Ayşe Şule BİLGİÇ
Oluşturulma Tarihi: Nisan 19, 2006 00:00
Eveeeeettt.. Bu hafta ’Bu senin motorun mu?’ testleri benim de uzun zamandır merakla beklediğim BMW’nin F serisinin yeni modelleri 800 S ve 800 ST ile başlıyor. Tüm motor sevdalılarına hayırlı uğurlu olsun. Testler konusunda; işin şu kısmına daha çok yer ayırsan, bu kısımları anlatmasan da olur vs. şeklindeki yorumlarınızı her zaman bekliyorum. Hadi bakalım.
BMW’nin bu yıl pazara sunduğu yeni F800 S ve ST’yi test etmek için geçtiğimiz hafta ağzım kulaklarımda Cape Town’daydım. İlk başta, motoru mu test edeyim, yöreyi mi kararsız kalsam da kısa sürede toparlanıp bana ayrılan motoruma kurup, düştüm yollara. Tamam itiraf ediyorum; ne yalan söyleyeyim arada motoru unuttuğum etrafta elini kolunu sallaya sallaya dolaşan babunlara, kara kara adamlara, dağa taşa, gökkuşağına daldığım da oldu hani. Kafa kafaya geldiğim, sürücüsüz yolcu koltuğunda oturmuş insanların olduğu, insanı bir korku filminin içindeymiş gibi hissettiren birkaç otomobil hakkındaki korku ve kaygılarım, motorumun üzerindeki ’Keep Left’ yapıştırmasını görene kadar sürdü. Adamların her şeyi ters... Trafiğin tersten akmasını bir kenara bırakırsak güzel bir şehir, tuhaf bir atmosfer. Neyse işin bu hikaye kısmını başka hafta anlatırım. Gelelim ’bu senin motorun mu?’ sorusunun cevabını bulmaya.
BUYURUN ÖNCE TANIŞTIRAYIM
Öncelikle bu motorun teknik özelliklerini kısaca anlatıp bir tanışıklık kurayım aranızda. BMW F 800 S ve ST, orta sınıf bir motosiklet. Orta sınıf demek 60 beygirden çok, 100 beygirden az güç üreten, 200 kilogramın altında ağırlığa sahip, hali vakti iyice, işlikten anlayanlar için tatmin edici, şık görüntülü bir motosiklet demek. Bu anlamda gerçekten S ve ST’nin orta sınıf kriterlerinin hakkını verdiğini söyleyebiliriz. 85 beygir güç üreten motorun torku 86 Nm. Kuru ağırlığı 182 kilogram. S ve ST de, BMW yepyeni bir motor kullanmış. Bu motorun bence en büyük yeniliği sıralı iki silindirin birbirine paralel çalışıyor olması. Bu silindirlerin senkronize çalışması sırasında oluşabilecek titreşimi engellemek için de motora, swivel contecting rod isimli yeni bir özellik eklemişler. Akşam yemeklerinde bizlerle olan tüm BMW ekibi, merakla motorlar hakkındaki görüşlerimizi ve sorularımızı bekliyorlardı. Bu konuşmalar sırasında BMW F serisinin genel müdürü, bu çift silindirin paralel çalışması mantığının, daha fazla tork üretebilmek, daha dinamik bir sürüş elde edebilmek olduğunu söyledi.
TEK KOLLU CANAVAR Bunun dışında daha önce orta sınıf motosikletlerde rastlamadığımız tek kollu salıncak benim ilgimi çekti. Tek kollu salıncağın bence iki önemli hoşluğu var. İlki lastik değiştirmede sunduğu kolaylık ikincisi de iddialı bir görüntü. Şahsen ben pek haz ediyorum bu tek kollu canavar durumlarından.
GÖRÜNÜM: 800S ilk bakışta kesinlikle bir süre sizi göz hapsine alan bir motor. Hem oldukça sade aynı zamanda da tuhaf bir çekiciliğe sahip. Yani sade ama çekici bir görüntü sizin için önemliyse oldukça yüksek bir not alabilir S kanımca. Sanki mini etekli bir hatun edasıyla duruyor yaramaz karşınızda, haşarı haşarı da bakıyor insana. Ayrı yumurta ikizi ST için aynı şeyi söylemek pek mümkün değil. ST kardeşi S’e göre daha ağır başlı ve daha sönük bir görünüşe sahip.
OTURUŞ POZİSYONU: Oturuş pozisyonları açısından da birbirinden oldukça farklı bu iki kardeş. S’de biraz daha öne uzanan kollarınız ST’de daha dik ve rahat. İkisinde de alçak sele opsiyonu var ancak ben şahsen hiç tavsiye etmiyorum. Yüksek selenin eni ile alçak selenin eni arasında ciddi bir fark var. Alçak selenin yüzeyi çok daha enli ve bu fark alçak selenin bacaklarınızı daha ayrık tutmasına ve rahatsız olmanıza sebep oluyor. Uzun süre motor tepesinde vakit geçirince de bacaklarınızı ağrıtıyor. Ben ST’nin oturuş pozisyonuna bayıldım.
