Güncelleme Tarihi:
Öncelikle ülkemize hoş geldiniz. Bu, Türkiye’ye ikinci gelişiniz. Herhangi bir değişiklik fark ettiniz mi?
Daniel Craig: İstanbul’a yeni geldim, o yüzden dolaşmaya pek vaktim olmadı ama gördüğüm kadarıyla birçok değişiklik olmuş. Artık daha fazla araba var. Ve trafik...
Son Bond filminden bu yana uzun bir zaman geçti. Neden bu kadar vakit aldı?
- Büyük bir baskı altında olduk çoğu zaman. Senaryoyu yazıp oyuncu kadrosunu toparlamak bu kez uzun zaman aldı gerçekten de. Ama ben bir film için zaman harcamayı severim.
SAM MENDES’İN ÇOCUKLUĞU BOND FİLMLERİYLE GEÇMİŞ
Oscar ödüllü Sam Mendes’in arkadaşınız olduğunu ve “Skyfall”u yönetmesi teklifini ona sizin götürdüğünüzü biliyoruz. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
- Böyle bir işte bir sonraki filmi kimin yöneteceği büyük önem taşıyor. Kamera arkasında Sam Mendes gibi bir ismin olması beni çok mutlu etti. Onun nasıl bir Bond hayranı olduğunu biliyorum. Çocukluğu Bond filmleri izleyerek geçmiş.
Onu yönetmen olarak önerdiğiniz için pişmanlık duyduğunuz anlar oldu mu hiç? Ne bileyim, belki sizi çok zorlamıştır bazı sahnelerde...
- Hayır, kesinlikle olmadı. Ayrıca beni zorlaması hoşuma gider. Onunla çalışırken çok eğleniyorum. Çok yoğun ve zor bir iş tempomuz var ama aynı dili konuştuğum biriyle çalışmak çok güzel.
JAVIER BARDEM’İ DE BEN İKNA ETTİM
Sam Mendes ile Bond serisine sanatsal bir yaklaşım getirmek istemiş olabilir misiniz?
- Özellikle sanatsal yaklaşım için onunla değiliz. Zaten iyi filmlerin hepsi sanatsal özellikler taşıyordur benim gözümde. Bu filmde pek çok kişinin elinde olmayan olanaklara sahibiz. Bütçe ve kaynaklar açısından imkânlar çok geniş. İşinde en iyi insanlarla çalışabiliyoruz böylece. Sanatsal yaklaşım kendiliğinden geliyor yanında.
Peki ya filmin kötü adamı rolündeki Javier Bardem?
- Onu da ben ikna etmiştim. En sevdiğim oyuncudur diyebilirim. Burada da müthiş bir performans sergiliyor. Onunla çalışmak büyük bir mutluluk benim için.
TÜRK İNSANININ DOSTLUĞU VE CÖMERTLİĞİ HİÇ DEĞİŞMİYOR
James Bond, tarihinde üçüncü kez İstanbul’a geliyor ve henüz bir Türk kadınıyla flört bile etmedi!
- Sen öyle san! Nereden biliyorsun? (Gülüyor)
Siz öyle diyorsanız öyledir o zaman. Daha önceki Türkiye ziyaretinizde hangi şehirlere gittiniz?
- 15 yıl önce İstanbul ve İzmir’e gelmiştim. Çok değişmiş. Ama abartmıyorum Türk insanının misafirperverliği, dostluğu ve cömertliği gerçekten çok özel ve hiç değişmiyor.
İleride Bond kızlarından biri Türk olabilir mi acaba?
- Çok iyi olurdu.
Sizin senaryo yazımında da işin içine dâhil olduğunuzu biliyorum...
- Bir sonraki Bond filminin nerede olacağı hakkında bir tahminde bulunamam ama burada olmak çok güzel. Tekrar Türkiye’ye gelip bir Bond filmi daha yapmayı çok isterim.
Ve belki Türk bir Bond kızıyla...
- Olabilir.
Türk sineması hakkında neler biliyorsunuz?
- Çok bir bilgim yok ne yazık ki. Bu konuda eğitilmeye ihtiyacım var.
FORMUMU KORUMAK İÇİN SIKI BİR REJİM YAPIYORUM
Arkadaşlarım, özellikle de erkekler, size formunuzu nasıl koruduğunuzu sormamı istediler. Egzersiz programınızı merak ediyorlar.
- Spor salonuna gidiyorum. Haftada dört-beş defa iş sonrası spor yapıyorum. Ayrıca bağlı kaldığım sıkı bir rejimim var. Formumu korumam gerekiyor, çünkü işim gerçekten fiziksel güç gerektiren bir iş.
