Güncelleme Tarihi:
Demet Akalın fotoğrafları için tıklayın...
Pınar Altuğ- Yağmur Atacan fotoğrafları için tıklayın...
Yatakta verdikleri pozlarla David-Victoria Beckham çiftine benzetilen ve adları ’Yerli Beckhamlar’a çıkan Demet Akalın-Oğuz Kayhan çiftine, reklam teklifleri yağıyor. Beckham’lara benzemek gibi bir çabaları olmadığı belirten Demet Akalın, "Beckham’lar bizden daha taş gibiler. Ama şu da bir gerçek ki, piyasada birbirine yakışan tek çiftiz" dedi.
Oğuz Kayhan’la kaç yıldır birliktesiniz?
Kaç kez ayrılıp barıştınız, hiç saydınız mı?
- Hayır, hiç saymadım ama oldukça çoktur yani. (Gülüşmeler)
Bu kadar ayrılıp, barışmak ilişkinizi nasıl etkiledi?
- Şimdi çok iyi arkadaşız Oğuz’la. Günde 40 kez konuşuyoruz. Dedikoduyu bile onunla yapıyorum. Biz hálá el ele uyuyup, saatlerce baş başa film izliyoruz, sıkılmadan. Bu çok güzel bir şey. Zaten aşkın ömrü iki yıldır. Ondan sonra iyi arkadaş olabilmek önemlidir. Belki bu ayrılıp, barışmalar bizi çok iyi arkadaş yaptı, bilmiyorum ki.
Sizin, hayatınızdaki insanlardan biraz gidememe durumunuz da var...
- Aslında yok. Ben bir şeyi bitirdim mi, arkama bakmadan çeker giderim. Daha önceki ilişkilerimde hep böyle olmuştur. Ama karşı taraf devam ettirmek istemiştir. Bu yüzden bir günde üç kere Gölcük’e gidip geleni bilirim. Ama asla alttan alıp da barışmamışımdır. Fakat Oğuz’la böyle değiliz. İlk defa bir ilişkimde susmasını, alttan almasını öğrendim. Daha doğrusu artık tüm ilişkilerimde de bunu yapabiliyorum. Eskiden daha fevriydim. Zaman içerisinde daha bir yumuşadım. O eski gel-gitlerim kalmadı. Yaşla da alakalı bir şey bu.
Biz sizinle en son temmuz ayında bir araya gelmiştik ve o röportajımızda artık kesinlikle bittiğini, bir daha geri dönmeyeceğinizi söylüyordunuz, hatırladınız mı?
- Evet hatırladım. Ama inanın neden ayrıldığımızı ben de unuttum. (Gülüşmeler) O dönem yeni boşanmıştık. Oğuz’un aşırı kıskançlıkları ve benim de alttan almamam bir kez daha ayrılığa neden olmuştu. Şimdi üç-dört aydır acayip mutluyuz. Kıskançlık konusunda Oğuz kendini çok aştı. Ben onu her gün, "Sen psikopat değilsin, iyi bir çocuksun" diyerek telkin ediyorum. (Gülüşmeler) Sonunda telkinlerim işe yaradı. Hálá içimizde bir şeyler bitmemiş ki, yeniden bir araya geldik. Zaten artık eski konuları hiç açmıyoruz. Yepyeni bir sayfa açtık hayatımızda. Böyle çok mutluyuz.
- Olabilir. Bunu da düşünüyoruz. Her ayrılık, bizi birbirimize daha sıkı bağlıyor.
Bugün Türkiye’de bir milyonun üzerinde nikáhsız yaşayan kadın var. RTÜK Başkanı Zahid Akman, sanatçılar örnek olmalı diyor ve evlendiriyor.
- Çocuğumuz olduğu zaman nikáh yapacağız. Şu an bunun için kendimizi boğmanın anlamı yok. Çünkü biz evliliği denedik ama başarılı olamadık. Şimdi böyle mutluyuz. Evli gibi yaşıyoruz. Tek eksiğimiz belediyenin haberinin olmaması. Çocuğumuz olunca onların da haberi olacak.
