Bir Oscar’ı üç çocuğu var

Güncelleme Tarihi:

Bir Oscar’ı üç çocuğu var
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 22, 2009 00:00

22 Haziran’da üçüncü çocuğu Holden’ı dünyaya getiren Oscar’lı oyuncu Mira Sorvino, hamilelik ve doğum sırasında yaşadığı zor günleri Hello! dergisine anlattı. Üç çocuk annesi 41 yaşındaki yıldız, “Bebeğimi ilk kucağıma aldığımda şu ana kadar yaşadığım tüm zorluklara değdiğini düşündüm” dedi.

Haberin Devamı

Mira Sorvino, yeni dünyaya gelen bebeği Holden kucağında, eşi Christopher Backus ve diğer çocukları Mattea (4) ve Johnny (3) yanındayken, doğum sürecinde yaşadığı tüm zorlukları unuttuğunu belirtiyor.     

41 yaşındaki Mira, hamileliğinin 18. haftasındayken kendisine plasenta previa teşhisi konuluyor. (Plasenta bebek ile anne arasındaki besin ve oksijen transferini sağlayan gebeliğin devamı açısından hayati bir organdır. Plasentanın bebeğin doğum yolu üzerine yerleşmesine plasenta previa denir.) Plasenta previa yüzünden bebek ve annenin sağlığı risk altında olabiliyor. Doktorunun dediklerini harfi harfine uygulayan ve doğuma beş hafta kala hastaneye yatan Miro, 22 Haziran’da ise bebeğini kucağına aldı. Daha önce Fransız oyuncu Oliver Martinez ve yönetmen Quentin Tarantino’yla da birlikte olan Mira ve Christopher, 2003 yılının yazında bir partide tanışmışlar. Çift bir ay içinde nişanlanıp bir yıl içinde evlendi. Her ikisinin de ortak noktası oyunculuğa büyük bir tutkuyla bağlı olmaları. Christopher, “Will&Grace”, “The O.C” gibi popüler TV dizilerinde rol alırken Mira ise“Mighty Aphrodite” filmiyle 1995 yılında “En İyi Yardımcı Oyuncu” Oscar ödülünü aldı.

Üç çocuğunun annesi olmaktan gurur duyan güzel oyuncu ailesini ve yeni doğan bebeğinin hayata bakış açısını nasıl değiştirdiğini HELLO’yla paylaştı.

Geçirdiğin zor hamilelik sürecinden sonra eminim oğlun Holden’ı sağ salim kucağına alınca büyük bir mutluluk hissetmişsindir.
- Evet, hamileliğim boyunca birçok problemle karşılaştım. Uzunca bir süre hastanede kaldım. Neyse ki bebeğim sağlıklı dünyaya geldi.

Peki, doğum nasıldı?

- Beklemediğimiz komplikasyonlar oldu. Epidural doğum yapmak istedim. İlk epidural yaptıklarında tesir etmedi. Daha sonra o karışıma lidokain eklediler. Bir an kalp krizi geçiriyorum sandım.

O anlarda kendini rahatlatabildin mi?

- Çok korktum ve dedim ki kahraman olmaya gerek yok, başka bir yol izleyin, sonra bir anda her şey değişti. Gerçekten ilk anlar çok korkutucuydu ama daha sonra her şey çok hızlı gelişti ve Holden dünyaya geldi.

ÜÇ HAFTA HASTANEDE YATTIM    


Hiç Holden’ın bunu başaramayacağını düşündün mü?
  
- Her gün bebeğimi kaybetmeyeyim diye dua ettim. 22 haftalıkken rahatsızlandım ve dedim ki şimdi doğarsa ne olur?  “22 haftalık bir bebek için elimizden hiçbir şey gelmez” dediler. Her gün zamanında doğması için dakikaları haftaları saydım. İnternetten bir sürü araştırma yaptım.

Ve sonra daha kötü bir olay yaşadınız.

- Evet, birkaç hafta sonra Christopher dışarı çıkmıştı, ben de çocuklarla evdeydim. Sadece 911’i çevirdiğimi hatırlıyorum, bayılmışım. Çocuklar kalktıklarında mutfakta beni yerde yatarken bulmuşlar. Çığlık atarak ağlamışlar tam o sırada ambulans gelmiş. Çok kan kaybetmiştim ve üç hafta hastanede yattım.

Christopher Holden’ı ilk gördüğünde tepkisi ne oldu?
- Diğer çocuklarımız dünyaya geldiği zamanki ifadeye sahipti. Holden ve ben hayatta olduğumuz için ayrıca mutluydu.

Mattea ve Johnny, kardeşleri doğunca ne hissettiler?

- Çok sevdiler. Hayatımızda gördüğümüz en güzel, en tatlı bebek dediler ve ona şarkı söyleyip öpüp sarıldılar.  Oğlum sürekli Holden’ın ayaklarına ve başına dokunmak istiyor.

Haberin Devamı

ÖNEMLİ OLAN AİLE OLMAK

Haberin Devamı

Holden ismini JD Salinger’ın “Catcher in the Rye” romanından etkilenerek mi koydunuz?
- JD Salinger’ı çok severim ama bu yüzden seçmedik bu ismi. Bu ismi ilk duyulduğunda kulağa hoş geldiği için seçtik.

Sen ya da Christopher, üç çocuklu bir aile olarak kariyerinizde zorlanacağınızı düşünüyor musunuz?

- Başlarda tabii zor oluyor. Dün gece Mattea’ya ‘Annen şu sıralar seninle fazla ilgilenemiyor, çünkü Holden’ın bana  ihtiyacı var’ dedim. O da cevap olarak ‘Ben kendimle ilgilenebilirim’ dedi. Çok mutlu oldum. Önemli olan aile olmak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!