Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 02, 2010 00:00
Claudio Cigna henüz 22 yaşında... Tam bir frizbi cambazı. O yuvarlak plastikle öyle hareketler yapıyor ki izlerken ağzınızı kapatmanız pek mümkün olmuyor. İki kere İtalya Frizbi Şampiyonu, bir kere Avrupa Şampiyonu, geçen yıl ise Dünya ikincisi oldu. Aynı zamanda şirin, aynı zamanda akıllı.
Claudio Cigna liseyi birincikle bitirmiş, şimdi de Bolonya Üniversitesi’nde İşletme Mühendisliği okuyor. 2006’dan bu yana Avrupa’yı şehir şehir dolaşıp bir takım organizasyonlarda frizbi şov yapıyor. Çocuklara ve yetişkinlere bu sporu anlatıyor, uygulamalı olarak gösteriyor. Cornetto’nun yeni dondurmasının reklam filminde oynamak için İstanbul’a geldi. Rekabet için, eğlenmek için ve gösteri yapmak için bir araç olarak tanımladığı frizbiyi anlattı.
BEŞ AY BOYUNCA GÜNDE BEŞ SAAT ÇALIŞTIMKuzey İtalya’da Bolonya’da doğdum. Frizbiyi ilk elime aldığım anı hatırlıyorum. Babamla plajdaydık ve birlikte oynamamız için çantasından küçük bir frizbi çıkarmıştı. Üç yaşındaydım. Çok da etkilenmemiştim. Benim için diğer oyuncaklarımdan bir farkı yoktu. Ben frizbinin aslında ne demek olduğunu büyüyüp arkadaşlarımla oynamaya başladıktan sonra anlatım. Lezzetini aldığımda 14 yaşındaydım. 14’den 17 yaşıma kadar okulda vakit bulabildiğim her an arkadaşlarımla parkta oynadım. 17 yaşıma geldiğimde serbest stil frizbiyi keşfettim. Jonklörlük gibi bir şeydi. Parende atarak, amuda kalkarak, bacak arasından geçirerek oynuyorlardı. “Ben de yapacağım” dedim ve beş ay boyunca her gün beş saat tek başıma antrenman yaptım. Yavaş yavaş işin numaralarını öğrenmeye başladım. Bir gün parka Forli Frizbi takımından biri geldi, birlikte oynadık. Onun sayesinde takımın diğer oyuncuları ile de tanıştım ve birden kendimi takımın bir üyesi olarak buluverdim.
BENİ FRİZBİ’NİN BABASI KEŞFETTİKeşfedilme hikayem ise daha sonra. Profesyonel olarak takıma girdikten sonra beni “frizbinin babası” diye çağırdığımız 54 yaşındaki bir oyuncu keşfetti. Aynı zamanda adaşım Claudio Clay. O çok eski bir frizbi oyuncusu. Yaşına rağmen inanılmaz hareketler yapıyor. Kendi yaşlarında bir arkadaşıyla kurduğu gösteri ekibi var. Dünyanın dört bir yanında dudak uçuklatacak şovlar yapıyorlar. Bana onlarla çalışmamı teklif etti. Havada kabul ettim! İki yıldır birlikte çalışıyoruz. Onunla yaptığımız ilk gösteriden sonra frizbinin her zaman hayatımın merkezinde olacağını anladım. Çok eğlenmiş, aynı zamanda da büyük bir tatmin yaşamıştım. İlk gösteri mi? Rimini’de Erasmus Festivali’nde yaptım. İtalya’da bir televizyon kanalı canlı yayınladı. Sonra Avrupa’yı gezmeye başladık. Gösteri yapmadığım şehir kalmadı. İtalya’da ve Avrupa’da şampiyon oldukça daha da tanındım.
