Birce'ye yaşattığı acılar için teşekkür ederim

Güncelleme Tarihi:

Birceye yaşattığı acılar için teşekkür ederim
Oluşturulma Tarihi: Kasım 27, 2013 09:16

Kanal D’nin yeni dizisi “İnadına Yaşamak”, perşembe akşamı ilk bölümüyle ekranda olacak. Murat Ünalmış da dizinin başrolünde karşımıza çıkacak. Ünalmış’a Sanem Çelik ve Oktay Kaynarca ile kamera karşısına geçtiği dizinin detaylarını sorduk.

Haberin Devamı

* Kanal D’nin yeni dizisi “İnadına Yaşamak”ta izleyeceğiz sizi. Bu işte sizi cezbeden ne oldu?

- Eskiden işin içinde çok fazla mantık unsuru arardım. Ama artık mantıklı olsun diye bakmıyorum, hikâyesinin naif, televizyonda izlenebilir olmasına dikkat ediyorum. Kendi ailemin ve arkadaş çevremin izleyeceği türden olmalı oynayacağım dizi. “İnadına Yaşamak” da hikâyesi naif, senaryosu iyi bir kalemin elinden çıkmış iyi bir iş. Bunlar, rolü kabul etmemde etkili oldu. Oyuncu kadrosunun çok iyi olması da tabii.

* Senaristiniz kim?

- Gökhan Zincir.

* Ne anlatıyor bu dizi peki?

- Masum bir çocuğun öyküsünden yola çıkarak bir intikam hikâyesini anlatıyor.

* Siz hangi karakteri canlandırıyorsunuz?

- Ben, Ali’yi oynuyorum. Ali, 10 yaşına kadar yetimhanede büyümüş biri. Annesini ve babasını hiç tanımamış. Daha sonra onu bir aile evlat ediniyor. Ailenin de bir oğlu var, onu da Oktay Kaynarca oynuyor. İkisi, abi-kardeş gibi büyüyorlar. Ali, Pelin Akil’in oynadığı Sedef’i seviyor. Ama abisi de Sedef’e gönül verince, aşkından vazgeçiyor. Açıkçası itilmiş bir adam Ali. Hayat onu itti zannediyor ama aslında kendi kendini aşağılara çekiyor. Bedbaht bir karakter.

ALİ SEVİYOR ABİSİ EVLENİYOR

* Biz dizide Ali’nin intikam öyküsünü mü izleyeceğiz?

- Aslında Ali, intikam almıyor. Ali’den intikam alıyorlar. Çünkü Ali, abisine bir türlü “Senin evlenme planları yaptığın kız, benim sevdiğim kızdı” diyemiyor, tek problem de bu. Abisi, kızla evlendikten sonra bu mevzuyu öğreniyor ve Ali’den intikam alma duygusuyla hareket etmeye başlıyor. Can kardeşler, olayın duyulmasıyla birbirine düşman oluyor yani.

* Ali, içine kapanık bir karakter mi?

- Ali girişken bir adam aslında, çünkü kaybedecek bir şeyi yok. Suskun bir adam değil. Onun şifrelerini daha sonra çözeceğiz.

* Siz Ali’nin yerinde olsaydınız, sevdiğinizden vazgeçer miydiniz?

- Ben böyle polemiklerle yaşayan biri değilim. Hatta arkadaşlarım, “Sen gerçekten bir dizi karakteri olsaydın, o dizi birinci bölümde biterdi” derler. Ben hayatını daha net, kapalı ve küçücük yaşayan biriyim. İşlerimde ön plandayım ama özel hayatımda arka planda olmayı tercih ederim.

MANEVİ ALEMİ ÇÖZMÜŞ BİR KADIN İSTERİM

* Peki hiç sevdiğiniz kadından vazgeçmek zorunda kaldınız mı?

- Ben 33 yaşındayım, hayatıma fazla kadın girmedi. Çok fazla sevgilisi olanlardan değilim. Ama hiçbir zaman bırakan taraf ben olmadım. Anlaşamadıklarım oldu ama. Mesela, evliliğim bitti. Bir yıl oldu boşanalı. Nasip olmadı...

* İlişkilerde zor bir adam mısınız?

- Evet, zor bir adamım. Zamane kadınlarına göre zor adamım.

* Aşka inanıyor musunuz?

