Bir tecavüzcünün profili

Güncelleme Tarihi:

Bir tecavüzcünün profili
Oluşturulma Tarihi: Nisan 02, 1999 00:00

Haberin Devamı

Boş, ürkek bir bakış, neredeyse nazik ve çekingen tavırlar. Çok dost görünmesine karşı, yer yer aşırıya kaçan agresif tepkiler. Bunlar bir tecavüzcünün portresinde yer alan kesin çizgiler. Uzmanlara göre Türk toplumunda tecavüz olayları giderek farklı bir boyut kazanıyor.

Psikiyatrlar tecavüzü, ‘‘Bilinç altı dürtülerin patlamasıyla kendinden daha zayıf kimselere karşı kendini ispatlama’’ olarak açıklıyor. Türkiye'de ise tecavüzcüler kendilerini değil erkekliklerini ispatlıyorlar. Çünkü ülkemizde erkeklik hala cinsel güç ile temsil ediliyor. Kadın Haklarını Araştırma ve Geliştirme Derneği Başkanı Prof. Dr. Süreyya Hiç, 1998 yılında Türk kadınının yüzde 55'inin şiddete, tacize ve tecavüze uğradığını söylüyor. Yaşanan tecavüz olayların ancak yüzde 5'i açığa çıkıyor ve mahkemelere yansıyor. Tecavüz kurbanları öncelikle çevrenin damgasını yememek için başlarına geleni saklıyorlar. Tecavüzün gizlenmesinin bir nedeni de ailenin erkeklerinin namus temizleme girişimlerine engel olmak...

AİLE İÇİ ŞİDDET

Uzman Psikolog Alanur Özalp ise normal ilişki kuramayan ve karşı tarafın isteklerine saygı göstermeyen bu insanların, çabuk şiddete yöneldiklerini ve psikopat bir kişiliğe sahip olduğunu söylüyor. Özalp, klasik bir tecavüzcü profili çıkartmanın güç olmakla birlikte aile içi şiddet yaşayan ve küçüklüğünde cinsel tacize uğramış olan kimselerde bu tür eğilimlerin daha fazla ortaya çıktığını söylüyor. Özalp, tecavüzcülerin çoğunun küçük yaşta bir taciz yaşadığını söylüyor.

FARKLI BİR GÖRÜŞ

Tecavüz olaylarının had safhaya ulaştığı günümüzde olayı bilimsel olarak inceleyen uzman psikologlar farklı görüşler bildiriyor. Tecavüz olayına ilişkin olarak Psikiyatr Haydar Dümen, 'Batı toplumlarında tecavüz sırasında şiddetle ve daha sonrasında psikolojik problemlerle karşı karşıya kalınmaması için kadınlara önerilenin tecavüz sırasında bundan zevk almaları gerektiğidir' diyor.

ALKOL VE UYUŞTURUCU

Tecavüz isteğinin doğuştan gelen ve tedavi edilemeyen ahlak ya da karekter kusurlarından kaynaklanabileceğini belirten Psikolog Suna Tanaltay, psiko-seksüel gelişim süreci içinde takıntısı olan kimselerin tecavüz eğilim taşayabileceklerini belirtiyor. Tanaltay, bağımlılık yaratan yabancı maddeler ve alkolün bu gibi insanların daha rahat hareket etmelerinde büyük rol taşıdığına dikkat çekiyor.

Toplumsal bir sorun olan tecavüze karşı en önemli görev ailelere düşüyor. Psikologlar ailelere özellikle çocukluk döneminde çocuğa karşı ilgi ve sevgi gösterilmesi konusunda birleşiyor.

Sadist eğilim taşıyor

Uzmanlar, psikopat ruh yapısına sahip olan tecavüzcülerin büyük bölümünün sadist eğlimler taşıdıklarını söylüyor. Dost canlısı görünmelerinin yanısıra sorunlar karşısında pasif kalan ve sorunları başkalarına yansıtan tecavüzcülerin bilinçaltında ise doyumsuzluk, güçsüzlük ve karşı taraftan öç alma isteği yatıyor.

Utangaçlık ve aşırı nezaket ile bastırılmış bir saldırganlığa da sahip olan bu tür kimselerin sağlıklı insan ilişkilerinde uyumsuz, çekingen ve güvensiz oldukları da, uzmanlarca vurgulanan diğer özellikleri.

Uzmanlar, korku ve endişe içinde olan bu tür kimselerin korkularından kurtulması ile birlikte saldırganlığa ve şiddete yöneldiklerini, bu nedenle de tecavüzün dışında kurbanlarına karşı yöneldiklerini belirtiyorlar.

Tecavüz eden insanların çocukluk dönemi ise sorunlu. Sert ve doyumsuzluk içinde geçen çocukluk dönemi, tecavüzcülerin sevgi, şevkat, dostluk ve arkadaşlık gibi paylaşımlardan uzak kalmalarının önemli bir işareti.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!