Bizanslı prensesle Paris’e gidiyorlar
Güncelleme Tarihi:
Sibel ARNA İLE MODA GÜNDEMİ
Oluşturulma Tarihi: Şubat 28, 2009 00:00
6 Mart Cuma günü Paris Hazır Giyim Moda Haftası’nda bir ilk gerçekleşecek. Türkiye’de yaşayıp, tasarlayıp, üreten bir tasarım markası ilk kez federasyonun davetiyle, onların belirlediği yer, mekan ve zamanda defile yapacak. Tıpkı daha önce yurtdışında çalışan Hüseyin Çağlayan ve Dice Kayek’in yaptığı gibi. Markanın ismi Etcetura. Ezra, Tuba Çetin’in tasarladığı markanın 2010 kış koleksiyonunun ismi "İstanbul Kadını: Anna Komnene" Bizanslı prenses Anna Komnene’den ilham aldılar. Yazdığı kitap nedeniyle ilk kadın tarihçi unvanını alan Anna Komnene’nin güçlü karakteri ile günümüz İstanbul kadını arasına paralellik kurdular.
Anna Komnene (1083-1148), Bizanslı bir prenses. İmparator I. Aleksios ile Eirene Dukas’ın kızı. Babasının döneminde olup bitenleri yazdığı Alexiad adlı kitap, ona "ilk kadın tarihçi" denmesine neden oldu. Ezra Çetin onu nasıl keşfettiklerini anlatıyor: "Kış koleksiyonu için çalışmaya başlamadan önce Ayasofya’ya gitmiştik. Onu batı kanadındaki mozaiklerin üzerinde gördük. Sert, soğuk, bir o kadar da güzeldi. Hemen Bizans imparatoriçelerini araştırmaya başladık..."
Ezra ve Tuba Çetin, araştırmaları sonucu Anna Komnene’nin büyüleyici hikayesinden çok etkileniyorlar. Anna Komnene çok kültürlü bir kadın. Astrolojiden, matematikten, hatta askerlikten anlıyor. Aynı zamanda çok iyi bir anne. Babası kızını çocukluğundan beri çok iyi yetiştirmiş. Bu yüzden Anna Komnene her zaman, bir gün imparatoriçe olabileceğini hayal etmiş. Başa geçebilmek için kocası Nikephoros Bryennios ile birlikte kardeşine suikast planlıyor. Kocası bu planları kayınbiraderine itiraf edince Anna Komnene kardeşi tarafından saçları kazıtılarak Büyükada’da bir manastıra sürülüyor. Güzel prenses manastırda kaldığı süre boyunca biricik babasının döneminin tarihini yazıyor. Alexiad bugün bile o dönem için en temel kaynak sayılıyor. Anna Komnene amacına ulaşıyor: Hem kendini hem babasını ölümsüzleştiriyor ve kalemin kılıcı nasıl yendiğini dünyaya gösteriyor.
İMPARATORLUĞUN SOĞUK RENGİ MORU KULLANDIK
Anna Komnene’nin Büyükada’daki manastıra saçları kazınmış bir şekilde sürülmesi defilenin styling’ine yansıyacak. "İstanbul Kadını: Anna Komnene" koleksiyonu 60 parçadan oluşuyor. Prensesin sert, dışarıya karşı soğuk ve mesafeli duruşunu mimari ve sert formlarla yansıtmaya çalışmışlar. Ama bu katı duruş, kullanılan malzemeler sayesinde dokununca yumuşuyor. Bazı teknik detayları Tuba Çetin şöyle anlatıyor: "Ermeni ustalara altın renkli mozaik taşlar döktürdük. Ceket ve elbiselerin üzerlerini bu taşlarla işledik. İmparator ailesinin soğuk mor rengi koleksiyonda gri, bej ve siyahlarla birlikte çok baskın. Asaleti simgelemek için keçi kürkü kullandık. Bazı etek ve elbiselerde uçuşan ama havada kalmış gibi duran bir form var. Bu da Anna’nın içindeki fırtınaları anlatıyor."
BÜYÜK SIRRI 5 MART’TA AÇIKLAYACAK
Virginie Efira, Fransa’da tanınmış bir talk şovcu. Kanal Plus’da bir programı var. Aynı zamanda bir stil ikonu. Ne giyse, ne taksa konuşuluyor. Efira son birkaç haftadır programına çıkarken Etcetura giyiyor ve kıyafetinin hangi modacıya ait olduğunu söylemiyor. Hayranları meraktalar. Ünlü talk şovcu defileden bir gün önce markayı açıklayacak ve 6 Mart’ta defileyi izleyecek.
PARİS’E NASIL DAVET EDİLDİLER?
