Farklı desenleri bir araya getirip, hoş bir kombin yaratmak kadar zor ve riskli bir durum yok aslında. Oluşturduğunuz kombininizle ya harikalar yaratmışsınızdır ya da en facia görüntüye ulaşmışsınızdır. Durum bu kadar riskliyken neler yapılabilir, gelin birlikte bakalım.

Son yıllarda özellikle tasarımcılar “mix and match” yani desenleri karıştırma konusunda gerçekten sınır tanımıyorlar. 2014 ilkbahar-yaz sezonu trendlerini incelediğimiz zaman, hemen hemen her markanın koleksiyonunda farklı desen kombinlerine rastlamak mümkün.

Bu kadar popüler olan bu trendi en iyi şekilde sokak stilinize yansıtabilmek için, size bir kaç püf noktası!

1- Desenleri karıştırarak oluşturacağınız kombinde dikkat etmeniz gereken en önemli husus renk bütünlüğünü yakalamak. Aynı tonlarda seçeceğiniz farklı desenli parçalar kendi içersinde bir ahenk sağlayacaktır. Çıkan sonuç çok karmaşıksa, daha sade ayakkabı, çanta seçimiyle kombini biraz sakinleştirebilirsiniz.

2- Aynı desenin farklı boyutlu ve renkli olanları da birbiriyle uyumlu bir şekilde kombinlenecektir. Mesela çiçek desenleri buna güzel bir örnek. Aynı kombinde rahatlıkla büyük ve küçük boyutlu olanları kullanabilirsiniz.

3- Leoparla yapılan farklı desen kombinlerde başarılı sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Her türlü desene ve renge rahatlıkla uyum sağlayabilen leopar parçalarla harikalar yaratabilirsiniz. Özellikle ayakkabı veya çanta seçimini leopardan yana yapabilirsiniz.

4- Geometrik desenleri de bir arada kullanmayı deneyebilirsiniz. Karelerle, daireler, çizgilerle, zigzaglar bir araya geldiğinde oldukça güzel ve yaratıcı kombinler ortaya çıkıyor.

5- Mix and match trendinde çok fazla renk, desen ve kumaş cinsi olduğundan aksesuar konusunda biraz seçici olmanız gerekmekte. Ya hiç takı takmamanızı, takacaksanız da çok gösterişli olmayan takıları tercih etmenizi öneririm. Bu hareketliliği takılarla boğmamak doğru bir seçim olacaktır.

Sokak modasını incelediğimde, bu cesur trendin başarılı sonuçlarını sizlerle paylaşmak istedim. İlham alınası sokak stillerine bir göz atmaya ne dersiniz?