SÜSPANSİYONLAR: Hımmm... İşte benim takıldığım konu. Açıkçası motora popomu ilk koyduğum andan itibaren süspansiyonların sert karakteri beni şaşırttı. Öyle ki otelden motoru alıp yola çıkmışken geri dönüp acaba ayarları çok mu sertte diye kontrol ettirdim. Ancak aldığım cevap ’şu an en yumuşakta’ oldu. Böyle bir motor için fazla sert olan bu süspansiyonlara her ne kadar zamanla alışıyorsanız da, hani şöyle daha bir yumuşak olsun diye de gönlünüzden geçmiyor değil. Yine bir akşam yemeği sırasında bu süspansiyonların sertliğinin beni rahatsız ettiğini söylediğimde, haklı olabileceğimi, Japon gazetecilerin de aynı konuda şikayet ettiklerini ancak benim ve Japonların kilo itibarı ile standart bir sürücü olmadığımızı, 80 kilo civarındaki bir sürücüye bu süspansiyonların sert gelmeyeceğini söylediler. ’O zaman ben biraz kilo almak için
yemek yiyeyim.’ dediğimdeyse, ’hayır hayır böyle çok iyisin, aman sen kilo alma, biz sana yeni süspansiyon yaparız’ diye eklediler. Anlayacağınız çok şekerdiler. Böyle bir motora bence biz kilodakileri de mutlu edebilecek daha yumuşak süspansiyon yapılabilirdi. Süspansiyonlara eksi verdim anlayacağınız.
FRENLER: Standart olarak 800 S ve ST’de ABS fren sistemi var. ABS motosiklette ilk kullanılmaya başladığından beri motorcular arasında tartışılıp durmuştur. Bir kısmı sever, bir kısmı sevmez. Güvenliğe öncelik verilmesini ilk planda tutan bir sürücü olarak şahsen doğru motorda ABS’nin her zaman tekerleğimde yeri var diye düşünmüşümdür. Bu iki kardeşte de oldukça başarılı çalıştıklarını söyleyebilirim.
MOTOR: Teknik özellikler kısmında bahsettiğim birbirine paralel çalışan silindirler, motorun sesinde tuhaf bir harmoni yaratmış. Gücü ve torku oldukça yerinde. Benim en hoşlandığım kısmı ise gaz açarken yaşattığı o güçlü yumuşak his. Hani böyle gazı açarken ne birden altınızdan fırlayıveriyor, ne de aç aç gitmiyor durumu yaşatıyor. Oldukça dengeli bir şekilde altınızdaki gücü size hissettiriyor. Virajlarda ise birbirlerine taş çıkarttıklarını söyleyebilirim, S ve ST’nin. Kontrolü çok kolay ve rahat motor ikisi de. Ayrıca bu motoru kayışlı aktarma sistemi tamamlıyor. Kayış hem bakım gerektirmemesi hem de sessiz sedasız çalışması sebebi ile pek çok motor sevdalısını mutlu mesut bahtiyar eden bir sistem.
DONANIM: 800 S ve ST için yol bilgisayarı, elcik ısıtmalar, ABS, dörtlü ikaz flaşörleri standart. ST için ayrıca yan çantalar da standart paketin içinde. S için de beyaz sinyaller. Orta sehpa, alarm, topcase vb. gibi aksesuarları da var. Aksesuar deyince aklıma geldi bu arada iki kardeşin de rüzgarla arası pek iyi. Hani motorun üzerinde böyle efil efil gidiyorsunuz ama bir süre sonra boynunuz bu durumdan biraz şikayetçi olabiliyor. S için anlıyorum, sonuçta daha sportif bir motosiklet ancak ST için durum biraz farklı, sport touring tadında karşımızda duran bu yaramaz çocuğun rüzgarla arasının bu kadar iyi olmaması gerekiyor. Öne koyulan cam sadece süs amaçlı duruyor. Çok şükür ki yan sanayi bu konuda çok gelişmiş durumda. Sanırım bu yan sanayi kuruluşlarının ilk işi piyasaya çıktıktan kısa bir süre sonra ST ye güzel bir touring cam yapmak olacak.
SONUÇ: Pek çok konuda birbirinin aynı olan bu iki kardeş için, gözlerimi kapayınca kalbim; oturuş pozisyonunu düşündüğümde ST, hırçın görünümünü düşündüğümde S ten yana atıyor. S’nin fiyatı yüzde 37’lik ÖTV ile 14 bin 700 Euro. Bu fiyat 13 ay vade farksız taksitlendirilebilir fiyat. F 800 ST’nin ise Avrupa lansmanı Eylül ayında ve fiyatının 15 bin 750 Euro olması bekleniyor.
Sürüş izlenimleriGelelim tüm bu teknik verilerin sürücüdeki hissi durumlarına. Tamam her motorun bir torba teknik özelliği var, ama bir motorcu için önemli olan işin pratikte nasıl olduğu. İşte bu sebeple ben hep ’Tek genel geçer bir iyi motor kavramı ya da kötü motor kavramı yoktur. Kişinin motordan beklentisine karşılık veren motor doğru ve
on numara motordur’ derim ya. Bu yüzden her motorun bir sürü fanatiği varken bir sürü de sevmeyeni vardır. Şimdiiiik gelelim bizim ikizlere...