Blogunda bızdıkları yazıyor kitapçıda onlara kitap okuyor

Güncelleme Tarihi:

Blogunda bızdıkları yazıyor kitapçıda onlara kitap okuyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 01, 2010 00:00

Hakkında söyleyebileceğim ilk şey ünlü edebiyatçı İpek Ongun’un kızı olduğu. Dört yıl öncesine kadar pazarlama ve halkla ilişkiler yapıyordu. Kızı Maya’nın dünyaya gelişiyle doğum iznine ayrıldı ve işyeri bir daha kendisinden haber alamadı! Defne Ongun Müminoğlu (38) genlerinde olan yazma kabiliyetini anne olunca ortaya çıkardı.

Altı aydır her anne babanın ortak sorunlarını, başına gelen komik olayları www.sifirkilometrebizdiklar.com adlı internet sitesinde yazıyor. Çocukların kolesterol probleminden de bahsediyor, sordukları akıl almaz sorulara nasıl cevaplar vermemiz gerektiğini de anlatıyor. Tabii ki yeri geldiğinde doktorlara ve uzmanlara danışıyor. Defne Ongun aynı zamanda her Perşembe saat 16:30’da Bebek Parkı’nın tam karşısındaki Sihirli Sayfalar Kitapevi’nde 3-6 yaş grubu çocuklara kitap okuyor. Duyduk duymadık demeyin yeni bir anne çocuk yazarı doğuyor.

Dört sene önce anne oldum. Hayatım M.Ö (Maya’dan Önce) ve M.S (Maya’dan Sonra) olarak ikiye ayrılıyor. Turizm, organizasyon, pazarlama ve halkla ilişkiler gibi sektörlerde çok da severek çalışıyorken kızım doğduktan sonra geri dönemedim. 13 ay emzirdim, ayrılamadım. Ben de yazı tecrübesi kazanmak ve yaşadıklarımı paylaşmak için bu blogu kurdum. Biz aile içinde bızdık lafını çok kullanırız. Bahsettiğim çocuklar hayatlarının sıfırıncı kilometresindeler, bu sebeple adı sıfır kilometre bızdıklar.

AMACIM NE?
Sıfır kilometre bızdıkları yazmaya Kasım 2009’da başladım. Amacım bizim jenerasyon anne-babaların halini ortaya koymaktı. Malum hepimiz kendi bildiğimizi en iyi zannediyoruz. İki günün birinde pedagoglara taşınıyoruz, doktorlarımızı yarıştırıyoruz? Benim kızım şöyle, benim kızım böyle diye yazmıyorum. Yazıların içinde bilgi olmasına dikkat ediyorum. Çocuklarla ilgili aktivitelerden haberdar ediyorum, gidip deneyip yorumluyorum. ’www.sifirkilometrebizdiklar.com’un ileride bir platform haline gelebilecek ucu açık eğlenceli bir blog olmasını hayal ediyorum.

İPEK ONGUN’UN KIZI OLMAK
Benim için de ablam için de çocukluk, annemin el yazısı ile yazdığı (annem hep el yazısı ile yazar) kitapları herkesten önce okumak demekti. Elimiz kalem tuttuğu günden itibaren annemin teşvikiyle günlük tuttuk. İçimizdekileri, tartışmaları önyargısız bir biçimde aktardık o sayfalara. Annem özel hayatın özel kalmasına her zaman kıymet verirdi ama meraklı bir anneannemiz vardı. Günlüklerimizi ondan saklardık. İlk yazı tecrübelerim o defterlerdi, daha sonra bir takım okul projeleri için yazdığım küçük kitaplar var. Ama yazar olmayı hiç düşünmedim. Nitekim ablam da ekonomist oldu. Son yedi yıldır aklıma sürekli kitap fikirleri geliyor. Telefon açıp anneme söylüyorum, büyük bir heyecanla anlatıyorum. “Çok hoş” diyor ama asla benim dediğim konu üstüne yazmıyor, o gidiyor kendi bildiğini yazıyor doğal olarak. Sonra kendi kafamdakileri kendim yazmaya karar verdim. Ama gelgelelim bir yazı tecrübem yoktu. Aslında bu blogu tecrübe kazanmak için kurdum.

TIPKI LONDRA KİTAPÇILARINDAKİ GİBİ OKUMA GÜNLERİ YAPIYORUZ
Bebek Parkı’nın tam karşısındaki Sihirli Sayfalar Kitapçısı’nda okuma günleri yapmaya bir buçuk ay önce başladım. Londra’da, Amerika’da tüm kitapçılarda yapıldığı gibi? Sihirli Sayfalar çocuk kitapları satan bir kitapçı. Sahibi Ayşe, çok keyifli bir insan. Fikrimi telefonda onayladı ve hemen gününü belirledik. Her Perşembe saat 16:30’da. 3-6 yaş arası çocuklar geliyor. 20 dakika da dört kitap okuyorum. Sonra da Ayşe okuduğum kitaplarla ilgili bir aktivite yaptırıyor. Mesela Koyun Russell okuduysak, pamukları kartonlara yapıştırarak koyundan kitap ayracı yapıyorlar.

ANNELİK NEDİR?
Annelik insanın kendinde daha önce hiç hissetmediği, olabileceğini bile düşünmediği sonsuz ve çoğu zaman da kontrolsüz duygu silsilesi gibi geliyor bana. Müthiş bir sevgi, müthiş bir özveri? İnsanı sabır taşı yapıyor annelik? İnsanın “iyi” hali annelik bence. Anne olmuş bir kişi kendi ile ilgili farklı bir yolculuğa çıkıyor. Daha önce hissetmeye bile korktuğu duygusal ve insani yönlerine şahit oluyor.

ANNELİK NE DEĞİLDİR?
Başkasının kölesi olmak değil mesela. Olmamalı en azından. Karşınızdaki minik bireyin ileriki yaşamında kendi ayakları üzerinde durmasını istiyorsanız onun kölesi olmayın. Kendiniz için de yapmayın. Anne olacağım derken eş olmayı, arkadaş olmayı, çocuk olmayı unutmayın.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!