Biz sahneye çıkınca yemek servisi durur

Nükhet Duru ve Cenk Eren ikilisini sahnelerde birlikte görmeye son birkaç yıldır alışmıştık ama onlara bir de Ali PoyrazoÄŸlu eklenince nasıl yer yerinden oynar diye hiç düşünmedik! Bu üçlünün Günay’da sahnelediÄŸi ‘MyhoÅŸ Kabare’, her defasında mekanı tıklım tıklım dolduruyor. ArmaÄŸan ÇaÄŸlayan, ‘Biz çıktığımız zaman yemek servisi durur’ diyen bu üç starı kabare alanında yakaladı.Saat 22.30 gibi resimleri çekmek ve ÅŸovu seyretmek üzere Günay’ın kapısından içeri girdim. Salona adım atar atmaz gördüğüm kalabalık ÅŸaşırttı beni! Hani ‘iÄŸne atsan yere düşmez’ dedikleri cinsten. Millette para yok falan diyorlar ya, hepsi hikaye!Seyretmeye gelen herkes kendisini Oscar töreninin kırmızı halısından geçecek sanmış olmalı ki, bir şıklık deÄŸmeyin gitsin. Önümüzdeki sezonun en moda renklerini size ÅŸu anda sayabilecek duruma gelmiÅŸ bulunuyorum mesela! Saatler 23.30’a yaklaşırken, Günay ‘halk otobüsü’ kıvamına çoktan gelmiÅŸti. Işıklar söndü, bir bağırtı çağırtı eÅŸliÄŸinde MyhoÅŸ Kabare’nin üç starı sahneye geldi. - Üç ‘star’ın aynı sahnede çalışması çok zor olmuyor mu?A.P: BaÅŸkaları ile zor olurdu da Nükhet ve Cenk’le zor deÄŸil. Ben tiyatrodan, sinemadan ve televizyondan dolayı, kalabalık yapılan iÅŸlere alışığım zaten. Aslında ikili, üçlü iÅŸler kalabalık iÅŸlerden daha zor.- Sahnede kim daha fazla kaldı diye sorun çıkıyor mu mesela?A.P: Hayır. Biz onları geçtik. Mesela Cenk ‘Beni az çıkarın’ diye inleyenlerden!N.D: Hiiiç!C.E: Ben programın ortasında ‘Hadi çabuk, eve gidip dizi izleyeceÄŸim’ diye tutturanlardanım.A.P: Ama dengeyi saÄŸlamak zor tabii.- Kim saÄŸlıyor o dengeyi?A.P: Üçümüz de saÄŸlıyoruz. Herkes birbirinin ne zaman ve neye huysuzlanacağını biliyor ve ona göre davranıyor.- Sosyeteyi eÄŸlendirmek zor mu?N.D: Biz çıktığımızda, Günay’a sadece sosyete gelmiyor ki!- Ama o kadar parayı da herkes ödeyemez, deÄŸil mi?N.D: O senin söz ettiÄŸin masalar, öndeki pahalı masalar. Önde üç-dört masa var öyle. Bizi burnumuzun dibinden seyretmek isteyenler onlar.C.E: O masaların müşterileri baÅŸka masaya oturmuyorlar zaten! Ä°lla o masalar olacak, yoksa gelmezler.- Hangi seyirciyi eÄŸlendirmek daha zor?A.P: Günay’daki seyirci çok zor mesela. Bir kere dükkanın mimari konumundan dolayı zor. Her tarafımızda masa var. Arkamızda bile! Her an bütün dükkanı kontrol altında tutmak zorundasın.N.D: Benim için hiçbir seyirci zor deÄŸildir. Sahneye çıktığımda her seyirciyi avucumun içine alırım. EÄŸer neden önce bu kabareye biletli seyirci ile baÅŸlamadın diye sorarsan, Günay’ın Türkiye’de bir vitrin konumu, bir oturmuÅŸluÄŸu ve kalitesi var. YemeÄŸi, servisi çok iyi.