Bir sürü çocuk doğuracağım

Güncelleme Tarihi:

Bir sürü çocuk doğuracağım
Oluşturulma Tarihi: Aralık 28, 2006 00:00

Hello dergisine ilginç pozlar veren Eda Taşpınar, "Ben öncelikle oğlum olsun istiyorum ama zaten bir sürü doğuracağım. Şu anda kendimi hazır hissetmiyorum, sevgilimle kendime ancak yetiyorum. Doğurmuş olmak için doğurmam. Yapmak isteyip hazır olduğumda bir sürü istiyorum. İtalyan aileleri gibi olsak keşke 'Nunu' (Nurettin Hasman) ile" dedi.

Haberin Devamı

Herkes merak ediyor, kimi soğuk buluyor, kimi onun gibi olmak istiyor. Stiliyle fark yaratıyor, cool kelimesi ise sözlükte sanki onun için var! 

Oysa bu soğuk görüntünün altında 20’li yaşlarında genç bir kadın yatıyor. Eda Taşpınar, o cool imaj altındaki gerçek kimliğini Hello! dergisine anlattı.

/images/100/0x0/55eabe6af018fbb8f893e7a8
Ailesi hem İngilizce öğrenmesi hem de başka bir milletin kültürüyle tanışması için onu daha 11 yaşındayken Miami Boca Katon’a yollamış. Orada iki sene "community school"da okuduktan sonra hem İspanyolca hem İngilizce öğrenmiş bir biçimde geri dönen Eda Taşpınar, direkt giriş sınavıyla Robert Kolej’e kabul edilmiş. Okul yıllarını anlatırken çok eğleniyor, gayet cool bir ifade ile "Okul yıllarımda çok sorunlu bir öğrenci olmamdan dolayı son senemde okuldan atıldım. Ayrıca sınıfta kalmış olmama rağmen orta sonda tüm ailemi mezuniyete götürdüm. Sınıfı geçmiş gibi yaptım ve foyam annemle okul müdürü dansa kalkınca ortaya çıktı" diyor.

Haberin Devamı

Okuldan atılınca sekiz ay kadar annesiyle beraber Antalya Olympos’ta ağaç evlerde yaşamaya gitmiş. Daha sonra da çok sevdiği ve hálá unutamadığı Londra günleri başlamış: "Babam beni Londra’ya yolladı. Royal College of Art’a heykeltıraş bölümünden kabul gördüm. Moda bölümüne giremedim. Bunun üzerine London College of Fashion’da bir sene boyunca çanta, takı, elbise, şapka tasarımı gibi her şeyi okudum. Bu da okumak istediğim bölümü ortaya çıkardı. Central St. Martins Collage of Art and Design’ın, 20 kişilik bir ayakkabı tasarımı bölümü açtığını öğrenip başvurdum ve kabul edildim. Bu sırada okulun ayarladığı stajlarda çalıştım. Vivienne Westwood, Armani, Comme des Garçons, MaxMara ve Manolo Blahnik’te stajın yanı sıra çok ünlü moda yazarı Hilary Alexander’ın yanında staj yaptım. Altı sene okuduktan sonra İstanbul’a geri döndüm."

AKSİNE MÜTEVAZIYIM

Eda Taşpınar, dergilerde görünen fotoğraflarındaki kadının aksine mütevazı ve sıradan istekleri olan genç bir kız.  Bir giydiğini bir daha giymiyor gibi hakkında yaratılan efsanelere de gülüyor: "Ben bir giydiğimi bir daha giymeyecek

/images/100/0x0/55eabe6af018fbb8f893e7aa
kadar ne zengin ne de şımarığım; aldığım her şeyi zevkle, özenerek, başka şeylerle kombinleyerek, mutlaka çok kereler giyiyorum. Bunları bıkana kadar giydikten sonra bavullara koyup depoya kaldırıyorum. Çocuğum ya da torunlarıma vintage diye bırakacak bir şeylerim olsun gayesiyle, tıpkı annemin bana verdikleri gibi. Bir şey kesin ki; aldığım şeylerin asla marka olması gerekmiyor, ben kendi tasarımlarımı da giyiyorum. "

Haberin Devamı

Giysileri bu kadar çok seven birinin en sevmediği parça ne olabilir acaba? "Bence jean çok sıkıcı bir kıyafet, bir de herkes giyiyor, hiçbir özelliği yok. Herkesle bir örnek olmanın eğlencesini alamıyorum. "

TAŞIYAMAYANA TASARIMIMI SATMAM

Eda, giydiği kıyafetlerden aksesuvarlarına kadar pek çok parçayı kendi tasarlıyor. Satın almak yerine yapmaya başlamasını da şöyle anlatıyor: "Ben çanta tasarımına yeni yeni başladım. Bazen özellikle bir şey arar ve asla bulamazsınız ya, bende de böyle oldu. Uzun rugan bir clutch arıyordum, bulamadım. Bunun üzerine kendim yapmaya karar verdim, görenlerden çok

/images/100/0x0/55eabe6af018fbb8f893e7ac
beğenenler oldu, isteyenlere tasarlamaya başladım. Mesela bu hafta 15 tane teslimatım var. Çantalarımdan şu anda Türkiye’de de isteyen bir sürü insan var ama benim kötü bir huyum var, tasarımlarımı taşımasını istemediğim insanlara satamıyorum."

Haberin Devamı

Taşpınar, ileride kuracağı aileyi ise şöyle anlatıyor: "Ben öncelikle oğlum olsun istiyorum ama zaten bir sürü doğuracağım. Arada kız da çıkar herhalde. Ama kendimi hazır hissetmiyorum, sevgilimle kendime ancak yetiyorum. Doğurmuş olmak için doğurmam. Yapmak isteyip hazır olduğumda bir sürü istiyorum. İtalyan aileleri gibi olsak keşke ’Nunu’ (Nurettin Hasman) ile...".  

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!