Bir şey değişir, her şey değişir

Güncelleme Tarihi:

Bir şey değişir, her şey değişir
Oluşturulma Tarihi: Nisan 02, 2007 15:53

İki sene geçti bizim Okullarımız Yıkılmasın Kampanyası sonuçlanalı. Yüz otuz iki yatılı okulu denetledik, gerekli gördüklerimizi de Milli Eğitim Bakanlığı depreme karşı güçlendirdi.

Kampanyanın hedefine ulaştığını siz bilmiyorsunuz çünkü Hürriyet yazı işleri ... alçakgönüllü davranmayı yeğledi, diyelim efendilik bizde kalsın.

Zaten önemli değil. İyilik yap, denize at misali, yazı işleri bilmezse vatandaş bilir.

*

Kampanya bitti, ben Anadolu’da gezemez oldum.

Hakkâri (Çukurca, Yüksekova vs), Van (Gürpınar, Gevaş, Çaldıran...), Bitlis (Adilcevaz, Hizan...), Bingöl (Solhan, Adaklı...) hasılı Doğu ve Güneydoğu burnumda tüter oldu.

Mavi önlüklerinin üstüne anacıklarının ördüğü rengârenk hırkalarıyla, kaba lastik ayakkabılarıyla, kıçlarından düşen bol pantullarıyla, ayazdan yanakları kararmış badem gözlü çocukları özledim.

Dağ başlarındaki bakımsız ve fakir yatılı okulların – köy çocuklarının kendine has kokusu sinmiş – dershanelerini, yemekhanelerini, yatakhanelerini, çın çın öten çığlıkları özledim.

Kara gözlü Kürt kızlarının, çipil oğlanların, hatta eli öpülesi fedakâr hocaların kendilerine has Türkçesi’ni özledim.

Reha Müdür, ‘Serdar, TOÇEV ile NTV Radyo’nun kampanyasına bir destek versene...’ deyince, Anadolu’yu ne kadar çok özlediğimi fark ettim.

Şimdi, size zahmet, TOÇEV - Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı’nın internet sitesine giriyorsunuz (www.tocev.org.tr) elinizden gelen desteği esirgemiyorsunuz, sitenin adresini eşe dosta gönderiyorsunuz...

Niye?

Ayağındaki plastik terliği atıp, hayatında ilk kez sıcak bir bot giyen bir köy çocuğunun yüzündeki mutluluğu görseniz... niye sorusunun cevabını alırdınız!

 

Not: Unuttum Çukurca’da mıydı, Çaldıran’da mı? Bir yatılı bölge okulunu gezerken, Türkân (Saylan) Hoca, kız öğrencilerden birine sordu:

- Okulunu seviyor musun bakim?
- Çok seviyom örretmenim!
- Yaz tatilinde okulunun en çok nesini özlüyorsun?
- Döşeğini özlüyom!

O güne kadar, köy çocuklarının ‘döşekle’ yatılı okulda tanıştıklarını; çocuğunun yaz tatillerinde çalışmak için döndükleri evlerinde, koyun ve kara keçiyle aynı toprak zemini paylaştığını hiç düşünmemiştim.

Bu vatana, bu insanlara – bizler – o kadar borçluyuz ki...

 

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!