Güncelleme Tarihi:
Bir kadın daha ne kadar acı çekebilir ki diye düşündüm, Yasak Aşk adlı filmden çıkarken.
Avrupa şekillenirken insanların maruz kaldıkları çarpık düzenin, devletlerarası hiyerarşinin bir kadının hayatını nasıl mahvettiği, onu çocuklarından nasıl ayırdığı, iki insanın aşkına nasıl darbe vurduğu müthiş bir senaryoyla perdeye yansıyor.
Yasak Aşk’ın bu yıl Berlin Film Festivali’nde En İyi Senaryo ödülü alması boşuna değil gerçekten de...
POLİTİK ÇIKARLAR İÇİN EVLENDİRİLİYORLAR
Hikâye 18. yüzyılda geçmekte.
Politik çıkarlar için yapılacak bir evlilik için yolculuk başlıyor.
İngiltere’de soylu bir aileden gelen Caroline Mathilde, bir arabaya bindirilip, yüzünü ilk defa göreceği kocası için yola çıkıyor. Kocası olacak Danimarka Kralı Christian, akli dengesi yerinde olmayan, çoğunlukla küstah, kimi zaman çocuk gibi kimi zaman ise asabi bir adam.
Büyük göğüslü fahişelerden hoşlandığını filmin ilerleyen dakikalarında öğreneceğimiz kral, müstakbel eşini gördüğü ilk sahnede onun çok da büyük olmayan göğüslerine aşağılayıcı bir bakış atarak tavrını açıkça ortaya koyuyor zaten.
İNGİLTERE’DEN GELEN KİTAPLAR DANİMARKA’DA YASAK!
Caroline’in bundan sonraki hayatı tam bir kâbus. Kâbus, İngiltere’den getirdiği kitapların bir kısmının Danimarka’da yasak olduğu için geri gönderilmesiyle başlıyor, mutsuz evlilik deli ve despot bir koca ile başladığı gibi devam ediyor.
Genç kadının gülmeyen yüzünü güldürecek kişi, krala iyi gelmesi için getirttikleri Alman doktor Friedrich Struensee.
Özgürlükçü ve ilerici düşünceleriyle Caroline’i etkileyen Friedrick kısa bir süre içinde sadece kralın değil kraliçenin de gözdesi oluveriyor.
Sarayda başlayan bu yasak aşk bir ulusun aydınlanmaya giden yoluna öncülük etse de taraflar için acılı bir sürecin başlangıcı.
HASTA KRAL ROLÜ BERLİN’DE ÖDÜL GETİRDİ
Yasak Aşk’ın senaryosu Milenyum Üçlemesi’nin ilk filmi Ejderha Dövmeli Kız’ın senaristleri Nikolaj Arcel ile Rasmus Heisterberg’in imzasını taşıyor.
İkili Yasak Aşk’ın senaryosunu İsveçli yazar Per Olov Enquist’in ‘The Visit of the Royal Physician’ adlı romanını okurken yazmaya başlamış. Ancak asıl çıkış noktaları olayların kraliçenin gözünden anlatıldığı Bodil Steensen Leth imzalı Prinsesse af Blodet.
Yasak Aşk bu yıl Berlin Film Festivali’nde En İyi Senaryo ve hasta kralı canlandıran Mikkel Boe Folsgaard’a da En İyi Erkek Oyuncu ödülünü getirmişti.
Haftanın en sağlam filmlerinden olan Yasak Aşk yan hikâyesinde bir ulusun aydınlanmaya giden sürecini anlatırken ağırlıklı olarak yasak bir aşka odaklanan etkileyici bir dram olarak ilgi çekiyor.
A ROYAL AFFAIR
YASAK AÅžK
Yön: Nikolaj Arcel
Oyn: Mads Mikkelsen, Alicia Vikander, Mikkel Boe Folsgaard,
David Dencik
Tür: Dram / Süre: 132 dk.
HAFTANIN DÄ°ÄžER FÄ°LMLERÄ°
Hoş vakit geçirmek için
THE DECOY BRIDE
SAHTE GELÄ°N
Yön: Sheree Folkson
Oyn: Kelly Macdonald, David Tennant, Alice Eve
Tür: Romantik, Komedi
Süre: 89 dk.
