nasıl yakalanıp tutulacağını ya da eşek arısı gibi "haşarı haşerelerden" uzak durmayı öğreniyor. Tabii bu tip haşarıların 1 milyon böcek türü içinde ancak küçücük bir damla olduğunu kavrayarak.

OĞLUNU OYUNCAKLA DEĞİL, BÖCEKLE BÜYÜTTÜ

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Entomoloji (böcek bilimi) Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Tezcan 25 yıldan uzun süredir böceklerle uğraşıyor. Böcek taksonomisti ve üniversite bünyesinde kurulan Niyazi Lodos Böcek Müzesi’nin sorumlusu. Oğlunu büyütürken oynasın diye oyuncak yerine eline böcek vermiş: "Oyuncaklarıyla 10 dakika oynayıp kenara atan oğlumuz saatlerce ağustos böcekleriyle oynardı. Korku yerine sevgi aşılayabileceğimizi gördük."

NE KADAR BÖCEK VAR?

Dünya üzerindeki tüm canlıların yüzde 65’ini böcekler oluşturuyor. Bu sayıma insanlar, hayvanlar, bitkiler, bakteriler, funguslar gibi tüm canlı varlıklar dahil. Böcekler 300-350 milyon yıldır varlar.

NE İŞE YARIYORLAR?

Böcekler olmasa, onlarla tozlaşan bitkiler döllenemeyecek. Böceklerin sayesinde toprak oluşuyor. Eğer böcekler, topraktaki mikroorganizmalar, bakteriler ve solucanlar olmasa bunlar doğaya dönemiyor, döngüler devam edemiyor.

ONLARI NİYE SEVELİM?

En sevilmeyen böceklerin bile sevilecek özellikleri vardır. En sevmediğiniz böceğin petek gözlerine, antenlerine, kanatlarına bacaklarına büyüteçle baktığınızda o güzelliği, doğanın yansımasını görmemek imkansız...

EVDE BÖCEK BESLEYİN!

Projede çocuklara böcek beslemeyi de öğretiyoruz. Evlerde evcil hayvanlar yetişir. Peki niye böcek olmasın? Mesala çekirge evde beslenebilir. Bunları beslediklerinde öğrencilerin dünyaya bakışları daha farklı olacak. Hangi böceği eline alıp hangisini almayacağını, nasıl korunacağını bilecek. Mesela kene de, örümcek de birer eklem bacaklı, böcek değil. Çocuklar bizim eğitimimize yarım saat girdikten sonra bunu ayırmaya başlıyorlar. Kene bir böcek değil ama yaşanılan kene sorunu nedeniyle, bu konuyu da projeye dahil ediyoruz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!