BİRAZ BAKIM EVLİLİK KURTARIR

 Şimdi de özel bir proje kapsamında yollara düşecek, il il gezip kadınlara imaj danışmanlığı yapacak ve sil baştan yepyeni stiller yaratacak. İmajın ve kişisel bakımın sanıldığından çok daha önemli olduğuna inanan Sert, “Biraz bakım, evliliklerde bile olumlu değişiklikler yaratıyor” diyor.

 IVANA SERT FOTOĞRAFLARI �

“Bugün Ne Giysem”e başlarken, programın bu kadar tutacağı hiç aklınıza gelmiş miydi?
- Evet, benim projeye inancım tamdı. Ama ekibin bu başarıdaki payı da büyük. Herkes kendi fikrini ekleyerek programı büyüttü aslında. Jüri üyeliği için ilk teklif bana gelmişti, sonra ben Nur Yerlitaş’ın ismini önerdim. Böylece yavaş yavaş şekillendi format...
Yanınıza Nur Yerlitaş’ı istemenizin sebebi neydi?
- Çok karakterli bir kadın ve çok büyük bir modacı olduğu için onu uygun buldum programa.
Ama o yola sizinle devam etmedi, jüriden ayrıldı. Sebep neydi?
- Bizim yaptığımız iş hakikaten çok zor. Bir kere çekimler çok uzun sürüyor. Nur’un da atölyede işleri yoğun hep... Ondan dolayı ayrıldı, iki yere birden yetişemedi yani...
Ya Hakan Akkaya ve Uğurkan Erez? Onlarla aranız nasıl?
- Uğurkan’ı da çok seviyorum. Canım arkadaşım, babacığım... Çok iyi bir insandır o... Hakan zaten tatlı şeytan. İçi çok temizdir ama biraz sivri dilli... Ekipte böyle biri de olmalıydı diye düşünüyorum.
Uğurkan Erez, uğurlu odaya dönmeyi tercih etti. Şimdi size ve Hakan Akkaya’ya jüride Çağla Şıkel ile Özge Ulusoy eşlik ediyor. Bu değişiklikten memnun musunuz?
- Hem de çok... Kadın izleyiciler “Ivana ne giydi, Çağla ne giydi, Özge ne giydi” diye merak ediyor her gün... Gözleri üzerimizde...

TÜRKİYE’Yİ SEVİYORUM BU ÜLKE BENİM CANIM
Milyonlarca kişi tarafından böylesine yakından takip edilmek, omuzlarınıza ciddi bir sorumluluk yüklemiyor mu?
- Ne açıdan?
Yani sizin hiç saçınız kötü olamaz mı ya da makyajsız sokağa çıkamaz mısınız?
- Yok canım... Kimse kusursuz değil. Her zaman müthiş görünmeyebiliriz. Benim de saçımı yaptırmadığım, makyaj yapmadığım, spor giyindiğim zamanlar var. Yine de dediğin doğru, “sen örneksin ve en iyi olmalısın” baskısı hissediyorum bazen. Zor yolu seçtik, yürüyoruz. Bakalım...
Şimdi başka bir sorumluluk daha üstlendiniz. İl il gezip kadınların imajlarına el atacaksınız...
- Doğru... Bu işten dolayı o kadar mutluyum ki... Türkiye’yi çok seviyorum. Bu ülke benim canım, her şeyim. Ve Matrix’ten böyle bir teklif geldiğinde seve seve kabul ettim. Birçok şehri dolaşacağım, kadınlara saç, makyaj, giyim tüyoları vereceğim. Türk kültürünü tanımak ve muhteşem yemeklerini yerlerinde tatmak harika olacak. Çok heyecanlıyım gerçekten.
Diyelim ki bu format kapsamında bir kadına en uygun imajı belirlediniz, fakat yeniliklere kapalı olduğu için huzursuz. Ne yaparsınız?
- Yumuşatırım onu, öyle yapmak lazım yani... Bir yol bulmak lazım onu inandırmak için. Ve ben o konularda iyiyimdir.
İddialısınız...
- Evet, biraz iddialı giriyorum bu işe ama korkmuyorum. İyi olacak, biliyorum.