Paparazziler ve ünlüler arasındaki amansız kovalamaca bu İngiliz romantik komedisinin çıkış noktası olmuş. Basından kaçmak için gözlerden uzak bir İskoç adasında evlenmeye karar veren ünlü film yıldızı ve yazar sevgilisini ada halkının samimi duygularından etkilenecekleri yeni maceralar bekliyor. Sahte Gelin, burnu büyük şehirli ve saf kasaba insanı arasındaki ilişkiyi ele alan filmler sınıfına da giriyor aslında. Ve tabii bu ayrı kutuplardan şehirli ve ünlü olan, sıradan kasabalının saflığına ve temizliğine aşık oluyor. Ve yine tabii ki bu senaryo fazlasıyla Notting Hill kokuyor. Ancak burada mekan, doğal güzellikleriyle her şehir insanında oraya gitme isteği uyandıracak bir İskoç kasabası olan Hegg. Filmin başrollerinde doğallığıyla kendine hayran bırakan İskoç aktrist Kelly MacDonald ve Dr Who ile biricik doktorumuz haline gelen David Tennant var.
Oyuncular ve mekânlar çekici olsa da Yasak Aşk, boş bir akşamüstünde hoş vakit geçirmek için izlenebilecek sıradan bir romantik komediden öteye
gidemiyor.
Lanetli odada korku
ZIMMER DER ANGST
205: KORKU ODASI
Yön: Rainer Matsutani
Oyn: Jennifer Ulrich, Andre Hennicke, Inez Bjorg David, Tino Mewes
Tür: 110 dk.
Süre: Korku, Gerilim
Bu kez Hollywood değil, Almanya bir yeniden çevrime imza atmış. 205: Korku Odası, Danimarka yapımı Kollegiet’in yeniden çevrimi. Her şeye yeni baştan başlamak isteyen Katrine Kopenhang’ta bir öğrenci yurduna yerleşiyor ve üniversiteye kayıt oluyor. Kendisine verilen 205 no’lu oda hakkında duyduğu dedikodularsa umurunda değil. Çünkü tek derdi evden, baskıcı babasından uzak olmak. Ama odasında garip şeyler olmaya başladığında neden kimsenin 205 numaralı odaya taşınmak istemediğini anlamaya başlıyor.
Farklı bir Doğu Almanya resmi
BARBARA
Yön: Christian Petzold
Oyn: Nina Hoss, Ronald Zehrfeld, Rainer Bock, Christina Hecke
Tür: Dram
Süre: 105 dk.
Günümüz Alman sinemasının gözde isimlerinden Christian Petzold’dan etkileyici ve ödüllü bir dram. İki hayat arasında kalan bir kadının hikâyesi olan ‘Barbara’, 1980’ler Doğu Almanyasında geçiyor. Doğu bloğundan bir daha dönmemek üzere kaçmak isteyen Barbara, doktor olarak görev yaptığı Doğu Berlin’den sürülerek kırsal bölgedeki küçük bir hastaneye gelmiş. Yeni hayatına göze batmadan alışmaya çalışan ama Batı tarafı ile de ilişkisini, kesmeyen ve hatta ordaki sevgilisiyle kaçamak da olsa halen görüşen Barbara, bir şekilde ülkeden kaçmayı planlıyor. Fakat geldiği küçük kasaba hastanesindeki çocuk doktoru Andre, tüm soğuk davranışlarına rağmen insani tavrı ve mesleğindeki yetisiyle Barbara’yı etkilemeyi başarıyor. 2012 Berlin Film Festivali’nde En İyi Yönetmen dalında Gümüş Ayı kazanan Christian Petzold’ün yönettiği film, 31. İstanbul Film Festivali’nde Dünya Festivallerinden bölümünde seyirciyle buluşmuştu.
Uzay hapishanesinde isyan
LOCKOUT
Ä°SYAN
Yön: James Mather, Stephen St. Leger
Oyn: Guy Pearce, Maggie Grace, Vincent Regan, Joseph Gilgun
Tür: Gerilim, Aksiyon, Bilimkurgu
Süre: 96 dk.
Fransız sineması ve aksiyon denince akla gelen isimlerden olan Luc Besson senaryo yazarı ve yürütücü yapımcı olarak yine sahnede. İsyan’ın iki İrlandalı yönetmeni, filmlerindeki pek çok planın Leon’u andırmakta olduğunu söylemekten çekinmiyorlar. Bir komplo oyununa alet olduktan sonra casuslukla suçlanan eski ajan Snow’a özgürlüğünü yeniden kazanma fırsatı sunuluyor. Fakat karşılığında üstlenmesi gereken görev oldukça zor. Yüksek güvenlikli deneysel bir uzay hapishanesinde çıkan isyan sonucu esir konumuna düşen Amerikan başkanının kızı Emily’yi
kurtarması
gerekiyor. Gelecek zamanda geçen
filmin baÅŸrollerini Guy Pearce ve Maggie Grace
paylaşırken filmin senaristliğini ve yönetmenliği James Mather
ve Stephen St. Leger ikilisi yapıyor.
