Bir şeye de pasta iyi gelsin!

Güncelleme Tarihi:

Bir şeye de pasta iyi gelsin
Oluşturulma Tarihi: Mart 23, 2004 00:00

İZMİR'de bir hanımefendi yolumu kesip ‘‘Gazetelerdeki sağlıklı beslenme furyasını hicveden yazılarınıza devam edin’’ dedi.Memnuniyetle. Fakat bugün üç-beş satırla değinip başka konuya geçmeyi düşünüyorum.Bir soru...Siz hiç, neredeyse ağıza atılan her lokmanın ölüme bir adım daha yaklaşmak olduğunun anlatıldığı ve adının bence ‘‘Sağlıklı Yaşayalım’’ falan değil de ‘‘Sağlıklı Fıttıralım’’ olması gereken köşelerin komşu sütunlarına dikkat ettiniz mi? Neler var oralarda?Hemen söyleyeyim, en hafifi kuzu dolması olan yemek tarifleri var. ‘‘Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu’’ sözü ilk defa mecazi anlamından sıyrılıyor.* * *Gelelim esas konumuza...Selülit.Kadın kısmının baş belası. Gerçi bir gün olsun merak edip de vücudumun herhangi bir yerini iki parmağımla sıkıştırıp selülitim var mı yok mu diye bakmamışımdır. Öyle bir ilgisizlik hali, kadınların yüz karası olma durumu... Bazı ünlülerin zaman zaman basınla giriştiği kavgayı da hiç anlamam. Basının selüliti yüz kızartıcı bir suçmuş gibi sunmasını da...‘‘İfşa ediyoruz, selüliti var!’’‘‘Hayır vallahi yok.’’Halbuki açıp göstereceksin. Ve diyeceksin ki: ‘‘Evet, var. Fakat bu benim iyi şarkı söylememe mani değil.’’Ama ısrarla kendini aklamaya çalışınca fotoğrafçı arkadaşlar da tahrik oluyorlar haliyle.Herkes görünüşüyle prim yapma çabasında. Köşe yazarları bile artistik pozlar vermeye başladılar. Erkeği, kadını... ‘‘Çirkinsen işin bitik’’ gibi bir kanaat var. İstersen tornacı ol, illa güzel olacaksın. Değilsen ekmek yok adeta. Hal böyle olunca herkes gereğini yapıyor.* * *‘‘Hayat zor’’ diyorum size, inanmıyorsunuz. İnsanların tamamıyla mücadele etmek yetmiyormuş gibi kendinizle de boğuşacaksınız. Karnınızla, kalçanızla, yüzünüzle, gözünüzle...İnce kalmayı başardınız diyelim. Göğüslerinizi silikonlattınız, elmacık kemiklerinize takviye yaptırdınız, çenenizi törpülettirdiniz falan... Fakat işte selülit çıkıp geliyor bir gün. Zayıfa şişmana bakmıyor biliyorsunuz.Hiç aklımda yoktu aslında selülit mevzuu. Ali Coşkun kışkırttı. Elinde çıplak kadın fotoğrafıyla baş sayfalarda görünce ‘‘Gündemi atlamayayım’’ dedim. Gerçi geciktim birkaç gün... Seçim telaşından.* * *Son olarak kadınlara ‘‘Selülitinizi sevin’’ diyeceğim. Hani o ünlü ‘‘Tecavüz kaçınılmazsa...’’ hadisesindeki gibi.‘‘Neden?’’ derseniz, o kremlere inanmıyorum ben. Daha doğrusu tüm kremlere ve krem gibi ilaçlara bir inançsızlığım var. Nedeni büyük ihtimalle, kendimi bildim bileli annemin dizine sürdüğümüz antiromatizmal pomatların, masaj esnasında elimizin rahatça kaymasını sağlamaktan başka bir işe yaramadığını görmüş olmamızdır.Ah, şimdi ne tepki gelir kimbilir ilaç firmalarından... Kazı çevireyim bari, yanmasın. Tabii her tedaviyi, tamamlayıcı başka tedavi yöntemleriyle birlikte uygulamak lazım. Selülitte de ilaveten doğru beslenmek çok önemli mesela. Sanıyorum brokoli buna da çok faydalıdır.Ayol bir şeye de pasta iyi gelsin!Ama ne gezer...MIŞ-MUŞKenan Doğulu-Tuğçe Kazaz aşkı bitmiş.Mukavele nikáh etkisi yaptı demek.Cola Turka Amerikalı çıkmış.Amerikalıları Türkleştirirken... Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olduk.Kadınlar eşleri, erkekler kendileri için zayıflıyormuş.Sırf zayıflamak olsa... Yerine aklınıza gelen tüm fiilleri koyabilirsiniz, ‘‘sevişmek’’ten başlayın mesela.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!