BAKIM İÇİN ÇOK PARA HARCAMAK ŞART DEĞİL
Ya sizin belirlediğiniz imajları kadınların eşleri beğenmezse ne olacak?
- Eşin seçimlere saygı duyması gerek. Çünkü bu, eşinin değil kadının seçimi. Eğer karısı mutluysa onun da mutlu olması lazım.
Kadının bakımlı olması, ilişkinin akıbetini ne oranda etkiliyordur sizce?
- Çok... Biraz bakım, evliliklerde bile olumlu değişiklikler yaratıyor. Birçok kadın evlendikten ve çocuk doğurduktan sonra kendini unutuyor. Zaten bir yandan da yaş ilerliyor, vücutta deformasyonlar başlıyor. Bu iki olumsuz durum bir araya gelince de sonuç cidden kötü oluyor. O yüzden düzenli bakım şart...
Ama bu hem zaman hem de para demek... Herkesin imkanı olmayabilir.
- Pahalı merkezlere gidin demiyorum ki... Krem sürün sadece, bazen o bile yeter. Çok paraya gerek yok. Kendiniz evde maske hazırlayabilirsiniz mesela... Doğada o kadar etkili şeyler var ki... İnternete “doğal maske” yazın, karşınıza 100 farklı tarif çıkar. Çok para harcamadan da bakımlı olabilirsiniz yani...
Sizin güzellik sırlarınız ne?
- Ben işim yüzünden ağır makyaj yapmak zorunda kaldığım için en çok cilt bakımıma önem veriyorum şu sıralar. Cildi temiz tutmak şart çünkü... Her gece mutlaka makyajımı çıkarırım. Bir de gözeneklerin açılmasını sağlayan elektronik fırçamı kullanıyorum. Ayda iki kez cilt bakımına gidiyorum. Bir de hamama gitmeyi çok seviyorum. Ayrıca kilo vermek değil sıkılaşmak için spor yapıyor, sabahları koşuyorum. 30 dakika, toplam 4-5 kilometre koşuyorum. Herkesin buna zaman ayırabilir bence.

OĞLUM ÇOK KISKANÇ BANA HESAP SORUYOR
Oğlunuz Ateş nasıl bir çocuk?
- Çok tatlı, çok hareketli. Zaten spor deyince aklıma hemen Ateş geliyor!
Nasıl yani?
- Spor mu yapayım, Ateş’e mi koşayım! O kadar hareketli...
Ya karakteri?
- Benim gibi... Çok aktif, hareketli ve çok sıcak. Hemen arkadaş ediniyor, her ortama kısa sürede uyum sağlıyor. Gayet sosyal ve özgüveni yüksek. 6 yaşında bir çocuk gibi değil, sanki 16’sında! Bir de beni çok kıskanıyor; “Neredesin, ne giydin” diyehesap soruyor şimdiden. Hayatımda kimseye gerek yok, Ateş yetiyor zaten.

YENİ BİR AŞK FENA OLMAZDI
Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?
- Ateş’le birlikteyim hep. Bir iş, bir Ateş, başka hayatım yok. 4-5 sene daha böyle yaşayacağım.
Bu kadar yoğunluğun arasında bir aşk olsa fena mı olurdu?
- Hiç fena olmazdı. Aşk tabii ki güzel bir şey. Her kadın yanında biri olsun, konuşsun, hayatı onunla paylaşsın ister. Ama ben çok çalışıyorum, işten arta kalan zamanımda da Ateş’le birlikteyim. Zamanım yok biriyle aşk yaşamaya....

BİR ODAMI AYAKKABIYA AYIRDIM
Sizin şıklık tüyolarınız ne?
- Yaşım müsait olduğu için miniyi kendime uygun görüyorum şimdilik. Gündüz daha spor giyinmeyi seviyorum. Geceleri diz altı, dar bir elbise hoş oluyor. Şapkalardan hiçbir zaman vazgeçmem. Ayakkabılara zaten bayılıyorum. Bir odam var, sadece ayakkabı dolu.