Evlendiğinizde evlilik sözleşmesi yapmış mıydınız?
- Evet yapmıştık. Unutmayın ben Şenay Akalın’ın kızıyım. Eğer ben evlilik sözleşmesini yapmasaydım, annem beni yerdi. Şu an Oğuz’u tanıyor, seviyor ama o zaman tanımadığı için evlenmemi hiç istemiyordu. Evlendiğimde öyle panik oldu ki, evlilik sözleşmesi yaptığımı söyleyince rahatlamıştı. Zaten Oğuz da öyle parada pulda gözü olan biri değil. Hemen kabul etmişti.
Hangi maddeler vardı sözleÅŸmede? Â
- Şimdi evlenene kadar yapılan mallar, herkesin kendi malıdır. Evlendikten sonra bir şey alırsanız bu yarı yarıya olur ya, biz bunu, benim malım benim, senin malın senin şeklinde yapmıştık. Ben bunu yapmak zorunda olduğumu Oğuz’a söyledim. O da anlayışla karşıladı. Çiftlere evlilik sözleşmelerini yaptıranlar, genelde aileler oluyor. Mesela benim annem yapmamı istedi, Hande Ataizi olayında da eşinin ailesi bunu istemişti. Şimdi çocuğum olmadığı için bunu anlayamıyorum ama annemin böyle bir isteği olmuştu ve ben de yapmak zorunda kalmıştım. Oğuz da anlayışla karşılamıştı.
Ne zaman çocuk sahibi olmayı düşünüyorsunuz?
Çocuğunuz erkek olursa adını Dağlar koyacağınızı duydum. Güzel bir isim.
- Eski oturduğum evde, 45 yaşlarında çok yakışıklı ve acayip fırlama bir çocuk vardı. Sanki büyümüş de küçülmüştü. Asansörün kapısını açar, "Geç bakalım güzelim, yol veriyorum sana" diye konuşan bir çocuktu. Ben çocuğa áşık oldum. Sonra bir gün adını öğrendim; Dağlar. İsmine de bayıldım ve o gün böyle bir erkek çocuğumun olmasını diledim. Olursa da adını Dağlar koyacağıma dair kendi kendime söz verdim. Oğuz da bu ismi çok beğendi.
PINAR’LA YAĞMUR HIMBIL ÇİFT
 Biliyorsunuz Onur Baştürk sizi yerli Beckham’lar ilan etti. Hoşunuza gitti mi bu benzetme?
- Onur sağ olsun her hafta yazıyor bizi. Ama bizim öyle yerli Beckham’lar olmak gibi bir iddiamız yok. Fakat Onur’un yazdığı gibi herkes bize bu gözle bakıyor. Bakıyorlar ama Beckham’lar insan değil ki, yaratık.
Nasıl yani?
- Beckham’lar çok güzel bir çift. İkisi de çok taş. Ne ben ne de Oğuz o kadar açılamayız. Ayrıca ikimiz de o kadar taş değiliz yani. (Gülüşmeler) Bir onlar, bir de Brad Pitt-Angelina Jolie çifti... Onlar da vücutlarıyla, karizmalarıyla taş gibiler. Yaşantıları bizlerden çok farklı. Neyse sonuçta biz onlar gibi yapamayız. Her şeyin bir sınırı var. Ayrıca onlara benzeyelim diye özel bir çabamız da yok.
Peki, size göre Türkiye’de onlara benzeyen bir çift var mı?
- Yok... Daha önce yatakta çekilmiş bir hımbıl arkadaşla, hımbıl sevgilisi var. Ama olmadı.
Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan’dan mı söz ediyorsunuz?