- Ya evet, servisi çok iyi. O gece ben birazcık geç kalınca, garsonlar ‘Bu saatte yemek mi yenir, meyve yiyin o zaman’ dediler bana!A.P: Haaaa, o bizim terörümüzden oluyor! Bizim koyduÄŸumuz bir yasak var. Sahneye çıktığımızda yemek servisi bitmiÅŸ olmalı.- Günay’da sahneye çıkmak, halktan kopmak mı?A.P: Bana bu soru daha önce de soruldu, ben de ‘Beni mi seyirciye yakıştıramıyorsunuz, seyirciyi mi bana’ dedim. Ben her yerde sahneye çıkarım. Bizi yazın herkes izleyebilecek. N.D: Yazın Türkiye’nin birçok yerindeki açıkhava tiyatrolarında biletli gösteriler yapacağız.A.P: Ben hayattan kendini saklayan starlardan deÄŸilim. O yüzden 25 yıldır starım. Hem star olmak zor deÄŸil, star kalmak zordur!- İçinizde kalan bir ÅŸeyler yok mu?N.D: Benim daha yapmak istediÄŸim çooook ÅŸey var! Bir müzikal, bir de dünya çapında Türkiye’nin tanıtımını yapabileceÄŸim bir proje...A.P: En çok yaÅŸanmamış aÅŸklar kalıyor insanın içinde. Bende var mesela. Birisi ile çok büyük aÅŸk yaÅŸamamız mümkünken, ikimiz de salaklığımızdan ıskaladığımız için o iliÅŸki içimde kaldı. Ä°ÅŸle ilgili bir ÅŸey söylersem seyirciye ayıp olur. Çünkü onlar bizi baÅŸlarına taç ettiler. Bir de çocukluÄŸumu doya doya yaÅŸayamamış olmak var. Ama çevremdeki sanatçıların çoÄŸu çocukluÄŸunu yaÅŸayamamış durumda...- Nükhet Hanım, Cenk Bey’le ilk sahne teklifi geldiÄŸinde gerildiniz mi bu ne diye?C.E: Kimse demedi ki, ben dedim ona... Gerildi tabii ki!N.D: ‘Bana bir gün izin verir misin’ dedim ve bir gün düşündüm. Ama Cenk’in bir özelliÄŸi vardır. Efsunlar önce insanı, sonra ne söyleyecekse söyler. Beni de efsunlamıştı bu teklife kadar yani!A.P: Fare gibi yani, önce üflüyor sonra burnunu yiyor, sen anlamıyorsun bile! Bana da aynısını yaptı.C.E: Ben Nükhet’e bu teklifi götürdüğüm zaman, Nükhet’in etrafından bir baskı göreceÄŸine adım gibi emindim. ‘Sen Nükhet Duru’sun, Cenk Eren’le ne iÅŸin var’ diyeceklerini biliyordum ve bunu da dediler! Bunu bile bile gittim.- Hani bir reklam sloganı var ya, ‘Bu an benim bittiÄŸim andır’ diye... Sizin bunu söylediÄŸiniz bir an oldu mu hiç?A.P: Oldu. ‘Çılgınlar Kulübü’nü sahneye koyduÄŸum zaman... Param yok, arkadaÅŸlarımdan prodüksiyon için borç almışım, büyük bir tiyatro kiralamışım. Masraf büyük. Tam oyunu açacağımız gün Bülent Ersoy’un sahneye çıkışı yasaklandı. Ben de bir travestiyi oynuyorum. Bütün ekip ‘Bittik’ dedi. Ama tam aksi oldu.C.E: Ä°stanbul’a ilk geldiÄŸim seneydi. Çok parasızım. Bir ev tutup döşedim. Bir iÅŸim var. Ä°stanbul’da da sadece çalışacağım yerin sahiplerini tanıyorum. Üç gün sahneye çıktıktan sonra bana ‘Artık seninle çalışamayacağız’ dediler. Ä°ÅŸte o gün ‘Ben bittim’ dedim. Ertesi sabah banyoda yüzümü yıkarken bir baktım ki, sol tarafımdaki saçların bir kısmı tamamen dökülmüş. Müzikal anlamda çok iyi bir alt yapım da olmadığı için, ‘İşte’ dedim ‘BittiÄŸim an bu!’N.D: Ben