Röportaj: Dilek DALLIAĞ
Oluşturulma Tarihi: Eylül 08, 2005 01:11
Bu yılın sürpriz gruplarından Manga, Rock’n Coke’ta da başarılı bir performans sergiledi ve hayran kitlesini artırdı. Grup üyeleri, ‘Yeter, buraya kadar demeyeceğiz. En üst noktaya kadar ulaşacağız. Bir hayal kuruyor ve bu hayallerin peşinden gidiyoruz’ diyorlar.
- 90 konser vermişsiniz. Galiba turne grubu haline dönüşmüş Manga...
Özgür Can Öney: Evet, biraz öyle olduk...
Ferman Akgül: Ondan önce de canlı performanstı. Her hafta bir bar programı, onların aralarına sıkıştırılan şehir dışı konserler...
- Bütün illere gittiniz o halde... Neler yaşıyorsunuz bu konserlerde?
Ferman Akgül: Çok keyif alıyoruz.
Efe Yılmaz: Planlı şeyler olmuyor ve en küçük değişiklik bile bizi eğlendirmeye yetiyor. Bu seyirciye de yansıyor tabii...
Özgür Can Öney: Her zaman rutin olarak çalamazsın zaten... İşin en güzel tarafı istediğimizi yapmamız. Hiçbirimiz son beş ay öncesine kadar bu kadar farklı il görmemiştik. Birçok yere müziğimiz sayesinde ulaşma fırsatı bulduk. Arkadaşlarımız da bazen bizimle sahne alıyor. Bazen Göksel geliyor, bazen başka müzisyen arkadaşlarımız gelip sahneye çıkıyor.
Kalıba girmek istemiyoruz
- ‘Aramızda şu sanatçı da var, sahneye gelsin, söylesin bir parça’ durumu yani...
Ferman Akgül: Gelirse konsere ‘Gel ağabey, yapalım bir şeyler’ deriz. Biz buna barda alıştık. Orada ortam çok samimiydi ve her şey spontan gelişiyordu.
Efe Yılmaz: Konser konusuna geri dönersek... Ben konsere gelen izleyicilerin her bir detayı incelediğini fark ettim. Bir ağabeyimiz ‘Sanki uzay mekiğiymişsiniz gibi bakıyorlar size’ demişti.
Özgür Can Öney: Ama
öyle yabancılaşmış bir bakış değil... İlgili ve meraklı bir bakış...
- Japon çizgi film sektörü imiş Manga öyle mi?
Özgür Can Öney: Japoncada rastgele çizimler anlamına geliyor aslında. Manga isminde bir de şirket var.
Ferman Akgül: Hálá asker terimi olarak bilenler var bizi. Bazı illere gidiyoruz, soruyorlar. Bilmiyorlar. Öbür mangayı duymamış ve kafasındaki ilk çağrışım ordu mangası oluyor.
- Tarzınızı numetal ve progresive rock ile bağdaştırıyorlar.
Ferman Akgül: Rock müziğin temelinde tabii ki protest duruş var. Ama sadece protest olmak ve o duruşu sergilemek için kullanılıyor bazen. Bu da hoşumuza gitmiyor açıkçası...
Özgür Can Öney: Protest olmak için bir şey yapmıyoruz. Sadece kendi müziğimiz içinde kendi rahatsızlıklarımızı ifade ettiğimiz noktalar var, o kadar. Biz Türk rock grubuyuz. Elektronik etkileşim de var, rap vokaller de kullanıyoruz. Bunu kategorize etmek, Türkiye’de çok seçenek olmadığı için mantıklı değil.
Efe Yılmaz: Bir de biz grup açısından belirli kalıplara bağlı kalmayı seven insanlar değiliz. Sürekli yeni bir şeyler denemek istiyoruz. O yüzden kullandığımız müziği bir tarza sokmak istemiyoruz.
Türk müziği de kullanırız
- Arabesk sentezler de var müziğinizin içinde...
