Bizi onlar koruyor

Güncelleme Tarihi:

Bizi onlar koruyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 08, 1998 00:00

Haberin Devamı

Ülkeleri orduları savunur. Vücudumuzun da böyle bir ordusu var: Bağışıklık sistemi... Vücudumuza giren mikroplardan bu sistemin sayesinde korunuyoruz. Eğer bağışıklık sistemi gerektiği gibi çalışmazsa ya da çalışamazsa, hastalıklar birer birer karşımıza çıkar. Sağlıklı yaşamak için öncelikle bağışıklık sisteminin düzenli çalışmasını sağlamalıyız.

Bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkileyen pek çok neden var. Bu sistemin güçlü olması ise bazı önlemler almamıza bağlı. Eğer bugüne kadar bağışıklık sisteminizin bazı sorunlarla karşı karşıya kalabileceğini düşünmediyseniz bugünden itibaren önlem almaya başlayın. Tıp uzmanları, herkesin bağışıklık sistemine önem vermesi gerektiğini vurguluyorlar. İnsanlar yaşlandıkça bağışıklık sisteminin de çalışma düzeninde bozulmalar, zayıflamalar olabilir. Stres ve gereğinden fazla çalışma da bağışıklık sisteminin eski gücünü kaybetmesine neden olabiliyor. Sağlıklı bir yaşam sürebilmek için öncelikle bağışıklık sisteminizi güçlendirmelisiniz. Vücudumuzun ordusunu güçlendiren ve gücünü azaltan nedenlere bir göz atalım:

Antioksidanlar kullanın

A, C ve E vitaminleriyle selenyum mineraline tıp dilinde antioksidanlar adı veriliyor. Güçlü bir bağışıklık sistemi için en gerekli olan maddeler antioksidanlardır. Neden? Bu soruyu kısaca yanıtlamaya çalışalım: Vücut enerji kazanmak için oksijen yakarken özgür radikaller olarak tanımlanan kalıntılar ortaya çıkar. Tıpkı bir ateş söndükten sonra geriye küllerin kalışı gibi. Bu moleküllerin elektronlara ihtiyaçları vardır ve bu ihtiyaçlarını başka hücrelerden çalarlar. Böylece hem özgür radikallerin sayısı artar hem de başka hücreler zarar görürler. Ayrıca A,C ve E vitaminlerinin bağışıklık sistemini güçlendirici nitelikler taşıdıkları biliniyor.

Musluk suyu içmeyin

Musluk suyunu içmeye kalkışmayın. Günde sekiz bardak su içmeniz gereklidir, ama içtiğiniz suya dikkat etmelisiniz. Musluk sularındaki mikroplar, bağışıklık sistemini güç durumda bırakır. Sistem bu sularla aldığınız toksinleri yok etmek için büyük çaba harcar.

Egzersizin önemi

Meme kanseri ve kalp hastalıkları gibi önemli sorunlarla karşılaşma tehlikesini gidermek için vücut egzersizleri yapmak gerekiyor. Soğukalgınlıkları ve enfeksiyonlardan korunmak için de egzersiz yapmalısınız. Haftada beş gün, 45 dakika egzersiz yapmak bağışıklık sistemini güçlendirir.

Stresten korunun

Bağışıklık sisteminin en büyük düşmanı strestir. Beyinde hipotalamus adıyla bilinen bir stres merkezi var. Bu merkez çevreden, beynin öbür bölümlerinden ve bağışıklık sisteminden gelen mesajları toplar. Hipotalamus, stres işareti aldığı zaman bunu vücudun diğer bölümlerine aktarır. Kortisol adı verilen stres hormonu, bağışıklık sisteminn düzenli çalışmasını engeller.

Gülmenin yararları

Bugüne kadar hiç kimse gülmekten ölmedi ve ölmeyecek de. Gülmek, kan basıncını düşürüyor, kanın dolaşımını hızlandıryor, solunumu güçlendiriyor. Ayrıca gülmenin bağışıklık sistemine de doğrudan etkili olduğu biliniyor. Gülme sırasında bağışıklık sistemindeki öldürücü hücreler, vücuda saldırmaya hazırlanan düşman hücreleri yok ederler. Gülme kesildikten sonra da öldürücü hücrelerin faaliyeti devam eder.

Uykusuz kalmayın

Uzmanlar, yetersiz uykunun bağışıklık sisteminin gücünü azalttığını hatırlatıyorlar. Yapılan araştırmalara göre uykusuzluk çeken kişilerde bağışıklık sisteminin gücünde en az yüzde 10 oranında bir azalma oluyor. Bağışıklık sisteminin kendini yenileme olanağı olmadığı için çeşitli etkenler onu zayıflatıyor ve siz de hiç beklenmedik zamanlarda sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalıyorsunuz.

Şekerden uzak durun

Şeker, pasta, ve tatlandırılmış içecekler, size geçici olarak enerji verebilir. Fakat bunlar bakterilerle mücadele eden hücrelerin faaliyetlerini engellerler. Yüz gramdan fazla şeker, kandaki akyuvarların yabancı maddecikleri ve mikroorganizmaları yok etmelerini engeller. Bilim adamları şekerin, bakterilere ve virüslere saldıran nötrofil adındaki hücrelerin faaliyetini engellediğini belirtiyorlar

Yağsız rejime hayır

Beslenme alışkanlıklarınızı gözden geçirirken bir noktaya dikkat etmelisiniz. Az yağ kullanmak, kanser ve kalp krizi tehlikesini azaltıyor. Fakat yağı tamamen beslenme listenizden çıkarmanız sağlığınızı tehdit edebilir. Tamamen yağsız bir rejim uyguladığınız zaman bağışıklık sisteminin hücreleri vücuttan gelen tehlike işaretlerini algılayamazlar. Hayvansal yağları mümkün olduğu kadar az kullanın ama bitkisel yağlardan tamamen vazgeçmeyin.

İyimserlik gerekli

Günümüzde insanların iyimser olmaları çok zor. Fakat bağışıklık sisteminin iyi çalışması için olayları değerlendirirken iyimser bir tutum içine girmelisiniz. Yapılan araştırmalar, sağlık sorunlarından korunmayı başaran kişilerin karamsarlığı bir yana bırakmış olduklarını gösteriyor. Vücudunuzda sizi sorunlardan koruyan çok güçlü bir sistem var. Onun güçlü ve faal olması için elinizden geleni yaparsanız, o da sizi dertlerden koruyacaktır.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!