Güncelleme Tarihi:
Psikologlar, bozguncu nitelik taşıyan dedikodu dışında, dedikodu yapmanın iyi bir davranış olduğunu iddia ediyorlar. Onların düşüncesine göre dedikodu çevreyle ve insanlarla iletişim kurmamızı sağlıyor. Çevremizde olup bitenleri öğrenerek bazı kişileri daha iyi tanıma fırsatını buluyoruz.
‘Sana bir şey anlatacağım. Bir dakika bekle kapıyı kapatayım. Aman aramızda kalsın. Anlatacaklarımı kimsenin duymasını istemiyorum.’’
Bir arkadaşınızdan bu sözleri duyduğunuz zaman içinizde birden bire büyük bir merak uyanır. Gözleriniz parlar. Arkadaşınızın anlatmak istediklerini bir an önce öğrenmek için sabırsızlanırsınız. Bu arkadaşınız size, çevrenizdeki kişilerden biriyle ilgili önemli bir haber iletecektir. Yani dedikodu yapacaktır. Siz ise dedikoduya karşı olduğunuzu her zaman hissettirir, dedikodu yapanlardan uzak durduğunuzu söylersiniz. Aslında hepimiz aynı şekilde davranırız. Fakat dedikodudan uzak durmamıza olanak yoktur. Şu veya bu şekilde dedikodu yaparız ya da yapılan dedikoduyu dinleriz. Biz farkına varmadan dedikodu gündelik hayatımızın bir parçası olur.
ARKADAŞLARINIZI TANIYIN
Diyelim ki dört arkadaşsınız. İki arkadaş bir araya geldiği zaman, öbür ikili hakkında konuşmanız kaçınılmaz. Birbirinize o iki arkadaşınızın özelliklerinden söz edersiniz. Onların davranışları hakkında bilgi alışverişinde bulunursunuz. Kısacası, dedikodu yaparken bazı gerçekler su yüzüne çıkar. Bu konuşmalardan sonra o iki arkadaşınıza karşı nasıl davranmanız gerektiğini daha iyi bilirsiniz. O kişileri daha yakından tanımak, sizin için yararlı olur.
Dedikodu yaparken suçluluk duygusuna kapılmaktan da kendimizi alıkoyamayız. Büyüklerimiz bizi her zaman dedikoduya karşı uyarmışlardır ve uyarmaktadırlar. Arkadaşlarımız hakkında konuşurken, kötü bir davranışta bulunduğumuzu düşünebiliriz. Ve suçluluk duygusuna kapılırız. Oysa kişilere zarar vermeyen ve bir bilgi alışverişi olmanın ötesine gitmeyen dedikodular yararlıdır. Çevremizdeki insanları yakından tanıma fırsatını buluruz. Onların hangi davranışlardan etkilendiklerini öğreniriz. Ve onların canını sıkacak davranışlardan kaçınmaya bakarız.
Yıkıcı dedikodunun zararları ise saymakla bitmiyor. Kişilerin aleyhinde bilir bilmez konuşmak, onları kötülemek elbette doğru şeyler değil. Gerçeği tam bilmeden bazı iddialarda bulunmak, o kişilerin yaşamlarını etkileyebilir. İlişkilerine zarar verebilir. Bu tür yıkıcı dedikodulardan elbette kaçınmalıyız.
Dedikodunun sadece kadınlara özgü bir zaman öldürme yöntemi olduğunu düşünmeyelim. Erkekler de birbirleri hakkında konuşmaktan mutluluk duyuyorlar. Ancak erkekler dedikoduya fazla zaman ayıramazlar. Kendilerini oyalayacak pek çok fırsat buldukları için dedikoduya sıra pek gelmiyor. Ama geldiği zaman erkekler de kadınlar gibi kendilerini dedikodunun havasına kaptırabiliyorlar.
Tehlikeli dedikoduya düşkün müsünüz?
Bir arkadaşınızla ilgili bir haber aldığınız zaman bu haberi başkalarına iletmekten hoşlanıyorsanız, İlginç bir şeyler söyleyebilmek uğruna dedikodu icat ediyorsanız,
Duyduğunuz haberleri abartılı olarak başkalarına naklediyorsanız, Sözlerinizle insanların iş ilişkilerini tehlikeye sokuyorsanız, Dedikodu olmayan konuşmalar sizi sıkıyorsa, yanıtınız evet olabilir.
Tehlikeli dedikodu için ne yapmalı?
Dedikodu yapmaya başlamadan önce, kendinize anlatacaklarınızın kimseyi ilgilendirmeyeceğini hatırlatın.Arkadaşlarınızın ve aile bireylerinin size bilmeniz gerekmeyen şeyleri açıklamalarına izin vermeyin.Dedikodu yapılan yerlerden uzak durun. Dedikodu yapmaktan kendinizi alıkoyduğunuz zaman, kendinize küçük ödüller verin. Yakın çevrenizdeki kişiler yerine ünlülerle ilgilenin. Boş kalmamaya özen gösterin.