- Olmuyor yani... Beckham’lara yakışan bir çift var mı? Düşüneyim bakim.. Åžimdi yok. Biz varız sadece! (Gülüşmeler) Eskiden Kenan DoÄŸulu ile Tuğçe Kazaz’ı çok beÄŸenirdim. Onlar da resim olarak çok güzel duruyorlardı. Kız güzel, erkek güzel olmayan çiftler var; Cem Yılmaz’la, Cansu Dere gibi... Bütün bunları düşünürsek resim olarak güzel duran, biziz yani. Â
Reklam geliriniz de fena değil. En son 250 bin dolarlık bir reklám teklifi aldınız değil mi?
- Evet, böyle bir teklif geldi. Çok geliyor bu aralar. Bakalım, kısmet.
Oğuz Bey nasıl bakıyor bu işe?
- Sıcak bakıyor. Böyle bir enerjiyi paraya çevirebileceğimi söylüyor. Dediğim gibi birkaç tane teklif geldi. Bir tanesini kabul edeceğim. Edeceğim, çünkü adam güzel, kadın güzel. Çok ısrar ediyorlar.
- Neden endişeleneyim ki? Asla bir endişem yok. Adam yakışıklı adam. Ne yapsa yakışıyor. Ayrıca ben yokken Oğuz’a dizi film teklifi falan çok gelmiş. Mesela en son "Kurtlar Vadisi"nin yapımcısından bir teklif almış ama kabul etmemiş. Yanında ben olunca hem fotoğraf çekimini hem de reklam teklifini kabul etti. Ben olmasam yine kabul etmezdi.
Bülent Ersoy, Vertu telefon alıyor ben kıyafet
 Katıldığınız her TV programından para alıyor musunuz?
- Çok fazla çağrılınca artık para istemek zorunda kaldım. Çünkü her programa gitmek için kıyafet bulmanız, saçınızı, makyajınızı yaptırmanız gerekiyor.
Kimlerden para aldınız?
- Beyazıt Öztürk, Seda Sayan, Esra Ceyhan’dan ve daha bir sürü programdan aldım. Tabii Seda Abla ve Beyaz’dan daha mütevazı, kıyafet masrafımı karşılayacak paralar aldım. Artık bunlar çok normal. Sanırım bunu bir de Bülent Ersoy yapıyormuş. Ama o, Vertu marka telefon alıyormuş galiba. Ben kıyafet istiyorum.
Mesela en son hangi programdan, ne aldınız?
- Mesela Esra Ceyhan bana para verdi, bir de üstüne baba bir pırlanta takı taktı. Onunla çok samimiyetim yoktur ama beni çok güzel ağırlamıştı. "Beyaz Show"da giydiğim Cavalli marka elbiseyi de Beyaz almış oldu bana. Sonuçta onların programına güzel çıkıyorsun.
İbrahim Tatlıses’in programlarına katılırken bir şey isteyebiliyor musunuz?
- Yok, kızıyor! Bir onda olmuyor yani... Ama bir şey söyleyeceğim, yardım amaçlı bir program olur, her zaman, beş kuruş istemeden katılırım. O kadar da paragöz birisi değilim.
Valla çok güzel bir albüm hazırlıyorum. Bence kimse albüm çıkarmasın. Acayip şarkılarım var. Bu albümde şöyle bir şey oldu; eskiden ben milletin kapılarında tırmalardım. Şimdi öyle değil. İnsanlar bestelerini okutmak için bana geliyor. Bu güzel bir şey tabii. Serdar Ortaç’tan, Emirkan’dan, Ersan Ünal’dan şarkı aldım. Bir de Cengiz İmren’den bir şarkı aldım. Olağanüstü bir şarkı. Hiç arabesk gibi değil. Cengiz, 1998 yılında o şarkıyı bana yazmıştı. O zaman kendisiyle çok samimiydik. Fakat şarkıyı almak o zaman kısmet olmamıştı, şimdi oldu. 10 yıldır da kimseye vermemiş o şarkıyı. Yılın şarkısı olacak bence. Birkaç ay sonra Amerika’ya gideceğim. Bazı şarkıların stüdyo çalışmalarını orada yapmak istiyorum.