Berenice Marlohe: Yemeklerinize bayılıyorum, cennette gibiyim
Siz yeni Bond kızısınız. Gizemli, karmaşık, çok seksi ve çok güzelsiniz.
- Teşekkür ederim.
Biraz bu filmdeki karakterinizden bahseder misiniz?
- Çok fazla bilgi veremem ama.
Ne kadar seksiniz mesela?
- Yani filmde birkaç tane ilginç ve seksi sahne var. Tüm James Bond filmlerinin çekici ve seksi sahnelerine gerekli saygı gösterilerek, kahramanımızla kadınlar arasındaki o etkileşim yansıtılıyor.
En sevdiğiniz Bond kızı hangisiydi?
- Barbara Carrera.
JAMES BOND FİLMLERİNE ÖZEL BİR İLGİM VAR
Bond kızı olmak için nasıl bir süreçten geçtiniz?
- Paris’teyken, orada seçmeler yapıldığını duydum. “James Bond” filmlerine karşı özel bir ilgim var. O yüzden yapımcının işlerimi görmesini istedim.
Çocukken Bond kızı olma hayalleriniz var mıydı?
- Evet, zaten ben de “James Bond” filmleri izleyerek büyüdüm. Önceki işlerimi göstermek için bu projeyle ilgili insanları araştırıp bulmaya çalıştım. Ve en sonunda cast direktörü Debbie McWilliams’in e-mail adresini buldum ve her şey o şekilde başladı.
Fransa’dan Hollywood’a gitmek nasıl bir his? Sizin için büyük bir değişim olmalı.
- Aslında “James Bond” filmi öncesinde Fransa’dan ayrılmıştım. Çünkü orada iş bulmakta güçlük çekiyordum. Ajanslar kimleri tanıdığımı soruyorlardı ama ben bu işte torpille değil de yeteneğimle bir yere gelmek istiyordum. O yüzden Hollywood’a gittim ve iki-üç aydır orada yaşıyordum. Benim için çok iyi oldu. Sonrasında Paris’e döndüğümde de bu filmin çekileceğini duydum.
DANIEL CRAIG’LE VAKİT GEÇİRMEK ÇOK GÜZEL
Neden diğerleri değil de siz Bond kızı olarak seçildiniz, hiç düşündünüz mü?
- Yeteneğimin çok etkisi olduğunu düşünüyorum! (Gülüyor) Şaka bir yana çok sıkı çalışırım. Seçmeler öncesi gece gündüz çalıştım diyebilirim. Şanslıyımdır da. Bu seçmelerden haberim olduğu için bile şanslıyım. Sam Mendes, oynadığım karakterde biraz doğu gizemi arıyordu. Role seçilmemde, baba tarafından Asyalı olmamın etkisi olduğunu düşünüyorum.
Daniel Craig hakkında ne söyleyeceksiniz?
- Çok iyi bir oyuncu ve onunla vakit geçirmek çok güzel. Eğlenceli ve esprili biri. Bond kızları olarak onu seviyoruz.
BURADA HUMUS VE EKMEĞE BAYILDIM
Biraz yeni Bond kızlarının moda anlayışından bahseder misiniz? Ne tarz kıyafetler giyiyorsunuz?
- Değişik tarzlar var.
Bu üzerinizdeki Bond kızı kıyafeti mi?
- Hayır, olabilirdi ama değil. Çok zarif, seksi ve feminen elbiselerimiz var. Ama aynı zamanda Hitchcock filmlerinin bir yansıması var kıyafetlerde. Filmde özellikle bir sahne için tasarlanan çok abartılı, tam anlamıyla bir femme fatale elbisesi giyiyorum.
Özellikle o sahneyi merakla bekliyor olacağız. Son olarak Türk izleyicisine bir şeyler söylemek ister misiniz?
- Yemeklerinize bayılıyorum. Sürekli yemek yiyorum, cennette gibiyim.
En çok hangi yemeği beğendiniz?
- Mezeleri çok sevdim. Özellikle de humus ve ekmeğe bayıldım. Bir de etlere...
Sam Mendes de Türkiye’ye geldiğinden beri çok fazla ekmek yemekten şikayet ediyormuş.
- Evet, çünkü ekmekler çok güzel gerçekten.
Naomie Haris: Bond kızı olduğumu saklamak zorunda kaldım
Türkiye’ye hoş geldiniz...
