Güncelleme Tarihi:
AIDS, çağımızın vebası.Bir dönem ağırlıklı olarak eşcinsel hastalığı olarak bilinse de en yaygın bulaşma şekillerinden biri korunmasız heteroseksüel ilişkiler aslında.
Bu gerçeği bir rodeo kovboyu olan Ron Woodroof, virüsü kaptığını öğrendiğinde anlıyor.
FDA ONAYLI İLAÇLAR İŞE YARAMIYOR
Erkekliğiyle övünen homofobik Ron, korunmasız ilişkiler sonunda kaptığı hastalığın kendisine sadece
30 günlük bir yaşam süresi bıraktığını öğrenince kendi savaş yöntemlerini bulmak zorunda kalıyor.
Yıl 1985.
Ron’a verilen yaşam süresi FDA onaylı ilaçlarla uzayacak gibi değil.
O da çareyi deney aşamasındaki ilaçlarda buluyor.
Ron Woodroof, kendisine biçilen bir aylık süreyi altı yıl daha uzatırken, reçetesiz ama etkili ilaçlar sağlayan Dallas Buyers Club’ı kurarak aynı hastalığa yakalananlara da umut ışığı oluyor.
MAÇO HOMOFOBİĞİN İNANILMAZ DEĞİŞİMİ
Her biyografide olduğu gibi burada da gerçeklere olabildiğince sadık kalınmış.
Dallas Buyers Club’ın en belirgin artısı maço bir homofobik olan ana karakterin hastalık sürecindeki inanılmaz değişimi.
Ron, zaman içinde eşcinsel kadın ve erkeklere saygı ve sevgi duymaya başlıyor.
1980’lerin AIDS’e bakışı ve atmosferini iyi yakalamış bir film var karşımızda.
Hastalıkla ilgili bilinmeyenler, yanlış bilinenler, paranoya filmin geneline yayılmış.
Dallas Buyers Club, AIDS hastaları ve büyük ilaç firmalarının kucağındaki sağlık sistemi arasındaki çatışmayı da güzel değerlendiriyor.
Film tamamen Matthew McConaughey’nin üzerine kurulmuş diyebilirim.
Geçen pazar gecesi aldığı Oscar’ın bu film için verdiği kilolardan daha fazlası için olduğunu söylememe gerek yok sanırım.
McConaughey, kilo kaybı denince Christian Bale ile birlikte akla gelecek olsa da iki oyuncuda da zafiyetten çok daha fazlası var.
McConaughey burada Lincoln Lawyer ile yükselişe geçen kariyerinin en iyi oyunculuklarından birini çıkarıyor.
McConaughey’ye eşlik eden ve aynı gecede travesti rolüyle Oscar’ı kucaklayan Jared Leto’ya da dikkat çekmek gerek. Çok boyutlu bir karakter olmasa da Ron’un değişimini anlamamız açısından önemli rol oynuyor.
Dallas Buyers Club, Oscarlı oyunculuklarla süslenmiş olsa da konusu itibariyle geniş kitlelere hitap edecek bir film değil. Ama diğer yanda 1980’lerde AIDS’e olan bakış açısı ve gelişmeleri öğrenmek ve ciddi anlamda değişen, gelişen bir karakterle tanışmak için de biçilmiş kaftan.