- Tabii ki inanıyorum. Şöyle inanıyorum; aşık olursun, aşkın ne demek olduğunu, o heyecanı öğrenirsin bir beşerde. Ama onun yüzde yüz o beşerde yaşamayacağının da farkında olmalısın. Devam ettirmek için ilahi bir kuvvete ihtiyacın vardır. O, tükenen, azalan bir şeydir.

* Sizi nasıl bir kadın etkiler?

- Benim hiçbir zaman “Saçı şöyle, görüntüsü böyle olsun” diye bir isteğim olmamıştır. Ben manevi alemi çözmüş bir kadın isterim.

ÜNLÜ OLMAK BENİ YORUYOR

* “Yer Gök Aşk” dizisi bittikten sonra ekrana ne kadar ara verdiniz?

- İki yıldır dizi yapmıyorum. Yeni bir diziye başlamak için yeterli bir zaman bu. Arka arkaya projelerde rol almak da iyi değil...

* Sizi komedi işlerinde göremiyoruz, kendi tercihiniz mi bu?

- Komediyi belki sinemada düşünürüm, o da iyi bir senaryo olursa. Ama televizyonda düşünmem.

* “Kendi filmlerimi çekmek istiyorum” demişsiniz, bunun için yaptığınız çalışmalar var mı?

- Evet, var. Senaryo yazıyorum.

* Komedi yazmıyorsunuz sanırım...

- Ben genelde drama yazıyorum. Hayatım öyle zaten. Ben 14 yaşında İstanbul gelmiş ve hayatla tek başına mücadele etmiş bir adamım...

* Çekeceğiniz filmlerde kendiniz de oynayacak mısınız?

- Hayır, oynamayacağım.

* Neden, oyunculuğu isteyerek, severek yapmıyor musunuz yoksa?

- Oyunculuğu severek yapıyorum, sevmeden yapılacak bir iş değil zaten. Ama ben ruhsal olarak yoruluyorum bu işi yaparken. Ünlü olmak bir kere beni yoran bir şey...

* Hâlâ alışamadınız mı ünlü olmaya?

- Açıkçası umurumda bile değil ünlü olmak. Şöhretin bir virüs olduğunu düşünüyorum. İnsanın kanına bir virüs girerse, hasta eder. Allah’a şükür ben bu virüsü kanımda taşımıyorum...

Haberin Devamı

ESKİ EŞİME BANA YAŞATTIĞI ACI İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM

Haberin Devamı

* Birce Akalay’dan bir yıl önce boşandığınızı söylediniz. Yeniden evlenmeyi düşünür müsünüz?

- Kısmet... Evlenirim ya da evlenmem diyemem.

* Pişmanlıklarınız var mı biten evliliğinize dair?

- Evlendiğim için de pişman değilim, boşandığım için de. İnsan her deneyiminden bir şey öğreniyor. Derler ki; “Acı çektirene, acı çektirdiğinden dolayı dua etmelisin.” Niye? Çünkü sana derin hissettirdiği için ona teşekkür etmelisin. Benim hissiyatım da öyle. Bana acı bir şey yaşattığı için ona teşekkür ederim. Daha derin hissettirdiği için... Allah yolumuzu açık etsin...

HÜSNÜ'YE TELEFONDA KLARNET ÇALIYORDUM

* Klarnet çalıyormuşsunuz, devam ediyor musunuz çalmaya?

- Evet, kendi kendime öğrendim. Hâlâ da devam ediyorum.

* Nasıl başladı klarnet merakınız peki?

- Klarneti ilk kez 17 yaşındayken Keşan’da, bir arkadaşımın ablasının düğününde görmüş, çok etkilenmiştim. Sonra bir gece rüyamda klarnet çaldığımı gördüm ve hemen ertesi gün almaya gittim. Dükkana girdim, klarnet istediğimi söyledim. “Ne istiyorsun?” dediklerinde de “Hüsnü Şenlendirici’nin çaldığından olsun” dedim. Sonrasında devamlı Hüsnü’yü dinlemeye başladım. Çok seviyorum onu, çok güzel çalıyor.

* Kendisiyle tanıştınız mı?

- Evet, tanıştık. Şu an arkadaşız. Nevşehir’deyken, Hüsnü’ye telefon açıp klarnet çalıyordum. Ama bir araya gelip çalmak nasip olmadı daha...

* Peki hiç klarnet eğitimi almayı düşündünüz mü?

- Çok düşündüm ama hiç vaktim olmadı. Kendimi geliştirmeye çalışıyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!