Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2002 00:00
İlk solo albümü "Türk Lokumuyla Tatlı Rüyalar"la hızlı bir satış grafiği yakalayan Mazhar Alanson ilk klibini daha önce Tarkan'a verdiği 'Yandım' adlı şarkıya çekeceğini söylüyor. 5 yıl süren albüm çalışmalarından yorulduğunu söyleyen sanatçı, bir daha solo albüm yapmamaya kararlı.Bu albümün canlı performansa son derece yatkın bir sound'u var. Küçük yerlerde, canlı söylemeyi düşünüyor musunuz? -Aslında düşünmüyorum. Ama teklifler geliyor. Açıkçası yeni bir gruba şarkı öğretmek de bana zor geliyor. Onun yerine Fuat'la Özkan'a söylerim, 'Ah Bu Ben'i yarım saatte yaparlar. Zaten vakit kaybetmişim. Tek başıma çıkıp tek başıma yapıyorum diye bir iddiam yok. Ben tek başıma müzik yaptım ve güzel olduğunu söylüyorlar. Fakat bunun sahnedeki icrasını MFÖ'den başkası ile düşünemiyorum. Peki bundan sonra MFÖ albümleri mi var?-Evet.Fikir değişebilir mi, bir solo albüm daha olabilir mi ilerde?-Hayır. Çünkü bir beş sene daha imkansız. Hala sahnede 'Bodrum'u 'Güllerin İçinden'i söylediğimize göre bu yeni şarkılar beni epeyce götürür.İnsanlar size yakıştırma yapmaya bayılıyorlar. Aşk adamı, karizmatik adam...-Yok ben işimi sadece müzik yapmak olarak görüyorum. Hiç haberim yok, emin ol. Ben Ankara'da odamda, aşağıda stüdyoda kapalı yaşıyorum. İnsanın biraz egosunu okşuyorsa, fena değil. Ama yine ben kendi bildiğime, kendi gördüğüme, kendi yaptığıma inanıyorum. Sahnede belli bir karizma olabilir, ışıkların tesiri boyunuz uzun görünebilir.Müziğin Orhan Pamuk'uyum demişsiniz...-Ne kadar yaşıyorsunuz bu aşk durumunu diye sordular. Ben de Orhan Pamuk ne kadar yaşıyorsa o kadar dedim. Aslında müziğin Orhan Pamuk'uyum da demiş olabilirim, bir haftadır kime ne söylediğimi hatırlamıyorum. O lafı söylerken yüzünde bir tebessümle, farklı bir ifadeyle söylüyorsun ama işte o yazıya geçmeyince başka türlü anlaşılıyor.Neden beş sene beklediniz, bu albümün pişmesi bu kadar uzun mu?-Biraz yavaş hareket ettim ama pişmesi de uzun sürdü. Çiçek zamanı gelince açar. Sadece şarkı sözlerini iki senede yazdım zaten. Şirketinizle aranız nasıl, albüme müdahale ettiler mi? -Universal Müzik bana karşı çok sabırlı davrandı. Büyük bir ekip olarak hareket etmenin iyi bir işi piyasaya sürerken ne kadar önemli olduğunu anladım. İlk klibi 'Piskopat'a mı düşünüyorsunuz?-'Yandım'a çekmeye karar verdik. 'Piskopat' arkasından gelecek. Başta çekinmiştim Tarkan'ın şarkısı diye. Ama sonra gelen tepkiler çok hoşuma gitti. Benim yorumumun, düzenlememin beğenilmesi gururumu okşadı. Ticari beklentiniz var mı albümden?-Ben sanatçı olarak konuşmayı sevmem bu konulardan. Konuşan arkadaşlardan da pek hoşlanmam. Parayı sormuyorum, ticari başarıyı soruyorum.-O anlamda bir beklentim var. Gelen
haberler de çok iyi. Bütün satışlar durmuÅŸken bir hareket baÅŸlamış benim albümle. Bu yaÅŸtan sonra, tabii ki profesyonel kaygılarım var. Çok güzel, çok sanatsal bir albüm yaparsın ama satmaz. O durum bana göre deÄŸil, bir iÅŸime yaramaz.Daha önce Ä°smet Özel'in ÅŸiirini bestelemiÅŸtiniz, ÅŸimdi de bir Cemal Süreya var albümde. Sizin gibi iyi bir ÅŸarkı sözü yazarı hangi kriterlere göre seçer bu isimleri? -Benim yazamadığım bir dönem oluyor. O sırada çok okuyorum ve rast gelen bir ÅŸey beni çarpıyor. Åžarkı formu ayrıdır. Tek kelime, tek hece deÄŸiÅŸtirmeden besteleyeceksin. Sound'da bolca elektronik altyapılar kullanmışsınız. -Hala 70'lerin sound'u bekleniyor benden. Ben o sound'u yaÅŸamış bitirmiÅŸim. Yeni sound'lara açtım ve istediÄŸimi de yaptım. Albümün MFÖ hayranlarının beklentisini karşılamak gibi bir kaygısı var mı? Yoksa sadece Alanson albümü mü?