Bir orta yaş rehberiniz var mı?

Güncelleme Tarihi:

Bir orta yaş rehberiniz var mı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 02, 2005 00:00

Kırklı yaşlara girerken alacağınız kararların sadece orta yaşlardaki sağlığınızı etkileyeceğini düşünürseniz yanılırsınız. Keyifli ve huzurlu bir orta yaş süreci, iyi ve kaliteli bir yaşlılığın da garantisi gibidir.Beslenmesine dikkat edip, uykusu, stres yönetimi ve aktivite düzeyine özen gösteren biriyseniz işiniz daha kolaydır. Eğer bir orta yaş yol haritası oluştururken nelerin daha önemli olduğunu yeniden hatırlamak istiyorsanız aşağıdaki liste size yardımcı olacaktır. Dengeli ve yeterli beslenin.Sigara kullanmayın.Koruyucu aşılarınızı yaptırmayı unutmayın: Hepatit, zatürree, grip aşıları için doktorunuzla konuşun.Sağlık kontrollerinizi düzenli olarak yaptırın. Olanağınız varsa sağlık riski programlarından yararlanın.Yoğun ve uzun süreli güneş ışınından korunun. Solaryum kullanmayın.Elektromanyetik enerjiden uzaklaşın: Güç dağıtım istasyonları, yansıtıcılar ve cep telefonlarına dikkat edin.Radyoaktif enerjiden kaçının: Radyolojik incelemelerin gereksiz olanlarını yaptırmayın. Radyoaktif kirlenmeye uğramış yiyecek ve içecekleri kullanmayın.Aşırı sıcak ve soğuktan, iyi havalandırılmamış kirli ve kapalı ortamlardan, kirli havadan ve egzoz dumanından uzak durun.Bağırsaklarınızı düzenli olarak boşaltın.Sağlıklı kilonuzu koruyun.Huzurlu, olumlu, paylaşımcı ve sakin biri olun. Öfkeden kinden, hiddet ve şiddetten, kıskançlık ve küslükten uzak durun.Üretici biri olmaya ve yeni hobiler kazanmaya önem verin.Kendinize önem verin ve daha sık ödüllendirin.Duygusal bagajınızı hafifletin.İç hesaplaşmalarınızı yapmaktan korkmayın.Aktif, girişimci, odaklanmış, kararlı biri olmayı bırakmayın.Neşeyi, kahkahayı, dinlenip tatil yapmayı unutmayın.Gevşeme tekniklerinden yararlanın: Dua edin, inanç dünyanızı genişletin, yoga, meditasyon ve benzeri tekniklerden istifade edin.Sinema, tiyatro, konser izleyin. Kitap okuyun, bulmaca çözün, resim yapın.Strese karşı ‘teflon taktiği’ uygulayın: Stresi üzerinize yapıştırmayın.Sosyal sorumluluklarınızı unutmayın. Yaşlılar, hastalar, çocuklar ile ilgili toplumsal projelere katılın.Egzersize önem verin.BİR HABER CEVİZ, TARİH YAZIYORNeredeyse bin yıl evvel ‘Besinler sizi hastalıklardan korumakla kalmaz tedavi de eder. Onlara ilaç muamelesi yapın!’ diyen Hipokrat’ı haklı çıkaran yeni bir haberimiz var! Amerikan Besin ve İlaç Dairesi (FDA) birkaç ay önce aldığı bir kararla ilk defa ceviz paketlerinin üzerine nitelikli sağlık iddialarının basılmasına izin verdi. FDA, aslında besin üreticilerinin tüketicilerle besinlerin sağlık yararları ile ilgili iletişim yapmalarına izin vermemesi ile ünlüdür. Yıllardır süren bu kararlı tutumunu ilk kez ceviz için bozmuş oldu. Böylece her gün 45 gram ceviz tüketiminin kalp hastalığı riskini azaltabileceği tavsiyesi, ceviz paketlerine yazılabilecek. Biz, her gün değilse bile haftada 2-3 gün 45-50 gram (5-6 adet) ceviz veya fındık tüketiminin kalp sağlığını destekleyeceğini düşünüyoruz. Daha fazlasına gerek yok. Faydayı daha da arttırmak, tüm bedeninize bir ‘sabah keyfi’ yaşatmak istiyorsanız cevize 1-2 adet de güneşte kurutulmuş kayısı ekleyin.EGZERSİZ DEYİP GEÇMEYİN!Haftada 3-4 kez tekrarlanan düzenli yürüyüşler yetiyor.Her gün en az 35 dakika süreli, tempolu bir yürüyüş yapmak gençleştiriyor.Esneme ve ağırlık çalışmaları aerobik egzersizlerinden sağlanan faydayı güçlendiriyor.Isınma ve gevşeme için başlangıç ve sonlanma dönemlerine 5’er dakikalık ilave yapmanız gerekiyor.Fırsat bulamayanlara masa başı iş yeri egzersizleri veya evde yapılabilecek hareketler (şınav ve mekik hareketleri, ip atlamak, bahçe işleri gibi) öneriliyor.Günde 10 bin adım harcamanız kafi geliyor.1-2 kiloluk ağırlıklarla yapılan direnç egzersizleri bile kasları genç, güçlü ve zinde tutuyor.Daha yoğun egzersiz planları için profesyonel bir yardım (spor hocaları) almak ve mutlaka bir doktor kontrolünden geçmek gerekiyor.SONBAHAR DETOKS ZAMANIDIRKışa daha güçlü bir bağışıklık sistemi ile girmek istiyorsanız bedeninizde yazdan kalan atıkları atmanızın tam zamanıdır. Önemli bir sağlık sorununuz, organ yetmezliğiniz (özellikle kalp, karaciğer, solunum ve böbrek) varsa, şeker hastası veya kontrol altına alınmamış bir hipertansiyonluysanız detoks yapmamalısınız. Hamilelerin ve süt veren annelerin de detoks yapmamaları gerekiyor. Detoks için şu iki öneriden faydalanabilirsiniz:MOR GÜÇ: 100 gr pancar kökü, 3 adet siyah havuç, 2 adet kereviz çubuğu, 4 yaprak ıspanak, yarım bardak taze portakal suyu (saatinde tüketmenizi öneriyoruz).VİTAMİN C KOKTEYLİ: 1 adet greyfurt, 1 adet portakal, 1 çorba kaşığı limon suyu (Sabah saatlerinde içmenizi tavsiye ediyoruz).NASIL YAŞIYORLAR?İNCİ ARAL (Yazar)60 yaşındayım. Boyum 1.66, kilom 63. Genel olarak az et yiyorum. Ama en çok balık yemeyi tercih ediyorum. Sabahları geç kalkıyorum. Fakat sıkı bir kahvaltı yapıyorum. Kahvaltıda tereyağı kesinlikle kullanmıyorum. Akşam yemeklerinde hafif, sebze yemekleri tüketiyorum. Öğlen yemeğinde ise yoğurt ve meyve yiyiyorum. Öğün aralarında ise çok olmamak kaydıyla fındık, erik ya da kuru kayısı ile açlığımı bastırıyorum. Tatlı az yiyorum. Ama çikolatayı çok seviyorum. Çoğunlukla akşam yemeklerinden sonra yiyorum. Çayımı ve kahvemi şekersiz içiyorum. Gün içinde iki fincandan fazla kahve tüketmiyorum. Alkol, en fazla 2 kadeh olmak üzere sadece yemeğe çıktığımızda içiyorum. Bitki çaylarını çok tüketiyorum. 45 yaşıma kadar sigarayı hiç bırakmadan içtim. Artık sadece yazdığım zamanlarda içiyorum. Yani bir yıl içip, bir yıl bırakıyorum diyebilirim. Omega-3 vitamin alıyorum. Ayrıca damar açıcı Gingko Biloba ağırlıklı bir vitamin kullanıyorum. Uyuyabilirsem günde 6-7 saat uyuyorum. Ama genelde uykusuzluk çekiyorum. Özellikle sonbaharda. Haftada 2-3 gün yarım saat evde egzersiz yapıyorum. Bazen de yürüyüşe çıkıyorum. Annemde ve babamda tansiyon hastalığı var. Bende de var, tansiyon ilacı kullanıyorum.PROF. MÜFTÜOĞLU’NUN YORUMUSayın İnci Aral’ın beslenme alışkanlıkları ve besin seçimleri için mükemmel kelimesini kullanmakta hiç sakınca yok. Çok sevdiği çikolata alışkanlığını, miktarını azaltarak ve akşam yemekleri yerine bir parçasını da öğle yemeklerine kaydırarak, mümkünse daha çok bitter çikolata kullanarak değiştirirse sağlığı daha iyi olacaktır. Hemen hatırlatalım! Çikolata önemli ölçüde aklandı. Son araştırmalar, çikolatanın özellikle bitter çikolatanın (sütü az, kakao oranı yüksek) sağlığa yararlı olabileceğini göstermektedir. Bitki çayları son yılların yükselen yıldızı, özellikle yeşil çayın güçlü antioksidan yapısı nedeni ile günde 2-3 bardak tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Sigara konusunda hiçbir şey söylemek istemiyorum. Omega-3 kullanımını devam ettirmesinde yarar var. Gingko Biloba, damar açıcı etkisinden çok belleği destekleyici gücü nedeni ile kullanılan bir bitkidir, vitamin değildir. Doktoru ile konuşmadan kullanmamasında yarar var. Vitamin olarak Panaks Ginseng’in birlikte bulunduğu bir multivitamin kullanımı ile günlük verimini daha da artırabilir. Hipertansiyon sorunu konusunda doktorunun tavsiyelerini dinlemesinde yarar görüyorum. Sayın İnci Aral’a sağlıklı ve huzurlu bir yaşam diliyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!