Bizi seyrederken oturun, yürüyün yere uzanın kendinizi kasmayın

Güncelleme Tarihi:

Bizi seyrederken oturun, yürüyün yere uzanın kendinizi kasmayın
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2009 00:00

Les Passagers enteresan bir grup. Gösterileri esnasında tiyatro, dans, akrobasi, müzik ve plastik sanatlar gibi alanlarda eğitim almış 20 sanatçı, 12 metrelik tuvale kendi yöntemleriyle hayat veriyor. Tüm kentsel alanları sahne olarak kullanıyorlar. Her şeyi dikey olarak yaptıkları için onlara uçan ekip diyorlar. 1988’den beri dünyanın her yerini dolaşmışlar, bu nedenle isimleri Les Passagers (Yolcular, Gelip Geçenler). Miller tarafından 30 Mayıs 2009’da Turkcell Kuruçeşme Arena’da gerçekleşecek Miller Freshtival için İstanbul’a geliyorlar.

? Grubu kurarken kafanızdan neler geçiyordu?
-Aklımızdan geçen kamusal alanda sanat yapmaktı. Toplumun ya da oradan geçenlerin dikkatini çekerek, onları uyandırarak, el değmemiş endüstriyel mekanların, tarihi alanların ve şehirlerin kalbinde büyülü ve alışılmamış anlar yaratmak.
? Akılda kalmak, yapılmayanı yapmak için mi sanata düz değil de dikey bakıyorsunuz?
-Hafızalarda bir imge bırakmak yaratıcı süreçte hiç şüphesiz belirleyici. Ama beni asıl ilgilendiren şu: Madem seyirci için “bedavalık” talep ediyorum; gösterileri açık havada en fazla kişiyle paylaşmam gerekiyordu. Yani ayakta duracak bir seyirci kitlesi. Tek çıkış yolu görüyordum, büyüklerin ve küçüklerin, ilk sıradakilerin ve son gelenlerin, herkesin eşit olarak göreceği bir sahne, yani dikeylik!
? Dikey bakınca ne değişiyor? Resim resim, müzik müzik, dans dans olmaktan çıkıp farklı bir boyut mu kazanıyor?
-Dikeylik için gözleri kaldırmak gerekir. Geleneksel bir sahnedeki ya da bir sinema ekranındaki gibi sadece göz hizasında kalınmaz. Sanatını dikey platformda icra eden sanatçılar için de, iç kulağa bağlı algılar tamamen farklılaşır. Vücudun reaksiyonları, dokunuşları da yer çekimiyle farklı bir etkileşim içine girer.

BUGÜNE KADAR SADECE 2 KİŞİ DÜŞTÜ

? Performans sırasında bellerinizden çelik halatlarla mı bağlısınız? Hayati riski var mı?
-Tırmanıcılarınkine benzer bir sistemle halatlar ve zincirlerle bağlıyız. Bunda gerçekten çok fazla risk var. Sinemada değiliz çünkü. Göz yanılmaları, yeniden çekim imkanı ya da çekim hileleri yok. Gerçek hayatta tam karşınızdayız.
? Bugüne kadar herhangi bir ekip üyesinin başına gelen en korkunç kaza neydi?
-Ekibimizin güvenliği konusunda aşırı hassasız. O nedenle bugüne kadar sadece 2 kişi düşüp bileğini kırdı.

YAPTIĞIMIZ İŞ MÜZELİK DEĞİL
/images/100/0x0/55ea268af018fbb8f86e4f33

? İstanbul’da etkinliğin düzenleneceği yer boğazın tam ortası, iki köprünün arası, denizin kenarı, Asya ile Avrupa’nın buluşma noktası... Bunlar size nasıl ilham veriyor?
-Esin ve etkilerden bahsetmek, elle tutulmaz kaynaklardan bahsetmek demek. Gösteri üzerine konuşmak doğru değil. Bence gösteri anı tüm bunları gereksiz kılıyor. Söylenecek bir şey yok! Yaşamak, bakmak, dinlemek, hissetmek ve paylaşmak gerek!
? İstanbul’da sizi izleyecek olanlara ne vaat ediyorsunuz?
-Hayatlarında daha önce hiç görmedikleri bir güzellik ve hissetmedikleri bir heyecan...
? İnsanların sizi izlerken boynu ağrımıyor mu? Bunun için bir öneriniz, çareniz var mı?
-Tek bir şey: fiziksel ya da zihinsel olarak kendinizi kasmayın! Eğer yapabiliyorsanız oturun, yürüyün hatta yere uzanın... Eğer çekilmez hale geliyorsa gidin! Hiçbir şey eziyet çekmeye değmez!
? En sonunda yaptığınız 12 metrelik devasa tuval ne oluyor?
-Bunu organizatörlere sormak gerekiyor. Umarız müzelerde değerlendirilmiyordur! Çünkü yaptığımız iş müzelik değil, gündelik hayatın içinde olmasını tercih ederiz.

BİZE KATILMAK İSTEYENİN YÜKSEKLİK KORKUSU OLMAMASI LAZIM

? Ekibinize katılmak isteyen bir sanatçı önce tırmanmayı mı öğrenmeli? Sizin tırmanmayı öğrenmeniz ne kadar vaktinizi aldı?
-Katılabilmek için ilk şart yükseklik korkusunun olmaması. Bu işin güvenliği geri dönülemez koşullardan oluşuyor. Onun için topluluk karşısında duyulan heyecanını kontrol altında tutabilme yeteneği, fiziksel kapasite, kendini kontrol etme gücü çok önemli. Sanatçıları dikey çalışmaya alıştırıyoruz. Daha önce tırmanma deneyimleri varsa daha da iyi. Bazıları diğerlerine göre daha çabuk uyum sağlıyor ama hiçbir şey doğaçlama gerçekleşmiyor, çok uzun saatler çalışıyoruz, bize katılacak birinin bunu göze alması gerekiyor. Bütün bu zahmetlerin karşılığı muhteşem ama: Onu söyleyeyim ki, potansiyel ekip üyelerini baştan caydırmayalım...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!