Mesude ERŞAN
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 25, 2010 00:00
Farklı bir ameliyat hikayesi bu. Toplam altı kahramanı var. Üçü diyalize bağlı yaşamını sürdüren kronik böbrek hastası, üçü de asıl kahramanlar: Kendileri sağlıklı olduğu halde, sırf yakınlarına böbrek takılabilsin diye hiç tanımadıkları başka üç hastaya böbreklerini tereddütsüz bağışlayanlar. Üç aile bu ameliyatlar için tanıştı. Üç alıcı, üç vericinin toplam altı ameliyatı domino taşı gibi birbirine bağlandı. Birinin ameliyattan vazgeçmesi, tümünün iptal edilmesi demekti. Aralarında kan bağı bulunmasa da böbreklerle ‘akrabalık bağı’ kuruldu
Hastaların en genci, belki en şanslısı 13 yaşındaki Beril Zağra. Beril’in bir böbreğinde doğuştan sorun vardı. 3.5 yaşındayken bir ameliyat geçirdi. Kışın geçirdiği bir enfeksiyon çalışan tek böbreğini vurunca, dört ay boyunca her akşam 18.00’den sabah 06.00’ya kadar periton diyalizine bağlanmaya başladı. Babası muhasebeci Sadık Zağra (44) böbreğini vermeye çoktan razıydı, ancak uymuyordu. Beril’e takılması halinde sorun çıkacaktı. Koşullu bağış yaptı. Beril’e uygun bir böbrek bulunması halinde, başka bir hastaya verebilirdi. Beril, çapraz nakil listesine girdikten bir hafta sonra mutlu
haber geldi. Ferhat Sütçü’nün (30) böbreği Beril’e uyuyordu.
HEPSİ VERMEYE RAZI AMA SEVDİĞİNE UYMUYORBir hastane resepsiyonunda çalışan 28 yaşındaki Ayşe Sütçü, üç yıldır haftanın dört günü, üçer saat diyalize girerek yaşıyordu. Diyaliz yaşatıyordu ama bu tedavinin de kendine özgü sorunları vardı. Yıpratıcı ve yorucuydu. Ne ailesine ne işine ne de kendisine zaman ayıramıyordu. Tedavinin yükü altında eziliyor, stres yaşıyordu. Çocukluk aşkı eşi tornacı Ferhat Sütçü tereddütsüz böbreğini verecekti. Ama böbreği eşine uygun değildi. Ferhat Sütçü de eşi için böbrek karşılığında başka birine böbreğini vermeye hemen ikna oldu. Çapraz nakil listesinde beklemeye başladılar. Aslında üç kez aday böbrek vericisi bulundu ancak ileri tetkiklerin sonucu yüzünü güldürmedi. Bir başka sefere kaldı ameliyat. İki sene bekledikten sonra nihayet Aysun Taşdemir’in (33) böbreği uydu.
Zonguldak Ereğli’de yaşayan kasap 38 yaşındaki Kadir Taşdemir de, üç yıl boyunca geceleri periton diyalize bağlandı. Yaşamını makineler, solüsyonlar, uzun yasaklar listesiyle sürdürmekten yorgundu. Hayat arkadaşı Aysun Taşdemir böbreğini vermeye gönüllüydü ama benzer sorun onlarda da vardı, organ uymuyordu. Çapraz nakil listesine girdikten sonra çok beklemedi, bir buçuk ay sonra iyi haber geldi. Sadık Zağra’nın böbreği onu kurtarmaya yetecekti.
ALTI KİŞİNİN KADERİ BİRBİRİNE BAĞLANDI
Üç aile, JFK Hastanesi’nin Böbrek ve Pankreas Nakil Merkezi Direktörü Doç. Dr. Barış Akın ve nakil ekibi tarafından bir araya getirildi ve tanıştırıldı. Üç alıcı, üç de vericinin beklentisi aynıydı. Birbirlerini anlamaları zor olmadı. Hastalar kurtulmak istiyordu. Yakınları onları sağlıklı görmek için fedakarlık yapmaya hazırdı. Organizasyon yapıldı. Altı kişi birbiri için ameliyata girdi. ‘Biri hepsi, hepsi biri için’di. Herkesin kaderi birbirine bağlandı. Ameliyat günü planlandı. Vericilerin tümü birden ameliyathanelere alındı. Dört ameliyathanede, toplam sekiz saat süren, birbirine geçmiş ameliyatlarda Doç. Dr. Akın’ın yanı sıra dört cerrah daha görev aldı. Teker teker böbrekler çıkarıldı, hastalara nakledildi. Yan yana odalarda yatırıldılar. Ayaklanır ayaklanmaz birbirlerini ziyaret ettiler.
