Güncelleme Tarihi:
Selamlar, son birkaç yılda üçüncü konuşmamız oluyor bu, nasılsınız?
- Sana da selamlar Barış. Sürekli koşturmacayla geçiyor günlerim. Turne heyecanı, albümüm... Günleri karıştıracak hale geldim.
Albüm demişken. Röportaj öncesi önümüzdeki günlerde yayımlanacak yeni albümünüz Unstoppable Momentum’u dinledim. Sound’u, gitar kompozisyonları ve besteleriyle bana eski albümlerinizi anımsattı. Çalışma temponuz nasıldı?
- Son dört yılım hayatımda çalışmadığım kadar yoğun geçiyor. Özellikle 2012’den beri Chickenfoot grubum, gitarist dostlarımla yaptığım G3 turneleri ve kendi albümüm derken alışılmadık bir yoğunlukla geçiyor. Doğru diyorsun bu albümü dinleyince ‘Surfing With The Alien’, ‘Flying In A Blue Dream’ gibi eski albümlerimi anımsamıştım. Esas amacımsa The Beatles’ın ‘Sgt. Peppers Lonely Hearts Club Band’ albümünün tadını yakalamaktı. Aranjmanlar ve besteleri buna göre çalıştım. Kısacası klasik rock’a yakınlaşmak istedim.
Albüme başlarkenki hedeflediğiniz sonuç hep ne olur?
- Esas amacım her zaman süper şarkılar yazmaktır. Bana dünyanın farklı noktalarından genç müzisyenler, özellikle de gitaristler kayıtlarını yollar. Hepsini dinlemeye çalışıyorum. Ne yalan söyleyeyim gençlerin çaldığı gitarları ve tekniklerini dinleyince ağzım açık kalıyor. Gençler inanılmaz yetenekli ama çok azı iyi şarkı yazabiliyor. İyi beste yapmazsan tekniğinin inanılmaz olması önemli değildir. Bunu yapabilmekse çok zor iştir.
Albümde kimlerin çaldığına baktığımızda eski dostunuz ve davulcunuz Jeff Campitelli yerine Vinnie Colaiuta’yı görüyoruz. Grubunuzda neler oluyor?
- Biliyorsun en son üç boyutlu bir film hazırladık. Bu yüzden bir yıl durmadan ekrana bakıp montaj yaptık. Gerçekten çok yorucu ve sıkıcı bir işlemdi. Bu arada en sıkıcı şeyse kendimi seyrediyor olmamdı. Neyse bu sırada grubu iyice inceleme fırsatı buldum. Her şeyi çok iyi çalan bir ekipti fakat üç boyutlu işimiz gerçekten şimdiye kadar yaptıklarmızın tepe noktasıydı. Artık yeni bir ekiple yeni bir şey denemek istedim. Daha önce de birlikte çalıştığım Vinnie Colaiuta’yı aradım. İstanbul konserinde de davulları yine acayip bir davulcu olan Marco Minnemann çalacak.
Bu durum Jeff Campitelli’nin canını sıkmadı mı peki?
- Sıkmaz olur mu hiç? Adama haberi verdiğimden beri benimle konuşmuyor. Kaç yıllık arkadaşız canının sıkılması çok normal ama iş başka arkadaşlık başka...
Geçen yıl telefonda konuştuğumuzda İstanbul’a son geldiğinizde oğlunuzun Beşiktaş’ta paten yaptığını anlatmıştınız. Bu sefer için planlarınız var mı?
- Aaa evet hafızan kuvvetliymiş. Geçen sefer tam bir Amerikalı turisttim. Bu yaz biraz daha keyfime bakacağım. Nasılsa artık İstanbul’u iyi biliyorum. Bir de bu konser, turnenin ilk ayağı. O yüzden İstanbul’un keyfini çıkarıp kendimizi turneye hazırlayacağız.
Chickenfoot ve G3 cephesinde son durum nedir?
- En son Sammy Hagar’la (Chickenfoot solisti) kouştuğumda yeni bir şeyler yapmak için can atıyordu. Ben de çok heyecanlıyım. Davulcumuz Chad Smith’in (Red Hot Chili Peppers davulcusu) grubuyla turnesi ve benim solo turnem bitince Chickenfoot’a başlarız yine.
Yıldız gitaristlerle turladığınız G3’ün DVD’leri çok güzeldi. Steve Lukather ve Neal Schon gibi süper gitaristlerle turluyor fakat DVD yayımlamıyorsunuz. Neden?
- En son ben, Steve Vai ve Dream Theater’dan John Petrucci’li konserimizi kaydetmiş ve kayıttan pek memnun kalmadığımız için yayımlamamıştık. O zamandan beri DVD’nin uzun işine vakit ayıramıyorum. Umarım önümüzdeki yıllarda yeni bir şeyler çıkartırız.
Hep enstrümantal işler yapıyorsunuz fakat sesiniz o kadar da kötü değil. Hiç şarkılarınıza söz yazmak da istemiyor musunuz?
- Şarkı söyleyebilmekle şarkıcı olmak arasında fark var bence. Sesinin özel olması gerek. Mick Jagger veya Sammy Hagar gibi özel yetenekli adamlarla çalışınca anladım ki onlar gibi olamazsam söylememe gerek yok. Biraz mükemmelliyetçiyim. Ben gitaristim, gitar çalarım.
* Satriani, 18 Mayıs’ta İstanbul, Küçükçiftlik Park’ta sahne alacak. Öncesinde Cem Köksal ve Joe Lynn Turner’ın izlenebileceği konserin biletleri 89-165 TL, Biletix’te.