- Teşekkür ederim.
Nasıl geçiyor günleriniz?
- Harika!
Geleli ne kadar oldu?
- Bir süredir buradaydık. Adana’da çekimlerimiz vardı. İstanbul’a bir hafta önce geldik. Burası inanılmaz bir yer. Hava da çok güzel.
İstanbul’a ilk gelişiniz mi?
- Evet, ilk kez geliyorum. İnsanlar çok sıcak ve yemekler çok güzel. Burada harika zaman geçiriyoruz.
Sizi şaşırtan bir şey oldu mu İstanbul’da?
- Buraya gelirken herhangi bir beklentim olmadığı için her şey beni şaşırtıyor diyebilirim. Dün Galata’daydım. Köprüde balık tutan insanları gördüm, çok ilginçti.
Alışveriş yapmaya vaktiniz oldu mu?
- Hayır, Kapalıçarşı’da çekim yaptık ama alışveriş yapmaya vaktim olmadı. Oraya tekrar gitmem gerekiyor.
Kapalıçarşı’daki aksiyon sahnelerinin çekimi sırasında bazı yapıların zarar görmüş olmasıyla ilgili spekülasyonlar var. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Cama çarpma sahnesi hakkında bir şeyler söylenmişti ama aslında o setin bir parçasıydı. Kesinlikle orijinal bir yapı değildi. Bizim amacımız, Kapalıçarşı’nın inanılmaz mimarisini ve tarihini yansıtmak. Bunun için buradayız. Hiçbir şekilde oraya zarar vermek istemeyiz.
ROLÜ ALDIĞIMI SADECE ANNEME SÖYLEDİM
Bond kızı olmak nasıl bir his?
- Harika bir his.
Rolü size teklif ettikleri anı hatırlıyor musunuz?
- Tabii ki. Başka bir film için Washington’daydım. Menajerimden bir telefon geldi ve rolü aldığımı öğrendim. Çok heyecanlandım. Ama aynı zamanda biraz da sinir bozucuydu.
Sinir bozucu mu?
- Evet, çünkü gizli tutmam gerekiyordu. İki ay sonra açıklama yapılacaktı ve ben kimseye bu rolde oynayacağımı söyleyemiyordum.
İki ay boyunca kimseye söyleyemediniz mi?
- Anneme söyledim.
Eminim gizli tutmak için çok zorlanmışsınızdır...
- Evet ama daha sonra bir şekilde basına sızdı ve insanlar bana sormaya başladılar. Ben de “Evet, inanabiliyor musunuz Bond kızı olacağım!” demek istiyordum ama ne yazık ki diyemiyordum. “Hayır, ne demek istediğinizi anlamıyorum” demek zorunda kalıyordum ve bu da çok sinir bozucu oluyordu. O yüzden şimdi her şeyin biliniyor olması çok güzel.
DİYET YAPMADIM DAHA ÇOK YEDİM
Nasıl bir hazırlık dönemi geçirdiniz?
- Sekiz aylık bir çalışma yaptım. Fiziksel egzersizler dışında silah atma çalışmaları da vardı. Diyet yapmadım, aksine güçlü olmak için daha çok yiyorum. Adana’daki kebapları sevdiğimi de söylemem gerek.
Bond kızı olmanın en iyi ve en kötü yanı nedir?
- Bond kızı olmanın herhangi bir kötü yanı olduğunu düşünmüyorum. Her şeyini çok seviyorum.
Hayatınızda bir şeyler değişti mi?
- Türkiye’de olmak, dünyayı dolaşmak, Daniel Craig ve yönetmenimizle çalışmak çok güzel oldu benim için.
En sevdiğiniz James Bond?
- Kesinlikle Daniel Craig.
En sevdiğiniz James Bond’la çalışmak nasıl peki?
- Gerçekten harika biri. Çok iyi bir espri anlayışı var. Çok çalışkan ve işine tamamen bağlı. İlham veren bir oyuncu. Her zaman onu ve yaptığı filmleri çok beğenmişimdir.
Peki Sam Mendes? O da çok iyi bir yönetmen...
- Evet, harika bir yönetmen. Onun en beğendim yönü tam bir oyuncu yönetmeni olması. Onun için en önemli şey, bir sahnede iki oyuncu arasındaki gerçek duyguyu yansıtabilmek. Aksiyon ve diğer şeylerde de çok iyi tabii ki ama onun için önemli olan oyuncular. Aksiyon daha geri planda kalıyor ve ben de böyle olması gerektiğini düşünüyorum.