EN İDEAL KOMBİNASYON KURULDUDoç. Dr. Barış Akın (JFK Hastanesi Böbrek ve Pankreas Nakli Merkezi Direktörü): Gerçekleştirdiğimiz bu çapraz nakilde alıcı-verici doku, kan grubu, yaş hatta cinsiyet uyumunu gözettik ki organlar en verimli şekilde çalışsın. Olabilecek en ideal kombinasyonu sağlamaya çalıştık. Ameliyatların hepsinin aynı standartta olması önemli. Birinde bir sıkıntı çıksaydı, diğerleri çok etkilenecekti. Bizim hastalarımız fıtık, estetik gibi değil. Dişi ağrıyan, bulanık görmeye başlayan, kalbi kırılan bizi aramaya devam ediyor. Benzer çapraz nakiller ABD’de de yapılıyor. Ancak orada daha büyük bir havuz var; bizdeki gibi alıcı ve vericiler aynı anda ameliyata alınmıyor. Sağlıklı böbreğini verdikten sonra, hastası aylarca bekleyebiliyor. Bizim havuzumuzda 0 ve A kan grubundan bekleyen çok hastamız var. Vericiler sonuçta başkası için ameliyat oldu. Vericilere en az zararı vermek için retroperitonoskopi denilen yöntemi uyguladık. Böylece bu fedakar yakınların da daha az ağrı ve rahatsızlık hissi ve daha küçük yara izi taşımalarını sağlamış olduk.
ALICILARKana kana su içiyorum
Ayşe Sütçü: Nakilden sonrasıyla önceki hayatım çok farklı. Diyalizdeyken her zaman yorgun ve gergindim, istediklerimi yiyemiyordum. Kana kana su içmek hayaldi. Fosfor nedeniyle
balık yememiz yasaktı. Ben Trabzonluyum, en çok özlediğim şeylerden biri hamsiydi. Artık yiyebiliyorum! Yedi yaşında bir kızım var. Onunla yeterince ilgilenememek, hep stresli olmak beni üzüyordu. Artık onunla daha ilgiliyim. Birkaç kez sorun yaşadığım için ameliyat olana kadar inanmadım. O kadar rahatım ki artık, diyaliz merkezlerinin kapısına yatıp, hastalara “Böbrek nakli olun” demek istiyorum.
İkinci gün dolaşlaya başladım
Beril Zağra: Diyaliz sadece yaşatıyor. Ama gezilere, düğünlere vs. gitmek mümkün değil. Mesela çikolatayı, pizzayı çok severim. Ama yasaktı, yiyemiyordum. Koşamıyordum. Şimdi istediğimi yiyorum. Ameliyatın ertesi günü dolaşmaya başladım. İlk önce babamın odasına gittim, onu çok merak etmiştim. Sonra böbreğini bana veren Ferhat Abi’nin. Sonra da tüm ameliyat olanları teker teker ziyaret ettim. Kendimi çok şanslı hissediyorum.
Eşim bana hayat verdi
Kadir Taşdemir: Çok zorluklar yaşadım, acılar çektim. Eşim bana her zaman her konuda destek verdi. Şimdi de hayat verdi. Eşimin böbreği ha bana geçmiş ha kardeşime (Ayşe Sütçü) ne fark eder. Şükürler olsun...
VERİCİLERBir taşla iki kuş
Ferhat Sütçü: Aileleri tanımadığımız için başta bir tereddüt yaşadık tabii. Tanıyınca hiçbir sorun çıkmadı. Eşim çok çekti, onunla birlikte ben de. 13 yaşında bir çocuğa böbrek vereceğimi duyunca çok duygulandım. Bu bir taşla iki kuş vurmak gibi bir şey. Hem eşim hem de küçük bir çocuk sağlığına kavuştu.
Hiç tereddüt etmedim
Sadık Zağra: Çapraz nakli tereddütsüz kabul ettim. Tek kızımın hayatı benim için her şeyden önemli. Ben kime verdiğimizi önemsemedim doğrusu, önemli olan Beril’e kimin vereceğiydi benim için.
Hepsi iyi, mutluyum
Aysun Taşdemir: Tüm hastaları böyle iyi görmek beni çok mutlu ediyor. Bu çok zor bir hastalık. Aile olmak fedakarlık ister.