hiç böyle bir ÅŸey söylemiyorum galiba. Hemen baktığım noktayı deÄŸiÅŸtiriyorum!A.P: Star olup ruh saÄŸlığını kaybetmek çok kötü bir ÅŸeydir. Ben hiç star olmadım- En büyük kaprisiniz ne?N.D: Teknik konularda kaprisim çok fazla. Çok hassas kulaklarım var. Bunu görmemek, duymamak için içki içeyim dedim, daha beter gözlerim, kulaklarım açıldı. Bu huyumdan nefret ediyorum. Teknik ekiptekiler, mutlaka arkamdan ‘Allah kahretsin bu kadını’ diyorlardır!A.P: Arkamızdan hepimize deli diyorlar. - Ali Bey, siz hep gergin birisi misiniz?A.P: Yok, o gerginliklerin çoÄŸunu ben kendimi korumak için numaradan yapıyorum. Ben gerileceÄŸime, o gerilsin! Mesela ben ‘EÄŸreti Gelin’de oynamayarak Atıf Yılmaz’a kapris yaptım. Çünkü o rolün senaryoda yeteri kadar derin iÅŸlenmediÄŸine inanmıştım. Kötü de olmadı, Metin Akpınar oynadı.- Biz starı kaprisinden tanımaz mıyız?N.D: Ben hiçbir zaman star olmadım o halde!C.E: Bende bir problem var sahnedeyken... Kendini duyamama problemi! Ä°nsanlar beni duymalarına raÄŸmen, ben ‘Hayır duymuyorlar’ deyip sürekli sesimi açtırmaya çalışıyorum. Herhalde onu da aÅŸacağım. Bir de sahnede ÅŸarkı söylerken giderim! Yıllar önce mesela Ali Sayar’a kızıp, ilk ÅŸarkıdan sonra eve gittim. N.D: Birlikte ikinci iÅŸi yapıyorduk. Ä°lk ÅŸarkıyı birlikte söyledik. Ä°ÅŸi Cenk’e bırakayım mı diye seyirciye baktım, ama daha hazır deÄŸillerdi. Çünkü seyirciyi Cenk’e canlı bırakmak istiyorum. Ben de 15 dakika falan fazla söyledim. Cenk de ‘Artık bana yapacak hiçbir ÅŸey kalmadı’ diye düşünmüş ve bırakıp gitti!Kadir Ä°nanır’ın bakışlarından korktum- Bugüne kadar en çok kime ÅŸarkı söylerken ya da gösteri yaparken zorlandınız?C.E: Kadir Ä°nanır’a... Ben sahnede ÅŸarkı söylerken öyle sert bakıyordu ki, korktum! ‘Dövecek herhalde’ dedim. Ama o hep öyle bakarmış meÄŸerse. Sonra çalıştığım yerin iÅŸletmecisine, benim üzerimdeki ceket ve pantolonu beÄŸenmediÄŸini söylemiÅŸ, ‘Bu çocuk yarın bana gelsin, ben ona ceketle pantolon alacağım’ demiÅŸ.N.D: Çin’de çok zorlandım. Çinlilerin ilk etapta alkışlama adetleri yokmuÅŸ. Ä°lk ÅŸarkıdan sonra alkış gelmeyince ‘Eyvah beÄŸenmediler’ dedim ve o anda çöktüm. Sonra menajer bana açıklama yaptı da ben de rahatladım.A.P: YeÅŸilköy Hava Harp Okulu’nda oyun oynuyorum. Oynadığımız oyunsa epey sulu bir güldürü ama seyircilerden çıt çıkmıyor. Ne gülen var ne de alkış. Antraktta komutanlardan biri kulise geldi ve ‘Nasıl disipline etmiÅŸim ama öğrencileri, büyük sanatçılar geliyor, öyle sululuk yapmayacaksınız, gülmek falan istemem dedim’ demez mi? MeÄŸerse komutan emir vermiÅŸ öğrencilere gülmeyin diye.Ali PoyrazoÄŸlu, Günay’da sahneye çıkmasını halktan kopmak ÅŸeklinde deÄŸerlendirenlere ‘Beni mi seyirciye yakıştıramıyorsunuz, seyirciyi mi bana! diye cevap veriyor.Â