-Öyle bir kaygım yok ama ben de MFÖ'nün bir elemanı olduÄŸum için parçaların yüzde 70'i yabancı gelmeyecektir. Bir aÅŸk ÅŸarkısı yazmanın iyi bir aşık olmakla ilgisi var mı? Yoksa bir kurgu iÅŸi midir?-Kurgu iÅŸidir ama oturup da sabahtan 'hadi söz yazacağım' diye yapılacak bir iÅŸ deÄŸildir. O duygunun gelmesi lazım. Önce ÅŸarkı sözünü mü yazıyorsunuz? -Evet, ondan sonra onların aralarındaki kafiye hesapları, o kelime orada doÄŸru duruyor mu kısmı baÅŸlıyor. Resim yapmak gibi. 'AÅŸk yaÅŸarken aÅŸk ÅŸarkısı yazılmaz' demiÅŸsiniz. Bu da bir kurgu mu, ayrıyken kurgulanmış gerçekte yaÅŸanamamış bir aÅŸk?-Hayır bu kurgu deÄŸil. Orada kurgu yapıyor olsam, 'evet ben kadınların üstadıyım, evet ben filozofum' derim. AÅŸk ÅŸarkısı yazmak kurgu iÅŸi demediniz mi az önce?-Bir aÅŸk ÅŸarkısı yazmak elbette kurgu iÅŸi. Sonunda bir ÅŸarkı bu. Yani bir yandan da mühendislik, doktorluk gibi. Åžarkı yazma iÅŸinde bir kuyumcunun işçiliÄŸi vardır. Nasıl ÅŸarkı yazıyorsunuz?-Yalnız olmam gerekiyor. O anda kafamda iki satır oluyor. Onu not edersem bir yere ondan sonra gerisi geliyor. Bazen de bütün olarak bir ÅŸey çıkıyor. Bir iki sayfa ya da bir iki gün arka arkaya. Sonra onu bir süre dinlenmeye bırakıyorum. Birden kendime hadi bakalım deyip iÅŸi gitarla bir forma sokuyorum. Åžarkıya aykırı gelecek fazlalıklar çıkıyor. Ardından bir melodi hafif hafif oturmaya baÅŸlıyor üstüne. Kadınsız bir dünyada ÅŸarkı yazabilir miydiniz?-Sanmıyorum. Çünkü kadınlar çok önemli bir güzellik. Çiçek. Yani aynı ÅŸey. Pırlanta demiyorum bak. Hangi kadından korkarsınız?-Eskiden hepsinden korkardım, ÅŸimdi hiç birinden korkmuyorum. Korkar gibi yapıyorum gönülleri hoÅŸ olsun diye. Nereye gitti bu korku dersen, herhalde o yaÅŸla birlikte gitti. YaÄŸmur yaÄŸmadıkça gürlemeye de hiç gerek yok. Açık yaralarınızı gösterebildiÄŸiniz çok kiÅŸi var mı hayatınızda?-Genellikle maskesiz dolaşıyorum. Mesela açık yaralarımı da Fuat'a Özkan'a gösteririm.Size yeniden ÅŸarkılar söyleten kadınla tanışsaydım, bana kendimi nasıl korumamı önerir miydiniz?-Bu zor bir soru. Genç bir arkadaşınıza tavsiyede bulunacaksınız.-O malzemeyi nereden aldığımı hatırlamıyorum, unuttum hepsini. Bilemezsin neye yandığımı. Bir güneÅŸ batıyordur ondan yanmış da olabilirim. Herkes kendini yandıracak. Herkes baÅŸka türlü yanmalı.Yanmalı mı illa?- Bir kez olsun yanmayan bence eÅŸektir. Bak röportaja baÅŸlık da buldum.Sizce ÅŸarkının reklam jingle'ı olması deÄŸerinden bir ÅŸey kaybettirmiyor mu?-Valla kaybettirmiyor bence. Bir de jingle'a yakışacak ÅŸarkıyı yapıyorum. Yani 'Hamak' ile ÅŸimdi elma dağıtıyorum ama 'Hamak'ı reklam müziÄŸi olarak düşünmedim ben. Hindistan'da da aynı ÅŸey geçerli. Türkiye'de neden iyi ÅŸarkı yazarları kolay yetiÅŸmiyor?-Biraz okumaları, kendilerini beslemeleri lazım. Benim kelimelerimdeki zenginlik bana Allah tarafından vahiy olarak gelmedi ki. Hepsi belirli bir birikimin sonucu. Â
button