Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2005 00:00
İstanbul’dan batıya ve doğuya bakmak, sonra da iki farklı yönden ne sevdiyseniz alıp üzerinize uydurmak çok zevkli olmalı. Kültür harmanlarını en iyi kullanan isimlerden biri olan Zeynep Fadıllıoğlu’nun çalışmaları, bu ay Amerikan iç mimarlık dergisi Bridge For Design’ın sayfalarındaydı. Şimdiye kadar uluslararası pek çok ödülün de sahibi olan Fadıllıoğlu, tasarımlarına mutlaka sanatsal bir boyut katarak farklılaştığını anlatıyor.Kendini, iki bine yakın bir zaman dilimi içinde Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet kültürleriyle yoğrulmuş bir şehrin çocuğu olarak tanımlayan iç mimar-tasarımcı Zeynep Fadıllıoğlu, bütün bu kültürlerden aldığı etkileri, Londra’daki öğrencilik yıllarının izlerini ve dünya ülkelerine yaptığı yolculuklardan biriktirdiklerini kumaşlara, objelere, mekanlara taşıyor. Endülüs’ün zarif sütunları, zehir yeşili Venedik dokumaları, Pontus ahşabı, Osmanlı divanları, cami kapıları, Ermeni ustaların elinden çıkma Selçuklu motifleri ya da Bursa çatmaları... Hepsini seviyor, hepsini kullanıyor, hepsinden farklı bir fikir yaratıyor.Çalışmalarıyla Andrew Martin İç Mimarlık Yarışması’nda 2002’nin en iyi tasarımcısı seçilen ve 2004 yılında finalist olan, Londra’daki Chintamani restoranıyla uluslararası ününü daha da pekiştiren Fadıllıoğlu, mekán düzenlemesine bakışını şöyle özetliyor: ‘’Güncel eğilimlerin ötesine geçmiş, çevresiyle uyumlu, rahat, yaşandıkça sahiplerinin katkılarını kolayca eritecek bir altyapı oluşturmak.’’ O, müşterilerle değil insanla çalışıyorDünya kültürlerinin buluştuğu -bir anlamda çok kaynaklı- yaşam alanları tasarlayarak geçmişin değerleri ve tarzlarından alıntı yaparken, dönemin yaşam kültürü ve teknolojisini de kullanmaktan çekinmiyor. Yarattığı mekanların tümü aynı dili konuşuyor ve belli bir tutarlılığa sahip. Hiçbir şey iliştirilmiş gibi durmuyor, bütünden ziyade ayrıntılar dikkat çekiyor. Bir mekanı tasarlarken mekan sahibinin isteklerini, beğenilerini ve ihtiyaçlarını kendi tasarım lisanına çeviriyor ve öncelikle o insanın o mekanda kendini nasıl hissedeceğini dikkate alıyor. Özellikle aileden kalma parçalar ve vazgeçilemeyen hatıra eşyalar konusunda çok hassas, ‘eşsiz’ mekanlar yaratmanın sırrının bu tip detayların doğru kullanımında yattığını düşünüyor. Çünkü o ‘müşteri’lerle değil ‘insan’larla çalışıyor! Fadıllıoğlu’nun dünya basınının ilgisini çekmesindeki en önemli nedenlerden biri, yaptığı hünerli sentezler. Osmanlı etkileri, İslámi çağrışımlar, Batılı sanat eserleri, antika mobilyalar, dokulu duvar boyaları, oryantalist tablolar ve gösterişli kumaşlar onun iç mekan tasarımlarında kendi aralarında müthiş uyumla oyun oynuyorlar. Simetri ve orantı kelimelerinden ve ikisi arasındaki ilişkiden ise hep uzak duruyor. Yaptığı işi beğendiği zaman, bu üçlünün zaten mekanda oluşmuş olacağını varsayıyor. ‘Tıpkı hayatınız gibi, tasarımlarınızda da tutku olmalı’ diyen iç mimar, işinizin her detayına duygularınızı, enerjinizi ve kalbinizi vermeniz gerektiğini, aksi takdirde soğuk ve ruhsuz olmaktan kurtulamayacağınızı söylüyor ve üzerinde çalıştığı yeni projeleri şöyle sıralıyor: Modern bir cami iç mekan düzenlemesi, bir tepenin üzerine yerleştirilmiş ahşap bir Osmanlı yalısı, Boğaz’ın kenarında her odası farklı bir kimlikte tasarlanmış bir butik-otel ve Delhi’de iki çiftlik evi.Ne istersen onu doldurBazı buluşlar çok-yararlı oluyor, tıpkı bu cepli organizer gibi. İster kozmetiklerinizi doldurup banyonuza asın; ister çalışma masanızın yanına iliştirip küçük notlarınızı, kartvizitleri saklayın; ister çocuğunuzun çoraplarını renklerine göre ayırmak için kullanın. Kendileri, Maison Française dergisinin mayıs sayısının hediyesi. Hiref’in yeni koleksiyonuTürk el sanatlarının tarihsel zenginliğini çağdaş tasarım anlayışıyla birleştiren Hiref’in yeni koleksiyonu Beymen Home’larda satışa sunuluyor. El yapımı, Türk tasarımcı ve Made In Turkey çizgisinden vazgeçmeyen koleksiyonda, ahşap el oyma, el yapımı/boyaması deri, tığ işi örgü, el kesme cam, bakır dövme gibi el sanatlarımızın modern yorumları bulunuyor.TAPTIMTekdüzelik, fazla sadelik ve fazla dinginlik bana pek yaramıyor. İlle bir yere bir süs takmak istiyor canım. Görür görmez taptığım bu yatak, İtalyan Creazioni firmasının bir tasarımı. Daha neler var... Turuncu parlak lake barok aynalar, metal bitişli ama klasik tarz büfeler,
aslan ayaklı koltuklar. Modern ve klasik karışımı bu kadar güzel sonuç verebilir! Görmek için Inside’a uÄŸrayın! Tel: (0212) 296 17 81Â
button