DÜNYA ŞAMPİYONASINA 100 ÜLKE KATILDI
Frizbiye oyuncak demek haksızlık olur. Çünkü çok daha fazlası. Bence frizbi bir araç. Sporda rekabet için bir araç, gösteri yapmak için bir araç, eğlence için bir araç, yani bir tek bu boyutuyla oyuncak. Frizbi çok yakında resmi bir spor olarak tanınacak. Olimpiyatlarda tanınacak. Dünya frizbi turnuvası var, uluslararası federasyonu var. Ben son iki yıldır İtalya şampiyonu oluyorum. Bir yıl önce Avrupa şampiyonu oldum. Geçen yıl dünya ikincisi oldum. Şampiyona Berlin’de düzenlendi. 100 ülke katıldı. Uluslararası sıralamalarda genç oyuncular içinde en tepedeyim. Dünya Futbol Şampiyonası’nı en fazla Brezilya kazanır ya bu sporun Brezilyası da Amerika. Çünkü bu sporu keşfeden onlar. Ama son yıllarda Avrupa, İtalya’daki sporcuların da katkısıyla çok hızlı bir yükselişe geçti. Yakında Avrupa Amerika’yı sollayacak.
DÜNYA FRİZBİ ŞAMPİYONU OLMAK İÇİN NE GEREKİR? Birincisi çok fazla çalışmak şart. Atletik olmak çok önemli. Pratik yapmak gerekiyor. Yetenek tabii ki lazım. Özellikle kareografik hareket etme yeteneği... Belli bir akış içinde doğru zamanda, doğru hareketi yapıyor olmalısın. Her gün en az iki saat antrenman yapıyorum. Bazen turnuvalar, organizasyonlar, gösteriler çok yoğun oluyor. E aynı zamanda üniversite öğrencisiyim. En yoğun zamanımda bile haftanın en az üç günü çalışıyorum.
SAATTE 500 KALORİ YAKTIRIR Frizbinin yaşı yok. Bu sporda adım adım üstad oluyorsun. Belki benim yaşımdaki oyuncular daha çevik ama otuz yaş üstünün de tekniği çok iyi oluyor. Çocukluktan 50 yaşına kadar herkese açık bir spor bu. Ben de en az 50 yaşıma kadar bu sporu hayatımın merkezinde tutacağım. Çok
kalori yakıyorum. Saatte 500. Devamlı parende atıyorum, zıplıyorum, koşuyorum. Bacaklarımı çok kaldırıyorum. Benim ritmim çok hızlı. Antrenmandan sonra hemen bir şeyler yemem gerekiyor. Yoksa bayılabilirim. Ama diğer taraftan göbekli frizbicilerde var. Onların tekniği çok güçlü olduğu için altından kalkabiliyorlar.
FRİZBİ OYNAMAK BİSİKLETE BİNMEK GİBİDİRHerkes frizbi oynayabilir. Dünyanın en denge yoksunu insanına, el göz koordinasyonu sıfır olanına bile bu işi öğretebilirim. İşin tekniğini keyfetmeniz yeterli. Tırnağının ucu ile diski döndürmeyi başardığınız an hareketi takip etmek de arkasından gelir. Frizbi yapmak bisiklete binmek gibidir. Bir kere öğrendiğiniz zaman unutmazsınız.
İlk frizbinin pasta tabağı olduğunu biliyor muydunuz? Frizbi bir grup Amerikalı öğrencinin birbirlerine pasta kalıbı fırlatması üzerine çıkmış bir spor. Frisbie Pie Company 1871’de William Russell Frisbie’nin kurduğu bir turta üreticisi. Turtalar hafif metal kaplarda pişiyor ve öyle servis ediliyor. Amerika’nın dört bir yanındaki cafe ve restoranlara böyle satılıyor. Yale Üniversitesi kampüsünün içindeki restoranda da var bu turtalardan. Öğrenciler onları mideye indirdikten sonra teneke kapları, döndürerek birbirlerine fırlatıyorlar. O öğrencilerden biri, Morrison isimli bir Amerikalı İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra aynı formu plastikten üretiyor. Frisbie Pie Company’nin üzerinde “Frisbies pie” yazan tabaklarından bende üç tane var. E-bay’den tanesini 50 Euro’ya aldım. 100’lerce Euro olanları da var.