Oluşturulma Tarihi: Haziran 28, 2006 00:00
Eski Türkiye güzellerinden Manolya Onur, eski eşi 72 yaşındaki Haydarabad Nizamı Mükerrem Bereket Şah’a karşı açtığı nafaka davasını kazandı. Mahkeme Onur’a bir milyon dolar tazminat ödenmesine karar verdi.
HİNDİSTAN’da yayımlanan Hindustan Times Gazetesi’nin haberine göre, Haydarabad aile mahkemesi, Şah’ın, üçüncü eşi Manolya Onur’a 1 milyon dolar tazminat ödemesine karar verdi. Mahkemenin yargıcı Razakrişnayiah, Şah’ın eski eşiyle kızına her ay 15 bin dolar nafaka ödemesini de kararlaştırdı. Yargıç ayrıca nafakanın davanın açıldığı tarihten itibaren ödenmesine karar verdi. Eski Türkiye güzeli, 1989’da evlendiği Şah’tan 1994’te boşanmıştı. Onur, Haydarabad Nizamı’nın malvarlığından pay ve 15 yaşındaki kızları Nilüfer’e nafaka almak için 1996’dan bu yana hukuk savaşı veriyordu.
1 değil 5 milyon dolarSonuçlanan davayla ilgili konuşan Manolya Onur ise Hindustan Times’ın yazdığı rakamın doğru olmadığını söyledi. Onur, "Dün hakim açıklama yaptı. 4.5-5 milyon dolara yakın bir tazminat alacağımı biliyorum. Ayrıca her ay 15 bin dolar nafakat verecek. Ben 11 sene mücadele verdim. Bu mücadele çocuğum ve kendi onurum adınaydı. Ben bu paranın uğruna gitmedim" dedi.
Onur, bu mücadeleye başlamasının nedeni olarak da, Haydarabad Nizamı Mükerrem Bereket Şah’ın kendisinden önceki eşi Esra Birgen’in tutumunu gösterdi. Kızı Nilüfer’in miras hakkı için tüm yetkinin Esra Birgen’de olduğunu, onun Chanel giyip, Rolls Royce’a bindiğini ama yedi sene sonra kızının okul parasını bile kestiğini söyleyen Onur şunları söyledi:
"O beni köşeye sıkıştırmak istedi. Yedi tane avukat tutup karşıma geçirip ben ve çocuğumla bir şekilde oyun oynamalarını hazmedemezdim. Gururuma o kadar dokundu ki; ben bugün 500 milyon bile alsam fark etmez. Rakam sevincimi ne azaltır ne de fazlalaştırır. Boşanmadan önce Bereket Şah’tan 50 milyon dolar para almış, yaşamış bunca zaman. Şimdi de tekrar hayatına giriyor, onun elinde ne kaldıysa cebine atmak için. 70 yaşında kadın hayatının yarısını estetik yaptırarak geçiriyor, yarısını da bizimle uğraşarak. Doymak bilmeyen bir kadın. Bunlar çok iyi rol yapıyor. Ben tek başıma bir ülkenin kralıyla savaştım. Müslüman bir kadın olarak, Hindistan gibi bir ülkede, nafaka için mücadele vermem ve bunu kazanmam başlı başına büyük bir başarıdır. Benim çocuğum 15 yaşına gelene kadar bana kimse bu çocuk aç mı, tok mu diye sormadı. 11 senede akla hayale gelmeyecek fedakarlıklar yaptım. Tabii ki helal olsun, evladım o benim. Üç lisan konuşan, İsviçre’de tahsil yapan, ata binen, tenis oynayan son derece ahlaklı bir evlat yetiştirdim. Ben kalkıp da boşandığım eşimden bu kadar daha koparttım aman ne güzel diye düşünebilecek bir insan değilim. Bu bir onur savaşıydı. Hakkımızdan eksik olanlar var. Bunlar için mücadeleme devam edeceğim. Demiyorum ki kesin kazanırım. Ama elimden ne gelirse yapacağım. Benim eksikleri sizlere söyleyebilmem için iki haftanın geçmesi gerekiyor. Kağıt iki hafta sonra avukatımın eline geçecek, ciddi ciddi okunacak. İşte ben o zaman size daha net, daha doğru bilgiler verebilirim."