Bir Türk Avrupa’ya girmiÅŸ...

Güncelleme Tarihi:

Bir Türk Avrupa’ya girmiş...
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 22, 2005 00:00

Fransız haftalık mizah dergisi Charlie Hebdo geçen hafta ‘Bir Türk Avrupa’ya Girmiş’ baÅŸlıklı bir çizgi roman ilavesi verdi. Zinar Gürügük isimli bir Türk’ün hikayesi anlatılıyor.Fransız çizer Luz’ün hazırladığı 44 sayfalık ilavede Fransa’daki Avrupa Anayasası kampanyasına istemeden bulaÅŸan Zinar Gürügük isimli bir Türk’ün hikayesi anlatılıyor.Bir dönercide çalışan Zinar’ın yanı sıra Fransa CumhurbaÅŸkanı Jacques Chirac, eÅŸi Bernadette Chirac, BaÅŸbakan Jean-Pierre Raffarin, Raffarin’in eski iletiÅŸim danışmanı Dominique Ambiel, Sosyalist Parti Genel Sekreteri François Hollande ve eski BaÅŸbakan Alain Juppe hikayenin ana kahramanları. Luz daha önce de Charlie Hebdo için benzer çizgi romanlar çizmiÅŸti. Ä°ÅŸte Luz’un çizgisiyle Avrupa’da bir Türk’ün hikayesi.Hikaye Paris’te sokaklarında baÅŸlar. BaÅŸbakan Raffarin’in eski iletiÅŸim danışmanı Dominique Ambiel’in görevden alınmasına sebep olan 17 yaşındaki Rumen fahiÅŸeyle iliÅŸkisine gönderme yapılır. Ambiel arabasına aldığı çat pat Fransızca konuÅŸan bir fahiÅŸeye oral seks yaptırır. FahiÅŸe Fransa’ya kaçak gelirken aynı kamyonda tanıştığı Türk arkadaşı Zinar için Ambiel’den yardım ister. Ä°kamet için bazı belgelere ihtiyacı vardır. Bu arada CumhurbaÅŸkanı Chirac’ın başı yaklaÅŸan Avrupa Anayasası referandumuyla derttedir. Chirac tüm çabalarına karşın Fransız kamuoyunda ‘hayır’ın yükseliÅŸinden yakınır ve Raffarin ile Ambiel’den bu eÄŸilimi tersine çevirecek parlak bir fikir ister. Bu arada Raffarin ‘Stade de France’ta bir Johnny Hallyday konseri düzenleyelim’, ‘internette bir Avrupa tombalası düzenleyelim, kazanan Johnny Hallyday konserine bilet kazansın’, ‘Avrupa dostluk tren seferi koyalım, Stade de France’taki Johnny Hallyday konserine gitsin’ gibi ‘parlak’ önerilerde bulunur.ÖRNEK TÃœRK ZÄ°NAR GÃœRÃœGÃœKBu noktada Ambiel’in aklına parlak bir fikir gelir: Fransa kamuoyunda Avrupa Anayasası Türkiye’nin üyelik süreci birlikte anıldığından bu sorunun üzerine gitmek gerekir. Bu yüzden Fransız kamuoyuna Türklerin çalışkan, sempatik, terbiyeli, temiz, müşfik, iyi çocuklar olduÄŸunu anlatmak lazımdır. Zinar Gürügük bu iÅŸ için tam uygun isimdir. Ambiel kampanya yerini de bulur. Strasbourg’da Avrupa Parlamentosu’nda Chirac, Zinar’ı örnek Türk diye takdim edecektir. Bu kısa boylu, bıyıklı.ve ÅŸapkalı Türk kampanyanın göbeÄŸindedir artık.Zinar, telefon etmesine bile zor izin veren patronunun baskısı altında çalıştığı dönerciden özel ajanlarca alınır. CumhurbaÅŸkanı’nın ikamet ettiÄŸi Elysees Sarayı’na götürülür. Bu arada CumhurbaÅŸkanı’nın karısı Bernadette Chirac tarafından ‘yaratık’ diye aÅŸağılanır. Ve Jacques Chirac’la tanışırken övgü dolu sözlerle karşılaşır: ‘Sevgili Kebabım, Avrupa’ya hoÅŸgeldin! Avrupa’nın geleceÄŸisiniz! Ãœlkeniz yeni Avrupa’nın motorudur. 12’li, 25’li hatta 26 supaplı Avrupa’nın motorudur...’ sözleriyle karşılar Chirac onu ve ‘yaÅŸasın Galatasaray’ diye tamamlar nutkunu.Bundan sonra Zinar nam-ı diÄŸer Kebab, Fransa’nın bir nuramalı gündem maddesidir. Önce Strasbourg’da Avrupa Parlamentosu’na takdim edilir. Sonra Chirac onu bizzat Daniel Cohn-Bendit, Tony Blair, Silvio Berlusconi gibi AB’nin önde gelen isimleriyle tanıştırır. Hatta geleneksel AB ailesi fotoÄŸrafına da sıkıştırır. Kebap, Alain Juppe’nin avcılara hitaben konuÅŸtuÄŸu mitinge katılır, Thierry Ardisson’un televizyon ÅŸovuna çıkar. Sadece bir gün için Sosyalist Parti’nin toplantısına DJ Kebab olarak katılır. Bu hengamede Zinar’ın kafasındaki tek düşünce para kazanıp memleketine dönünce açacağı paket servis de yapan pizzacıdır. Sakin sakin tüm bu olup bitenleri izlerken aÄŸzından sadece iki kelime çıkar: Döner satarken müşterilere sorduÄŸu soru: ‘Harisa mı, beyaz sos mu.’KEBAB MANU CHAO KONSERÄ°NDEBu arada Bernadette Chirac, Kebab’ın yaÅŸamına girmesinden çok huzursuzdur. EÅŸiyle bu yüzden sık sık tartışır. Ãœzüntüsünü bahçedeki gizli sırdaşıyla paylaşır. Önyargıları dolayısıyla Kebab’ı bir köylü, hatta bir cani gibi görür. Kebab’dan kurtulmak için aklına bir çözüm yolu gelir. Hızlı tren TGV’yle birlikte Correze’e giderken bir istasyonda Kebab’ı soda almaya gönderir. MeÅŸrubat otomatında oyalanan Kebab treni kaçırır. Bunun üzerine Sosyalist Partililer de Kebab’ı kaçırıp Manu Chao’nun da konser verdiÄŸi mitinge götürürler. Burada José Bove, Marie-George Buffet, Ignacio Ramonet gibi Fransız solunun önemli isimlerinin yakın markajından kurtulur ama bu kez de sahneye çıkarılır. Binlerce kiÅŸinin ‘konuÅŸma yap’ çaÄŸrısına bildiÄŸi iki kelimeyi (‘harisa mı beyaz sos mu’) tekrarlayarak cevap verir. Ancak Avrupa’ya hayır mitinginde ortalık karışır, çıkan arbede de Kebab televizyona çıkar.Chirac ve ekibinin planladığı son etkinlik ise kampanyanın fiyaskoyla bitmesine yol açar. Ãœnlü sunucu Michel Drucker’in pazar günleri yayınlanan ‘Vivement Dimanche’ programına Bernadette Chirac ile birlikte çıkar. Ancak, programın daha başında sorulan bir soruya ‘Kürdüm’ diye yanı verir. Chirac kampanyanın battığını farkederek danışmanına sorar: ‘Ambiel, ÅŸimdi ne yapacağız?’ Çözüm hazırdır. Fransa’da kaçak yaÅŸayan Zinar sınır dışı edilirken Johnny Hallyday Paris’te dev bir ‘evet’ konseri vermektedir.MUHALÄ°F MÄ°ZAH DERGÄ°SÄ° CHARLIE HEBDO, LEMAN DERGÄ°Sİ’YLE ORTAK PROJE YAPMIÅžTIOrijinal Charlie-Hebdo dergisi 1969’da François Cavanna tarafından kuruldu. Ancak, 1981’de okuyucu azlığından dolayı yayınına son verdi. 1992’de eski kadrodan üç isim Phillippe Val, Gébé ve Cabu dergiyi tekrar canlandırmaya karar verdiler. Benzer bir sayfa düzeniyle büyük sükse topladılar. Ä°lk sayı 100 bin satış rakamına ulaÅŸtı. Sol uçta bir politik çizgi izleyen dergi kadrosu sürekli deÄŸiÅŸti. Sadece yayın yönetmeni Val görevinden hiç ayrılmadı. Halen çarÅŸamba günleri yayınlanan dergi ortalama 60 bir satış rakamına sahip. Charlie Hebdo’cular, 2002’de Türkiye’ye gelmiÅŸ, Türk mizah dergisi LeMan ile buluÅŸmuÅŸ hatta birlikte özel sayı yapmışlardı.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!