Güncelleme Tarihi:
Hepimiz insanız ve insanın değme canavardan daha canavar olabileceğini çok iyi biliyoruz.
Bu nedenle Hotel Transilvanya’da insanların zulmünden kurtulmak için kendilerini bir şatoya hapseden canavarları görünce pek şaşırmadım.
Kont Dracula, geçmişinde insanlardan yediği kazıklardan dolayı fazlasıyla tedbirli davranıyor.
Şatosuna insan sokmayacak kadar!
AŞIRI KORUMACI BABA VE KIZININ HİKÂYESİ
Hotel Transilvanya, aslında bir baba-kız ve gençlik aşkı hikâyesi.
Babamız Kont Dracula, kızı Mavis’e o kadar düşkün ki, onu gözünden bile sakınıyor.
Gözü derken insanlardan tabii, canavarlar sorun değil nasıl olsa.
Kızı tehlikelerle dolu dış dünyaya çıkmasın diye 118’inci doğum gününde Transilvanya Oteli’nde büyük bir parti düzenliyor. Davetliler her türden çeşit çeşit canavar.
Frankenstein da var, Mumya da, Görünmez Adam da, kurt adamlar da.
Otel lobisindeki parti ilginç olaylara sahne oluyor tabii.
KIZ BÜYÜMÜŞ, 118 YAŞINA GELMİŞ!!!
Ama Mavis artık büyümüş (118 yaş dile kolay!) ve dış dünyayı tanımak istiyor.
Hani sakınan göze çöp batar derler ya. Baba Dracula’nın başına gelen de tam bu işte. Kızını korumak isterken işler tersine dönüyor ve aşırı korumacılıkla yaptığı bir üçkağıt otele istenmeyen canlının, yani bir insan evladının gelmesiyle sonuçlanıyor.
Kont Dracula, önce oğlanı canavar kılığına sokarak işi kurtarmaya çalışıyor. Ama bir kez daha korktuğu başına geliyor tabii. Mavis ile genç adam birbirlerine aşık oluyorlar.
ALACAKARANLIK SERİSİNE İNCE GÖNDERME
Otel Transilvanya, Sony Pictures’ın 2006 yılında Çılgın Dostlar (Open Season) ile başlayan animasyon serisinin yedinci filmi.
Pek çok korku filmi kahramanını bir otel lobisinde bir araya getiren ve eğlenceli sahneler sunan film, Kont Dracula’yı da kızından başka bir şey düşünmeyen takıntılı baba olarak gösteriyor.
Otel Transilvanya biz büyükler için büyük bir eğlence olmasa da ailecek izlenebilecek kalitede tarzda bir animasyon olarak çıkıyor karşımıza.
Özellikle Alacakaranlık serisine yapılan göndermeye dikkat diyorum, kahkahalarınıza engel olamayacaksınız.
HOTEL TRANSILVANIA OTEL TRANSILVANYA
Yön: Genndy Tartakovsky
Ses: Aydoğan Temel, Hazal Erdal, Harun Can, Engin Alkan
Tür: Animasyon
Süre: 91 dk.
HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ
UN BONHEUR NARRIVE JAMAIS SEUL
MUTLULUK ASLA YALNIZ GELMEZ
Yön: James Huth
Oyn: Sophie Marceau, Gad Elmaleh, Maurice Barthelemy, François Berleand
Tür: Romantik, Komedi
Süre: 110 dk.
Zıt kutuplar birbirini çeker
Mutluluk Asla Yalnız Gelmez, günübirlik ilişkiler yaşayan bir müzisyenle, önemli bir işadamının üç çocuklu eski eşi arasında gelişen sıradışı aşkı konu alıyor. Yıllara medyan okuyan ve güzelliğinden bir şey kaybetmeyen Sophie Marceau’nun başrolünde olduğu bu romantik komedi zıt kutuplar birbirini çeker cümlesinden yola çıkıyor. Mutluluk Asla Yalnız Gelmez filminin komedisi romantik anlarından biraz daha fazla. Ve romantizmden daha çok bir komedi filmi izliyor gibi oluyoruz. Daha ilk tanışma anında başlayan sakarlıklar, durum komedileri film boyunca devam ediyor. Ayrılmalar, barışmalar, umutsuzluklar, mutsuzluklarla yaşanan ilişkinin önemli bir yerinde de üç çocuk var aslında. Sacha’nın çocuklarla olan ilişkisi filmin temel unsurlarından. Gad Elmaleh ve Sophie Marceau iyi bir ikili olmuşlar. 12 milyon dolarlık hasılat elde eden Mutluluk Asla Yalnız Gelmez, bu yıl Fransa’nın en çok izlenen yerli filmleri arasına girmişti.
MOSKOVA’NIN ŞİFRESİ
Yön: Adem Kılıç
Oyn: Alper Kul, Aslıhan Güner, Ruhi Sarı, Salih Kalyon
Tür: Komedi
Süre: 90 dk.
Temel’in maceralarına devam
2011 yapımı Adem Kılıç imzalı Sümela’nın Şifresi Temel filmi gişede yapımcıların ve beyazperdede de özellikle Karadenizliler’in yüzünü güldürünce devam filmi gecikmedi. Temel, ilk filmde aşık olduğu Trabzonlu zengin aile kızı Zuhal’e kavuşmuş durumda. Gayet de mutlu. Fakat gecikmeden işler yeniden karışıyor. Rus mafyası Korkunç İvan’ın adamları, keskin nişancı Abromoviç’i Trabzon’a yolluyor. Altınlarla beraber Temel’in kellesini de istiyor mafya. Abromoviç’in keskin nişancılığı Karadeniz’de pek işe yaramıyor. Temel Rus mafyası ile sadece Türkiye’de değil, Rusya’da da mücadele etmeye çalışırken bir yandan da Zuhal’in yanlış anlamalarıyla baş etmeye çalışıyor. İkinci film komik olduğu kadar duygusal anlara da gebe. Moskova’dan Trabzon’a uzanan ve bolca güldürü vaad eden yanlışlıklar komedyası Moskova’nın Şifresi filminde başrolde yine, Temel karakteriyle özdeşleşen Alper Kul var. Diğer rollerde Salih Kalyon, Ruhi Sarı Aslıhan Güner ve Çetin Altay’ı da izliyoruz. Senaryo yine Yılmaz Okumuş’a emanet.