Bizimki bitiş çizgisi olmayan bir yarış

Güncelleme Tarihi:

Bizimki bitiş çizgisi olmayan bir yarış
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2006 00:00

Ronaldo’nun yüksek bir kulenin (kaidenin) üstünde top sektirdiği reklamı izlediniz mi? Kaliteyi ve performansı vurgulayan reklam yeni bir cep telefonuna, BenQ-Siemens EF81’e ait. Sınıfının en ince telefonu olarak pazarlanan EF81’in dış cephesi paslanmaz çelik, ekran mineral cam. BenQ-Siemens şirketi bu yılki umutlarını bu telefona bağlamış durumda.

Çok satmayı, rekorlar kırmayı planlıyorlar. Bu önemli telefonun yaratıcısı bir Türk. Hasan Palandöken (38) Bingöl’ün bir köyünde, dünyaya geldi. Liseyi ve üniversiteyi Almanya’da okudu. 10 yıldır Siemens’te çalışıyor. Bir Almanla evli ve iki kızı var. Cep telefonu pazarının Porche’sini yaptığını söyleyen Palandöken geçen hafta İstanbul’a geldi ve bize eserini anlattı.

Ben çocukken diye başladığınız cümlelerin sonunu nasıl bitirirsiniz?

- Ben çocukken pantolonların sağ ve sol bacağı aynı renk olmasına kafayı takardım. Bu en sık kurduğum cümledir. Beni ve kafa yapımı çok iyi anlatır. İlkokula giderken neden bir bacak kırmızı diğeri beyaz olmasın diye sorar dururdum. Resim dersinde hayal ettiğim gibi kıyafetler çizerdim. Tasarımcı bir çocuktum yani...

Nasıl bir aileydi sizinki?
/images/100/0x0/55eb36d7f018fbb8f8b2c717


- Bingöl’e bağlı Yoncalı köyünde doğdum. Ben doğduğumda babam Almanya’da işçiydi. Yedi kardeştik. Bizi annem büyüttü. İlkokulu köyde bitirdim. Sonra Elazığ’a taşındık. Ortaokula orada başladım. 1978’de annem Almanya’ya gitti, 1980’de de beni yanlarına aldılar. Liseyi Frankfurt yakınlarında, Heidelberg’de okudum. Mannheim’da elektronik mühendisliğini bitirdim. Hem Mannheim’da hem de Ohayo’da staj yaptım. Stajlar esnasında ekonomiye ilgi duydum. Londra’da ekonomi mühendisliği mastırı yaptım. Yüzde yüz bursluydum.

Kaç yıldır Siemens’te çalışıyorsunuz?

- 10 yıl oldu. İlk üç sene başkanın asistanıydım. Daha sonra farklı farklı departmanlarda görev aldım. Uzun sürede joker eleman olarak kullanıldım. Dünyanın neresinde problem çıkarsa beni ve ekibimi oraya gönderirlerdi. Şimdi ürün müdürüyüm ve bu telefonu yarattım. EF81’in ilk gününden paketlendiği son güne kadar her şeyine ama her şeyine karar veren benim.

Fikrin ortaya çıktığı ilk günü sormak istiyorum. Aklınızdan neler geçiyordu?

- Dünya cep telefon pazarında inanılmaz bir rekabet var. Bu telefon için 2005’in Ocak ayında masaya oturduk. Nasıl bir telefon yapmamız lazım diye düşünmeye başladık. İlk önce tabii bugüne kadar yapılanlara bakıyorsunuz. Baktık ve şöyle dedik. Biz cep telefonlarının Porche’sini yapmak istiyoruz. Porche olmanın üç temel şartı vardır. Birincisi yüksek sınıf malzeme, ikincisi ufak ama bu ufaklığa rağmen en kuvvetli motora sahip, üçüncüsü tasarımı çok özel. Biz de birinci sınıf malzeme kullandık. Dış cephe paslanmaz çelik oldu, ekran mineral cam asla çizilmez. İkincisi çok ince. Ve motoru çok büyük. Şu an cep telefonu teknolojisinde son noktada olan ne varsa bunun içinde var. 2 mega piksel kamera, video kalitesi inanılmaz yüksek, akustik inanılmaz güzel. Tasarım çok sade, minimalist. Aynen Alman mimarlık ekolünde Bauhaus’da olduğu gibi. Bu telefon duyulara çok iyi hitap ediyor. Şu anda Siemens BenQ’nun en önemli ürünü. Şirket bu yılki bütün yatırımını bu telefon üzerine yaptı.

NEDEN RONALDO? ÇÜNKÜ EN SEMPATİK O
/images/100/0x0/55eb36d7f018fbb8f8b2c719


Tasarım için tasarımcılardan yardım aldınız mı?

- Tabii. Siemens bünyesinde dört farklı tasarım ekibi var. Berlin, Stungard, Taiwan ve Amerika’da. Bu telefon için ben üç farklı ekibe başvurdum. Berlin, Stungard, Taiwan. Ekiplere ne istediğimi söyledim, onlar tasarladı. Sonunda Stungard’ın yaptığı tasarımı seçtim.

