Bizim dizinin finali Fransız filmlerini aratmadı

Güncelleme Tarihi:

Bizim dizinin finali Fransız filmlerini aratmadı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 26, 2007 00:00

Mine Tugay, "Fransız filmleri gibi bir final oldu. Dizi bir anda bittiği için final çekmedik. Senaristimiz de zaten final yazmamıştı" diyor.

Rol aldığı "Benden Baba Olmaz" adlı dizinin beklenmedik şekilde yayından kaldırılmasına üzülen oyuncu Mine Tugay, "Fransız filmleri gibi bir final oldu. Dizi bir anda bittiği için final çekmedik. Senaristimiz de zaten final yazmamıştı" diyor.Sizi en son "Benden Baba Olmaz"da izliyorduk, ama dizi hiçbir yere bağlanmadan bitiverdi...

- Evet, Fransız filmleri gibi bir final oldu. Dizi bizim beklemediğimiz bir anda bittiği için final çekmedik. Senaristimiz de final yazmadı. Ben sevdim aslında o halini...

Şampiyonlar Ligi maçları ile çakıştığı için yayından kaldırıldığı iddialarına ne diyorsunuz?

- Doğru, Şampiyonlar Ligi dolayısıyla iki haftada bir yayınlanmaya başlamıştı dizi... RTÜK cezaları da sürekli bizim diziye denk geliyordu. Seyircinin soğuması ve reytinglerin düşmesi çok normal. Çünkü kimse iki haftada bir yayınlanan diziyi izlemez.

Dizinin fanları finali hiç beğenmemiş ve yeniden çekilmesini istiyorlarmış, doğru mu?

- Dizinin fanları çok şeker ve iyi niyetliler. Yapımcı ile kanal yöneticileri arasında geçen diyaloglardan haberleri olmadığından, dizinin devam etmesini istiyorlar. Tabii bu oyuncuların elinde olan bir şey değil.

Bu sezon 12 dizi daha yayından kalktı, bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Artık çok fazla dizi var, bir nevi ticarete döndü iş... Bu nedenle de projelere pek özenilmiyor. Bazı işlerin yayından kalkması beni üzmüyor, ama bu elemenin doğru bir şekilde yapıldığından şüpheliyim.

Bu beklenmedik final, gelecek projeler açısından umudunuzu kırdı mı peki?

- Benim umudum kırılmıyor. Çünkü ben bizim işi çok başarılı buluyorum. "Benden Baba Olmaz"ın çok sevildiğini biliyorum, bittiği için insanların üzüldüğünü de görüyorum. Her gün sokakta en az 5-6 kişiye niye bittiğini açıklıyorum. Ben de o işte çalışırken çok mutluydum. Doğru bir iş olduğuna inanmıştım.

Şu an neler yapıyorsunuz?

- Bir sinema projesiyle ilgili görüşmelerim var. Bir yandan dinleniyor, diğer yandan o proje üzerine yoğunlaşmaya çalışıyorum. Aynı zamanda tiyatro oyuncusu olduğumdan, bu sezon rol alacağım oyunlar üzerine de görüşmelerim sürüyor.

Gündeminizdeki sinema filminden söz eder misiniz biraz?

- Şimdiden çok detay vermem doğru olmaz. Kara komedi olduğunu söyleyebilirim. Gerçekten çok güzel bir proje. Ben aşka inancını kaybetmiş bir kadını oynayacağım ve bu kadın, kendisine platonik aşkla bağlı bir adam sayesinde yeniden aşkı yakalayacak.

Oyunculukta kurallarınız var mı?

- Her rolü oynarım. Bu cesareti kendimde bulabiliyorum.

Oyunculukta güzellik avantaj mıdır?

- Avantaj da olabilir dezavantaj da! Mesela bazı arkadaşlarım, çok güzel oldukları için sadece belli sınırlarda kalabiliyorlar.

Yazmayı sevdiğinizi biliyorum. Yazar olmak gibi bir düşünceniz var mı?

- Yazıyorum, ama şu sıralar yazdıklarıma hiçbir şekilde bakmıyorum, onlarla ilgilenmiyorum. Çünkü baktığım zaman pek manalı gelmiyor. Elbette bunlar bir gün ortaya çıkacak. Tiyatro oyunu veya sinema filmi senaryosu olarak da çıkabilir karşımıza, bilemem...

Bir ara Emre Altuğ ile aynı dizide rol almıştınız ve öpüşme sahneniz epey konuşulmuştu. Bir başka dizi projesinde yine öpüşme sahneniz olsa, tereddüt eder misiniz?

- Senaryo bunu gerektiriyorsa, neden olmasın? Senaryoda varsa, projeye de inanmışsam tabii ki öpüşürüm, çünkü oyuncuyum ben...

Oyunculuğu çok mu seviyorsunuz?

- Çok... Dizi bittikten kısa süre sonra sıkılmaya başladım. Evde durmadan senaryo ve tekst okuyorum ama beni tatmin etmiyor açıkçası...

Çok sevdiğiniz bir işi yapıyorsunuz, yani hayallerinize ulaştığınız söylenebilir...

- Yavaş yavaş kavuşuyorum demek daha doğru... İyi bir oyuncu olarak değerlendirildiğimi görüyor, duyuyorum. Bu tabii ki benim çok hoşuma gidiyor. Hayallerimin etrafında dolaşıyorum bir bakıma...

Hangi ödül iyi bir oyuncu olduğunuza sizi ikna eder?

- Aslında hiçbir ödül! Şöyle söyleyeyim; mutlaka her ödül insanı onurlandırır, gururlandırır. Ama şu ya da bu ödül diye seçemem. Ayrıca insanların sizi sevmesi ve beğenmesi de büyük bir ödül bana göre...

Yaşlanmadan önce serseri ruhlu birini oynayacağım

Şu an bir senaryo gelse ve sizin seçim şansınız olsa, hangi karakteri canlandırmak istersiniz?

- Daha fazla yaşlanmadan serseri ruhlu bir karakteri canlandırmak niyetindeyim. Çok feminen olmayan bir karakteri oynamak isterim. Yavaş yavaş fiziğim değişiyor. 30 yaşına geldim, o çocuksu ruhum kaybolmak üzere... Onu tam kaybetmeden öyle bir şey yapmak istiyorum.

Ama size hep sessiz sakin karakterler uygun görülüyor, bu gidişle hayalinizi gerçekleştirmeniz zor...

- Benim bir arkadaşım var, "hükümet gibi kadın" derler ya, aynen öyle... Size bir tane çarpsa indirebilir havasında... Ama her zaman dayak yiyen, ezik kadın rolleri geliyor. Bana da ya anne ya da güçlü kadın rolleri uygun görülüyor. Oysa fiziğime bakarsan zayıf, kırılgan bir halim var. Sinema ve televizyondaki bu zıtlık, açıkçası benim de ilgimi çekiyor ama nedenini hálá çözemedim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!