Bir gün mutlaka şampiyon olacağım

Güncelleme Tarihi:

Bir gün mutlaka şampiyon olacağım
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2007 00:00

Çağla Kubat, sörfe bir kavuncu sayesinde başladığını söyledi.

Çağla Kubat fotoğrafları için tıklayın

Haberin Devamı

Çeşme'de yazlığımız vardı. Meğer Alman bir adam sörf okulu açmış. Biz de gittik Alaçatı'ya, arayıp sorduk ama öyle bir yerden kimsenin haberi yoktu. Son olarak bir kavuncuya rastladım. 'Abla ben sörf mörf bilmem, ama kelebek melebek rengarek bir şeyler var şurada' diyerek tarif etti bize yolu."

Yüzme, basketbol, rüzgar sörfü, modellik, sunuculuk, oyunculuk... Çağla Kubat denince akla gelenlerin listesi hayli uzun, ama yine de onun için varsa yoksa sörf... Dünya Şampiyonu olmadan yarışmaktan vazgeçmeyeceğini söyleyen Kubat, hakkında merak edilen her şeyi Seninle dergisine anlattı.

1979-Ankara doğumlu Çağla Kubat. İTÜ mezunu profesör bir anneyle, inşaat mühendisi bir babanın tek çocuğu... Annesinin tercihiyle İtalyan Lisesi’nde okumuş ve okulu birincilikle bitirmiş.

Haberin Devamı

Sıra üniversiteye, yani meslek seçimine gelince, matematik, fizik gibi dersleri çok sevdiği için tercihini mühendislikten yana kullanmış. İTÜ Mühendislik Fakültesi’nde okurken bir yandan da spor yapmaya devam ediyormuş.

Sörfe başlaması ise 15-16 yaşlarına uzanıyor. Bir gün bir İspanya seyahati sırasında arkadaş oldukları insanlar Alaçatı’da sörf yaptıklarından bahsedince, böyle şeylere çok meraklı olan annesi hemen işin peşine düşmüş. Kızını da yanına katarak tabii: "Bizim Çeşme’de yazlığımız vardı, yazları gidiyorduk ama Alaçatı bir köydü o zamanlar. Meğer Alman bir adam orayı keşfetmiş ve sörf okulu açmış. Biz de gittik Alaçatı’ya, arayıp sorduk ama öyle bir yerden kimsenin haberi yoktu. Son olarak bir kavuncu vardı, ona sorayım bari dedim. ’Abla ben sörf mörf bilmem ama kelebek melebek rengarenk bir şeyler var şurada’ diyerek tarif etti bize yolu. O kavuncu benim kaderimi değiştirdi yani."

/images/100/0x0/55eb6a66f018fbb8f8bfa747

Ve böylece ilk kez orada başlamış sörf yapmaya Çağla Kubat. 1999 yılında İstanbul Yelken Kulübü’ne girmiş lisanslı sporcu olarak. Ardından da Fenerbahçe Kulubü’ne...

Haberin Devamı

Bir de onu bu renkli dünyaya kazandıran güzellik yarışması var tabii... Azra Akın’ın birinci olduğu yarışmada, Çağla Kubat Türkiye ikinci güzeli seçilmiş o yıl. Ardından Porto Riko’da yapılan Kainat Güzellik Yarışması’nda Türkiye’yi temsil etmiş Çağla Kubat. Derece alamasa da, Türkiye’ye döndüğünde bambaşka bir sürpriz bekliyormuş onu: Televizyon dünyası...

Önce Star TV’de bir magazin programı sunmaya başlamış. Ama pek de mutlu olmamış sonuçtan. "Magazin programına o kadar ciddi kaçtım ki... Çünkü uzağım o dünyaya. Çok da uzun sürmedi zaten" diyor. Ardından Cine5’te yayınlanan "Başka Yerde Yok" adlı programı sunmuş. Sonra da sırasıyla Kanal D’de sabah haberleri, NTV’de bir spor-sağlık programı ve yine NTV’de spor haberlerini sunarak devam etmiş televizyon macerası...

Haberin Devamı

Derken dizi tekliflerini değerlendirmeye karar vermiş. Onu bu kez oyuncu olarak, "Sağır Oda" adlı dizide Duruşah Kırımlı olarak izledik. Şimdilerde ise "Kuzey Rüzgarı"nda.

Bir erkek arkadaşı var ve çok mutlu. Ama kendi dünyasında yaşamayı seviyor aşkını, ilişkisini. Onun farklı bir dünyası var. Eğlence anlayışı biraz macera, biraz adrenalin... Gelecek hayallerinde ise en çok sörfe yer var: "İlerisi için Dünya Şampiyonu olmak gibi bir hayalim var. İlk üçün içinde mutlaka olacağım. Ancak ondan sonra sörfü bırakırım. Bu yıl bütün yarışları takip edeceğim yine. Bir de sörf okulu açmak istiyorum. Ayrıca ekstrem sporları tanıtan bir program yapmak niyetindeyim."

Haberin Devamı

Hiç uyumadan denize açıldım

Onun röportaj yaptığımız günlerde henüz gelmişti Fransa’daki yarıştan. Sonuç onu pek memnun etmemiş ne yazık ki! "Kötü geçti" diyor açık açık: "Hep bir yükselişteydim, en son dünya dördüncülüğü almıştım Türkiye’deki yarışta ve beşinci sıraya oturmuştum. Ama bu yarışta 10’uncu oldum. Biraz da konsantrasyonumun bölünmesinden kaynaklanıyor. Çünkü eylül ayında yeni diziye başladım. Normalde yurtdışındaki bir yarışa gidecekseniz, önceden gidip oranın denizini, rüzgarını tanımanız, hangi malzemeyle çıkacağınızı tespit etmeniz gerekir. Benim çekimim sabah 6’da bitti, uçağa binip gittim ve hiç uyumadan yarışa girdim."

Köpekbalıkları çok korkuttu

Haberin Devamı

Bunca yıldır rüzgar sörfü yapıyor, peki hiç büyük bir tehlike atlatmış mı acaba diye merak ediyor insan. Cevap ürkütücü: "Çok sürüklendim, balıkçı tekneleri getirdi. İstanbul’da garip bir akıntı oluyor bazen, karaya dönemiyorsunuz. Bu yıl kafama board geldi, dikiş atıldı. Zaman zaman böyle şeyler oluyor ama ciddi bir tehlike yaşamadım. Yalnız, İspanya’daki yarışta biraz korktum. Çünkü yarış Kanarya Adaları’ndaki okyanustaydı ve okyanusta çok köpekbalığı olduğunu söylediler. İlk başta korktum biraz, ama sonra geçti bu korkum."

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!