Ferman Akgül: ‘Rock müzik nedir, kalıpları mı var, elektronik olmalı mı’ gibi bir bakış açımız yok. Biz rock müziği seven adamlarız. O duruş hoşumuza gidiyor ama elektroniği ve rap’i seviyorsak neden bunları da müziğimize koymayalım? Bizim felsefemiz bu... Sevdiğimiz şeye ‘Hayır olmaz’ demiyoruz.
Cem Bahtiyar: Bizim kökenimizde yatan Türk müziğini de parçalarımızda kullanabiliyoruz yani.
- Amerika’yı yeniden keşfettiğiniz şeklinde eleştirilerle karşı karşıya kaldığınız oluyor mu?
Özgür Can Öney: Eleştiriye birçok anlamda maruz kalıyoruz. Ama örnek verilen gruplar ya da sanatçılar hep yurt dışından.
Hemen karaladılar bizi
- Ne diyorlar, taklit mi?
Özgür Can Öney: Yok hayır, ‘Şunun klibi gibi olabilirdi. Şunun konseri gibi olabilirdi’ şeklinde konuşuyorlar.
Ferman Akgül: Bir tane animasyon klip yaptık, klip yerden yere vuruldu. Bir durun ya, bismillah yani! Hangi şartta yapılıyor biliyor musun! Bu adamlar ne düşünüyor, bu adamlar istediğinin onda birini yapabiliyor mu, düşünüyor musun! Yok.
Cem Bahtiyar: Hemen karalıyorlar. Babalar evde daha iyisini yapıyor ya!
Efe Yılmaz: Hiç yapıcı değiller. İlk klibimizi dışarıda yapılan bir kliple kıyaslıyorlar, ‘Bir ona bak, bir buna bak’ diyorlar. Kıyasladığı klibin maliyetine bakıyorsunuz; 2 milyon dolar ve 100 küsur kişi çalışmış ekipte. Bizim klibin maliyeti ise o 100 küsur çalışanın catering parası bile değil. Komik karşılaştırmalar yani...
Yağmur Bahtiyar: Bir de yapan firmalara, geçmişlerine bak, değil mi! Onlar 10 yıl önce başlamışlar bu işlere, biz daha yeni yeni başlıyoruz.
Ferman Akgül: Açıkçası o insanları tatmin etmek gibi bir kaygımız yok. Keşke biraz daha bilinçli eleştiriler gelse...
- Ya bundan sonrası...
Ferman Akgül: Grup tatmin oluyorsa ve ‘Süperdir abi bu’ diyorsa, burada bir sorun vardır. Ama Manga bunu demiyor zaten... Biz yaptığımız işten hiçbir zaman tatmin olmayacağız, olmamalıyız da...
Efe Yılmaz: Hep bir sonraki basamağı çıkıyor, ama basamakların hep önümüzde olduğunu biliyoruz. ‘Burası Türkiye, yeter, buraya kadar’ demeyeceğiz. Ulaşabileceğimiz en üst noktaya kadar ulaşacağız.
Özgür Can Öney: Bir hayal kuruyor ve bu hayallerin peşinden gidiyoruz. En iyiyi yapmaya çalışıyoruz. Bizi rahatsız eden tek şey insanların eleştiri yaparken fazla rahat konuşmaları. Türkiye’de neyin olduğunu bilmiyormuşçasına davranmaları.
EMEK AÇISINDAN EVET PAHALIYIZ- Pahalı prodüksiyonlu bir grupmuşsunuz...
Cem Bahtiyar: O ne demek! Öyle bir durumumuz yok vallahi... Türkiye ortalamasının bayağı bir altında yapıldı hatta albümümüz.
Ferman Akgül: Manga’nın ilk albümü gayet iptidai şartlarla yapıldı. Klip bile öyle...
Cem Bahtiyar: Emek açısından pahalı denebilir ancak. Daha gerçekleştirmek istediğimiz birçok proje var kafamızda, ama şartlar zor. Mesela bir sahne şovu düşünüyoruz, şartlardan dolayı zorluklarla karşılaşıyoruz. Ama adım adım ilerleyip bir gün bunları yapacağımızı biliyorum.