Oluşturulma Tarihi: Haziran 12, 2005 00:00
BOĞAZ gezisi için güzel bir gün... Kabataş iskelesinin hemen yanıbaşında demirlemiş Keyif teknesinde birkaç kişi Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko’yu bekliyoruz.Boğaz’da tekne turunun ev sahibi Doğuş Grubu Başkanı Ferit Şahenk.Cumhurbaşkanı Yuşçenko’nun Çırağan Oteli’nde Türk işadamlarıyla görüşmesi uzadığı için gezimiz saat dörtten beşe doğru sarkıyor.Güvertede beklerken Yuşçenko’nun eşi Katerina Yuşçenko-Şumaşenko ile sohbet ediyoruz.Katerina Yuşçenko İngilizce’yi bir Amerikalı gibi konuşuyor.Chicago doğumlu ve Ukrayna’ya 1991’de dönmüş.Yani bağımsızlıktan sonra.Uzun yıllar ABD Dışişleri Bakanlığı’nda, Beyaz Saray’da ve Hazine Bakanlığı’nda çalışmış.Dolayısıyla, kocasının kolundan tutup Amerikan yönetimi çevreleriyle tanıştıran o.Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın arkasında olduğu söylenen üç güçlü kadından biri.Diğer ikisi, öğretmen annesi ve örgü şeklinde başına doladığı saçlarıyla tanıdığımız Başbakan Yulia Timoşenko.HÜRREM SULTAN UKRAYNALIYDIKaterina Yuşçenko ile bir süre Ukrayna doğumlu Hürrem Sultan muhabbeti yapıyoruz.Hürrem Sultan’ın Türkiye’de Rus olarak tanınmasından şikayetçi. Belli ki, Kanuni Sultan Süleyman’ın pek sevgili eşi olarak tarihe geçmiş Hürrem Sultan ile her Ukraynalı gibi o da gururlanıyor.Uzunca bir gecikmeden sonra Viktor Yuşçenko yanında Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen olduğu halde geliyor.Röportaj yapacağım diye yanına ilişiyorum.Ancak Ukrayna Cumhurbaşkanı nedense İngilizce konuşmuyor. Aramızda bir tercüman var.Bir de kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyen Türk işadamları.Bu nedenle sohbetimiz sık sık kesiliyor.KÜRŞAD TÜZMEN’E SORU:NE KADAR NAMAZ KILIYORSUNUZ?Boğaz kıyılarından ve denizden gözlerini alamayan Yuşçenko’nun dikkatini en fazla cami sayısının fazlalığı çekiyor galiba.Çünkü tekne yola çıktıktan hemen sonra Kürşad Tüzmen’e doğru dönüp ‘Türkiye’de camiye giden çok insan var mı?’ diye soruyor.Ardından Tüzmen’in günde kaç kez namaz kıldığını merak ediyor.Okuduklarımdan biliyorum ki, Yuşçenko dinine bağlı biri.Dindar bir aileden geliyor.Boğaz sularının akıntısı ve deniz trafiği merakını çeken diğer şeyler.Bakan Tüzmen yüzücü olarak kendisine uzun uzun akıntıları anlatıyor.Cumhurbaşkanına kendisini bu yıl Davos’ta dinlediğimi ve konuşmasını çok beğendiğimi söylüyorum. Mutlulukla gülümsüyor.Gerçekten de Viktor Yuşçenko ‘Turuncu Devrim’in kahramanı olarak Davos’un yıldızıydı bu yıl.Söz Davos’tan açılınca, Yuşçenko önümüzdeki hafta Kiev’de Dünya Ekonomik Forumu’nun iki günlük toplantılarının yapılacağını söylüyor. ‘Bundan böyle aynı toplantıları yaz aylarında Ukrayna’da yapmayı tasarlıyoruz’ diyor.‘Ukrayna’nın en acil halledilmesi gereken sorunu nedir’ diye soruyorum.‘Başta ekonomiye çekidüzen vermek. Sosyal, sağlık, eğitim reformları.’Ukrayna’da Sovyetler Birliği döneminde de eğitim seviyesi hayli yüksekmiş.Üniversite sayısı Fransa’nın birkaç katıymış.Başkan bunların sayısını azaltmayı düşünüyor.Peki Avrupa Birliği üyeliğine nasıl bakıyor?Kendisine, Avrupa’da kimi çevrelerde, Ukrayna’nın Türkiye’den önce AB’ye üye olabileceğinin konuşulduğunu hatırlatıyorum.‘Evet doğrusu içimde öyle bir umut var. Üç yıl içinde AB ile görüşmelere hazır duruma geleceğiz. Ondan sonrası kolay’ diyor.Yani gönlünde yatan
aslan Türkiye’den önce Avrupalı olmak...Eskisi gibi yakışıklı olacağımYuşçenko geçtiğimiz eylül ayından beri rahatsız. Sindirim sisteminde başlayan rahatsızlık yüzüne vurunca kendisine Viyana’da ‘dioksin zehirlenmesi’ teşhisi konmuştu. Ancak iddialara göre, Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın bedenindeki dioksin miktarı tam olarak kestirilmediğinden, yüzünü şişiren ve kendisini yaşlı gösteren kistler bir ya da iki yıl sonra yok olabileceği gibi hayat boyu da devam edebilir... Tekne gezisinde yakın çevresinden öğrendiğime göre, tedavisi devam ediyormuş. Zehirlenmeden önce oldukça yakışıklı olan Yuşçenko, bu yıl Davos’ta karşılaştığı Richard Gere ile ‘zamanı geldiğinde yeniden senin kadar yakışıklı olacağım’ diye şakalaşmıştı.
button