Telefonun reklam kampanyasına da siz karar verdiniz? Neden Ronaldo?

- 2006’nın en önemli konularına baktık. Futbol açık ara önde. Futbolcular içinden en sempatik ve en başarılı kim? Ronaldo. Zaten Real Madrid’le, Siemens’in yıllardan beri süren bir anlaşması var. Ronaldo takımın en baskın karakteri. Görüştük, kabul etti. Görüşmelere de, reklam filmi çekimlerine de katıldım.

Bundan sonra ne olacak?

- Yeni telefon üzerinde düşünmeye başladık bile. EF81 telefonunun serisini tasarlayacağız. Bir grup olacaklar. Bundan sonraki telefon daha duygulu bir telefon olacak.

Telefonu çalışır durumda olan biri neden yeni bir telefon satın alır? Bu sizin için önemli bir soru değil mi?

- Tabii. Bunun için duyguları harekete geçiren tasarımlar yapıyoruz. Aynen elbiseler gibi. Kimse yeni bir pantolonu ihtiyacı yüzünden satın almıyor. Aynı pantolonu çok fazla giymek istemiyor. Bir de telefonu düşünün, 24 saat sizinle. Değişiklik istemez misiniz? Günümüzde insanlar ortalama yılda bir kez cep telefonlarını değiştiriyorlar. Yakın gelecekte altı ayda bir değiştirmeye başlayacaklar.

Bunun bir sonu gelmeyecek mi? En yüksek mega piksel, en çok şarkı kapasitesi... Bu enlerin sonu gelmez mi? Bir gün tıkanacağınızı hissetmiyor musunuz?

- Öyle bir şey yok. Çünkü insanoğlunun beynine bir sınır koyamazsınız. Devamlı yenilik peşinde koşuyorum. Yapılmayanı yapmak istiyorum. Çünkü ünlü olmak istiyorum. Rekabette olduğum insanlar da benim gibi düşünüyor. Yarış yapıyoruz. Ve bu yarışın bitiş çizgisi yok.

İKİ KRİZ GEÇİRDİM

Bu telefon yapılırken iki tane kriz geçirdim. Birincisi 2 mega piksel kamera koyamadılar. Koyamayız dediler. Tüylerim diken diken oldu. "Eğer koyamazsanız imza vermeyeceğim ve bu işi bilmiyorum diye istifa edeceğim" dedim. Üç hafta çalıştılar ve yaptılar. İkinci kriz ise kapakta patlak verdi. Rakipler gibi plastik kapak kullanmayı reddettim. Çelik olacak diye tutturdum. Birkaç hafta daha sürdü. Ama sonuçta ortaya dört dörtlük bir telefon çıktı.

BÜYÜK EKRANLAR MODA

Büyük ekranlar, yüksek sınıf materyal. Yeni moda bu. Ama gelecek çok farklı. Cep telefonunda da modayı kullanıcılar şekillendiriyor. Onların isteklerine göre tasarım yapılıyor. İlerleyen günlerde cep telefonu pazarı yaş ve cinsiyete göre gruplaşacak. Orta yaşın üstündeki insanlar ve gençler farklı şeyler istiyor. Yakını görmekte problem yaşayan insanlar büyük tuşlu, büyük yazılı telefonlar isterken, gençler küçük telefonları ve kaliteli materyalleri önemsiyor.

LAKABI AKDENİZLİ

Şirket içinde beni Akdenizli diye çağırırlar. İkna kabiliyetim çok yüksektir. Bu özelliğimle tanınırım. "Müşteri onun kalpten olduğunu anlar ve inanır" diyorlar. Ama size bir şey söyleyeyim mi hayat insanoğluna hiçbir şeyi kolay vermiyor. Çok çalışmak gerekiyor. Ben çok çalışıyorum. Sabah 8’den akşam 11’e kadar.

TANIDIĞIM HER İNSAN BENİ DAHA YARATICI YAPIYOR

Ben maneviyatı yüksek, zengin kültürlü bir aileden geliyorum. Türkiye’de doğdum, Almanya’da büyüdüm, Amerika’da staj yaptım, İngiltere’de okudum. Çok insan tanıdım. Çok kültüre yakınlaştım. Bütün bunlar bana çok fazla ilham verdi. Tanıdığım her yeni insan beni daha yaratıcı bir adam yapıyor.

MÜŞTERİNİN KALBİNİ BEN KAZANIRIM

Telefonu üretince benim işim bitmedi. Bütün gelişmeleri takip ediyorum. Pazarlama kampanyalarını da ben yürütüyorum. Vadofone, T-Mobile gibi büyük müşterilerine gidip bizzat kendim görüşüyorum. İlk tanıtımı ben yaparım mutlaka. Müşterinin kalbini ben kazanırım.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!