Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 16, 2011 21:22
Bakmayın siz isminin Euromoda olduğuna. Aslında onlar yüzde yüz Türk markası. Hem de 40 yıllık. Elazığ, Zonguldak, Afyon gibi 30 ilde toplam 100 mağazaları var. Yarısının ismi Euromoda, yarısının Prenses Bijuteri. Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhun Türkgenç, benzerlerinden en önemli farklarının yüksek kaliteyi çok uygun fiyata satmak ve mağazalarda 25 binden fazla ürün bulundurmak olduğunu söylüyor. “Bizim mağazalarda her kadın zevkine göre bir şeyler mutlaka bulur”
Euromoda’nın temelleri bundan 40 yıl önce Ceyhun Türkgenç’in babası Halil İbrahim Türkgenç tarafından atılmış. Halil İbrahim Bey, mesleğe imalatçı olarak başlamış. Kolye ve küpe ağırlıklı bijüteri imal edermiş. İthalat ve ihracat yasakları nedeniyle de üreteceği modelleri İspanya, İtalya gibi ülkelerden bavul içinde Türkiye’ye taşırmış. Yasaklar bittikten, imalatı da kısmen kademeli olarak büyüttükten sonra Fransa ve İtalya’daki fuarlara katılıp sipariş almaya başlamış baba Türkgenç. Fuarlardan aldığı siparişler doğrultusunda da özellikle 80’lerin sonunda Avrupa’ya yüklü ihracatlar yapmış.
İSİM BABASI AKMERKEZMağazalaşmaya 1990’ların başında Galleria ve Capitol alışveriş merkezlerinin açılmasıyla başladılar. 1992 yılında Akmerkez açılana kadar isimleri Prenses Bijuteri’ydi. Akmerkez yönetiminden daha modern ve Avrupai bir isim talebi gelmesiyle birlikte Euromoda ismi ortaya çıktı. Şu anda Elazığ, Zonguldak, Afyon, Denizli gibi toplam 30 ilde 100 mağazaları var. Yüzde 50’sindeki isim Euromoda yüzde ellisinde ise Prenses Bijuteri.
Ceyhun Türkgenç Euromoda’nın Türk markası olduğunu kimsenin bilmediğini söylüyor: “Büyük şehirlerde bu ismi kullanıyoruz ve hep aynı tepkiyi alıyoruz. Türk markası olduğumuzu öğrendiklerinde çok şaşırıyorlar.”
Euromoda mağazalarındaki ürünleri küpe, kolye, bileklik, yüzük, toka, broş, bilezik, toka, taç, saat, kemer, fular, gözlük ve çanta olarak başlıklandırmak mümkün. Her ay mağazaya yaklaşık 20-25 adet ürün girip çıkıyor. Beylikdüzü’nde 5 bin metrekarelik bir üretim tesisi var. İmalatta toplam 140 kişi çalışıyor. Onlar mağazalarda bulunan ürünlerin sadece yüzde 30’unu üretiyorlar. Geri kalan yüzde 70’lik ürünün tamamı ithal. Daha doğrusu Çin başta olmak üzere Güney Kore, Hong Kong ve Tayvan gibi ülkelerde Euromoda adına özel üretiliyor. “Uzakdoğu’da ürünün kaplamasını, taş kalitesini seçiyoruz. Paketine, üstündeki etiketine kadar logomuzla ürettiriyoruz. 10 çeşit kaplama var mesela. Biz kesinlikle anti alerjik olanı seçiyoruz. Kristal’in onlarca çeşidi var. En kalitelisi Swarovski biliyorsunuz. Ama bunun yanında Çek, Mısır, Arap kristalleri de var. Biz takının üzerine hangi taş konulacağına yine standartlarımız gereği karar veriyoruz. Orta ve ortanın üstünde bir kalitemiz var. Alerji yapmamasına çok önem veriyoruz. Takılarımız kararmaz ama kararsa bile çok kuvvetli bir müşteri hizmetimiz var. Kendi üretim tesislerimiz olduğu için taşı düşen, kopçası kopan ürünü ne zaman alındığına bakmaksızın alıyoruz, bakımını, tamirini yapıp bir hafta içinde geri teslim ediyoruz” diyor Ceyhun Türkgenç.
MAĞAZA MÜDÜRLERİ TASARIMCI GİBİ Koleksiyonların nasıl oluştuğunu da anlatıyor Türkgenç: “Şube sayımız fazla olduğu için bizi daha çok müşterilerimiz yönlendiriyor. Mağaza müdürlerimiz tasarımcı gibi çalışıyor diyebilirim. Mağazamızda sürekli bulunan iki evrak var. Birine en çok satılan ürünleri yazıyorlar diğerine de mağazada olmayıp da en çok talep edilen ürünleri. Biz üretimleri bu iki formun ışığında şekillendiriyoruz. Onun dışında trendleri Uzakdoğu aracılığıyla takip ediyoruz.”
TÜM ZAMANLARIN EN ÇOK SATAN ÜRÜNÜEuromoda mağazalarında tüm zamanların en çok satan ürünü tek taş vidalı küpe ve mandal toka. Türk kadının bu iki ürüne ayrı bir bağımlılığı olduğunu söylüyor Ceyhun Türkgenç. Bu ikisinin dışında tel toka ve saç bandı da çok satıyormuş. Türk kadınını çok iyi tanıdıklarını, en önemli farklarının da bu olduğunu söylüyor. “Rusya ve Ortadoğu ülkelerindeki kadınların zevkleri de Türk kadınına çok benzediği için oralarda da başarılıyız. Ama iddia ediyorum her yaş ve her gelir grubundan kadının bizden alacağı birkaç şey mutlaka var.”
Yabancı markalar girince karlar düştü
Ceyhun Türkgenç bijüteri işinin orta yerine doğmuş. Çocukluğu imalathanelerde geçmiş. Liseden sonra işi iyice devralmış, Uzakdoğu’ya alım yapmaya o gidip gelir olmuş. 2000’li yıllarda markayı yurtdışına açmış. Romanya, Almanya, Florida, Rusya, Irak, İran ve Azerbeycan gibi ülkelerde de Euromoda mağazaları var. Türkgenç yabancı rakipleriyle ilgili bakın neler söylüyor: “Yabancı markaların piyasaya girmesi bizim çok ciddi bir şekilde silkelenmemize neden oldular. Son dönemde onların girmesi ile hem personel eğitimlerimizi hem dekoromuzu hem de logomuzu yeniledik. Sezon çekimlerimizi daha bir özenir olduk. Kalitemizi bir basamak arttırıp, fiyatları bir tık aşağı çektik. Aslında yabancı markalar gelince biz daha az kar eder olduk. Halbuki biz o markaların hepsi ile aynı yerlerde ürettiriyoruz. Uzakdoğu’da omuz omuza dövüşüyoruz resmen. Taşlar, kaplamalar aynı kalite. Hatta bazen ürünler aynı etiketler farklı oluyor.”