Biz yurtdışı yolculuğumuza İtalya’da başlamış, çok çok iyi karşılanmıştık. Hatta Suzy Menkes bir yazısında bizi Dolce Gabbana’ya benzetti. Markamızı dünyada 45 noktada satıyoruz. Fransa’da aktif olmak için Paris’te bir halkla ilişkiler ajansı aradık. L’appart Pr ile çalışmaya başladık. Fransa Moda Federasyonu’nun sizi hazır giyim haftasına davet etmesi için profesyonel bir ajansın sizi önermesi gerekiyor. Koleksiyonlarımızdan örnekleri Paris’e, L’appart’ın showroom’una gönderdik. Moda Federasyonu’nun iki üyesi görüp beğenmiş. Bu markayı önerirseniz, kabul edilir demiş. Ekim ayında önerildik. Aralıkta federasyondan davetiye geldi. Daha önce Hüseyin Çağlayan ve Dice Kayek gibi Türk tasarımcı markaları Paris’te defile yaptı ama onlar yurtdışında çalışıyor. Türkiye’de istihdam sağlayan bir marka olarak biz ilk kez defile yapacağız. Moda haftası 5 Mart- 12 Mart arasında. Bizim defilemiz 6 Mart Cuma saat 19.00’da Salon des Miroirs’da. Sponsorlarımız Saydam Kumaş, Libra Kumaş ve Punto Deri deri ve kumaşları verdiler. Üretim GHS Tekstil Bursa’da gerçekleştirdi. Ayakkabılarımız Hotiç. İç çamaşırları ise Bateks.
Ezra ve Tuba Çetin, araştırmaları sonucu Anna Komnene’nin büyüleyici hikayesinden çok etkileniyorlar. Anna Komnene çok kültürlü bir kadın. Astrolojiden, matematikten, hatta askerlikten anlıyor. Aynı zamanda çok iyi bir anne. Babası kızını çocukluğundan beri çok iyi yetiştirmiş. Bu yüzden Anna Komnene her zaman, bir gün imparatoriçe olabileceğini hayal etmiş. Başa geçebilmek için kocası Nikephoros Bryennios ile birlikte kardeşine suikast planlıyor. Kocası bu planları kayınbiraderine itiraf edince Anna Komnene kardeşi tarafından saçları kazıtılarak Büyükada’da bir manastıra sürülüyor. Güzel prenses manastırda kaldığı süre boyunca biricik babasının döneminin tarihini yazıyor. Alexiad bugün bile o dönem için en temel kaynak sayılıyor. Anna Komnene amacına ulaşıyor: Hem kendini hem babasını ölümsüzleştiriyor ve kalemin kılıcı nasıl yendiğini dünyaya gösteriyor.
İMPARATORLUĞUN SOĞUK RENGİ MORU KULLANDIK
Anna Komnene’nin Büyükada’daki manastıra saçları kazınmış bir şekilde sürülmesi defilenin styling’ine yansıyacak. "İstanbul Kadını: Anna Komnene" koleksiyonu 60 parçadan oluşuyor. Prensesin sert, dışarıya karşı soğuk ve mesafeli duruşunu mimari ve sert formlarla yansıtmaya çalışmışlar. Ama bu katı duruş, kullanılan malzemeler sayesinde dokununca yumuşuyor. Bazı teknik detayları Tuba Çetin şöyle anlatıyor: "Ermeni ustalara altın renkli mozaik taşlar döktürdük. Ceket ve elbiselerin üzerlerini bu taşlarla işledik. İmparator ailesinin soğuk mor rengi koleksiyonda gri, bej ve siyahlarla birlikte çok baskın. Asaleti simgelemek için keçi kürkü kullandık. Bazı etek ve elbiselerde uçuşan ama havada kalmış gibi duran bir form var. Bu da Anna’nın içindeki fırtınaları anlatıyor."
BÜYÜK SIRRI 5 MART’TA AÇIKLAYACAK
Virginie Efira, Fransa’da tanınmış bir talk şovcu. Kanal Plus’da bir programı var. Aynı zamanda bir stil ikonu. Ne giyse, ne taksa konuşuluyor. Efira son birkaç haftadır programına çıkarken Etcetura giyiyor ve kıyafetinin hangi modacıya ait olduğunu söylemiyor. Hayranları meraktalar. Ünlü talk şovcu defileden bir gün önce markayı açıklayacak ve 6 Mart’ta defileyi izleyecek.
PARİS’E NASIL DAVET EDİLDİLER?
Biz yurtdışı yolculuğumuza İtalya’da başlamış, çok çok iyi karşılanmıştık. Hatta Suzy Menkes bir yazısında bizi Dolce Gabbana’ya benzetti. Markamızı dünyada 45 noktada satıyoruz. Fransa’da aktif olmak için Paris’te bir halkla ilişkiler ajansı aradık. L’appart Pr ile çalışmaya başladık. Fransa Moda Federasyonu’nun sizi hazır giyim haftasına davet etmesi için profesyonel bir ajansın sizi önermesi gerekiyor. Koleksiyonlarımızdan örnekleri Paris’e, L’appart’ın showroom’una gönderdik. Moda Federasyonu’nun iki üyesi görüp beğenmiş. Bu markayı önerirseniz, kabul edilir demiş. Ekim ayında önerildik. Aralıkta federasyondan davetiye geldi. Daha önce Hüseyin Çağlayan ve Dice Kayek gibi Türk tasarımcı markaları Paris’te defile yaptı ama onlar yurtdışında çalışıyor. Türkiye’de istihdam sağlayan bir marka olarak biz ilk kez defile yapacağız. Moda haftası 5 Mart- 12 Mart arasında. Bizim defilemiz 6 Mart Cuma saat 19.00’da Salon des Miroirs’da. Sponsorlarımız Saydam Kumaş, Libra Kumaş ve Punto Deri deri ve kumaşları verdiler. Üretim GHS Tekstil Bursa’da gerçekleştirdi. Ayakkabılarımız Hotiç. İç çamaşırları ise Bateks.