Glenn Close erkek kılığında
HÄ°ZMETKAR ALBERT NOBBS
ALBERT NOBBS
Yön: Rodrigo Garcia
Oyn: Glenn Close, Mia Wasikowska, Aaron Johnson, Janet McTeer, Pauline Collins
Tür: Dram
Süre: 114 dk.
Glenn Close, kendisine En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar adaylığı getiren Albert Nobbs’da erkek kılığına girmek zorunda kalan bir kadın rolünde. Ağır makyaj altında bir erkeği canlandıran Close, burada sadece zor bir rolün altından kalkmakla kalmıyor aynı zamanda filmin yapımcısı ve senaristi olarak da dikkat çekiyor. 19. yüzyıl İrlandasında kadınların ikinci sınıf muamele gördüğü, çalışma, hayatlarını sürdürme özgürlüklerinin olmadığı günlerde Albert Nobbs kendi başına hayatta kalmaya çalışan bir kadın. Erkek görünümüyle Dublin’in en ünlü otellerinden birinde uşak olarak çalışmaya başlayan Nobbs çok uzun yıllar kadın olduğunu saklamayı başarsa da yıllar sonra yüreğinde hissettiği bir aşk yüzünden, içinde
yaşadığı yalanla hisleri arasında kalıyor.
Müslüman ve Yahudiler’in işbirliği
LES HOMMES LIBRES
ÖZGÜR ADAMLAR
Yön: Ismael Ferroukhi
Oyn: Tahar Rahim, Michael Lonsdale, Mahmoud Shalaby, Lubna Azabal
Tür: Dram
Süre: 110 dk.
Ismael Ferroukhi’nin ikinci uzun metraj filmi olan Özgür Adamlar, 2. Dünya Savaşı sırasında Fransa’da iÅŸgalci Almanlar’a karşı direnişçileri destekleyen Müslümanlar’ın gerçek hikâyelerinden yola çıkılarak çekilmiÅŸ. Film, Younes isminde Cezayirli bir göçmenin hikâyesine odaklanıyor. Younes, savaÅŸta hayatta kalmak için Paris polisiyle iÅŸbirliÄŸi yapıyor, fakat bir Yahudi ile olan dostluÄŸu ortaya çıkınca, hedef tahtası olmaktan kurtulamıyor. Artık canı pahasına da olsa dostu Ben Ghabrit’i korumak, hayattaki tek amacı. Bir Yahudi’nin gördüğü eziyet ve zulüm karşısında, bir zamanlar sıradan bir göçmen olan Younes artık bir özgürlük savunucusuna dönüşüyor. Ismael Ferroukhi’nin senaryosunu Alain Michel Blanc ile yazdığı ve yönettiÄŸi filmin baÅŸrolünde Cezayir kökenli Tahar Rahim var.Â
Acı çektirerek gelen mutluluk
MIENTRAS DUERMES
ÖLÜM UYKUSU
Yön: Jaume Balaguero
Oyn: Luis Tosar, Marta Etura, Alberto San Juan, Petra Martinez
Tür: Korku, Gerilim
Süre: 102 dk.
Barcelona’da apartman görevlisi olarak çalışan Cesar, işi gereği her daire sakininin özel hayatına tanıklık ediyor. Hayatı seven, neşeli bir kadın olan Clara ise özellikle ilgisini çekmekte. Ama hayata olumlu bakan bu cana yakın hali Clara’nın başına hiç beklenmedik belalar açacak. Zira Cesar başka insanlara acı çektirerek tatmin olan bir psikopat ve çevresinde en dayanamadığı şey neşeli ve mutlu insanlar! Ölüm Uykusu’nun yönetmenliğini [Rec] ve [Rec]² filmleriyle hatrı sayılır hayran kitlesi edinen Jaume Balaguero üstlenirken, senaryoysa Alberto Marini’ye ait. Başrollerdeyse İspanya sinemasının gözde iki oyuncusu olan Luis Tosar ve Marta Etura yer alıyor.