Bir gün mutlaka Havana

Barmen, DJ, seyyah, yazar, otelci ve fotoğrafçı arkadaşım Levent Özçelik çok kıskandığım harika bir iş çıkarmış. Küba’nın başkenti Havana’ya gitmiş ve çektiği fotoğraflardan ve izlenimlerden insanın iştahını kabartan bir kitap çıkarmış: ‘Bir Gün Mutlaka Havana’.
Kitap Türkçe ve İngilizce tasarlanmış. Ama merak etmeyin, uzun uzun sıkıcı betimlemeden çok tek karede insanı Havana havasına sokan fotoğraflar çoğunlukta. Levent kısa bir giriş ve sponsor Havana Club Rom’un sayfasından sonra kitabını beş bölüme ayırmış: İlki insanları anlattığı ‘Havana’nın Yüzleri’... Mojito yapan barmen, puro içen işçi, kırmızı
şemsiyeli küçük kız sanki yanlarındaymışsınız
gibi bakıyor sayfaların arasından.

AMA MUTLAKA CASTRO ÖLMEDEN

İkinci bölüm ‘Havana’nın Otomobilleri’; üçüncü bölüm, ‘Havana’nın Müzikleri’... Sonra ‘Havana’nın Arka Sokakları’; ardından ‘Havana’nın Dışında’...
Ve son olarak bir güzelleme: ‘Viva Duyarlı Küba’... Levent Özçelik, bu son bölümde Küba’ya hayranlığını kaleme alıyor ve şu önemli bilgiye ver veriyor: “Dünya Yaban Hayatı Fonu (WWF) çevrenin korunması konusunda sürdürülebilir kalkınmaya ulaşabilen tek ülkenin Küba olduğunu belirtilmiş!”
Levent; eline, emeğine, objektifine sağlık
arkadaşım! Şu yalan dünyada bir Küba turunu da sözleştiğimiz gibi beraber yapma umuduyla: Bir Gün mutlaka Havana! Ama unutma, Fidel Castro
bu dünyadan göçmeden...

Mojito’lardan mojito beğen

Küba demişken mojito’dan bahsetmemek olmaz. Sahi kaç çeşit mojito biliyorsunuz? Big Chefs’lerde bu yaz
12 ayrı çeşit denemek mümkün. Üstelik içip beğendikçe bir kişinin Küba’ya gitmesine de vesile olacaksınız

Belki sizin de benim gibi kısa vadede bir Küba seyahati yapmanız mümkün değil. Ağzınıza bir parmak bal çalayım, gidemeseniz de güzel güzel Küba hayalleri kurabilirsiniz. Üstelik gitmeseniz de birinin gitmesine vesile olabilirsiniz
Çoğu İstanbul’da olmak üzere Türkiye genelinde 12 içkili şubesi bulunan Big Chefs’ler bu yaz için tam 12 mojito’luk harika bir mönü oluşturdu. 12 şubenin 12 barmeni tarafından yaratılan bu kokteyller 1 Eylül’e kadar Big Chefs’lerde satışta olacak. O tarihin sonunda en çok beğenilen mojito’yu yapan barmen, Big Chefs tarafından Küba seyahatine yollanacak.
Oturdum hepsini tek tek denedim. İçlerinde çarkıfelek meyveli, limonatalı, şeftalili, kavunlu, okaliptuslu, lychee şuruplu (bir uzakdoğu meyvesi), frenk üzümü şuruplu, Blue Curaçao’lusu var. Her birinde ayrı garnitür, ayrı meyveler, rengarenk... En beğendiğim Şişhane şubesinin barmeni Evren Yılmaz’ın yaptığı mojito: Aumente del Mojito yani Mojito’nun çıkışı kokteyli. İçinde pancar bekletilmiş romdan yapılıyor ve garnitür olarak yine pancar kullanılıyor. Ama garsonların söylediğine göre şeftalili ve lychee şuruplu olanı da çok beğeniliyormuş. Fiyatı 23 lira. İstanbul Şişhane şubesinin telefonu:
(212) 251 71 80. Haftanın her günü 07.00-24.00 arası açık.

YÜZLERİ

Bir sen var sende senden içeri

Fotoğraflardaki yüzlere bakınca insanın ilk aklına gelen yaşanmışlık. Ama bu öyle bir yaşanmışlık ki sanki doğuştan geliyor, en genç insanlarda bile o birikimi, o ‘sen sus gözlerin konuşsun’ halini görebiliyorsunuz.

OTOMOBİLLERİ

Donmuş Amerikan klasisizmi

Küba, 1950’lerde Amerikalıların arka bahçesi cazibe merkeziydi. Binaları, restoranları, sokaklarında gezinen kuyruklu otomobilleri, beyaz keten takımlı adamları ve şık hanımlarıyla göz kamaştırırdı. Sonra o ünlü devrim oldu. Fidel ve Che asi, başına buyruk, kendine özgü bu yeni Küba’yı yarattı. Devrim iyi mi yoksa kötü mü oldu tartışan çok. Fakat şurası bir gerçek ki uzun süre kapalı kapılar ardında yaşayan bu ülke sanki devrimin yapıldığı gün donmuş kalmış gibi.

MÜZİĞİ

Söylediğin aşkı yaşamak

Kübalıların ‘hislerin nişanlısı’ dedikleri Omara Portuondo şöyle tanımlıyor müziğini ve kendisini: “Şarkı söylediğim zaman, o anda aşkı anlatıyorsam bunu göstermeliyim. Eğer bunu yapamazsam bomboş ve yanlış bir şey yapmış olurum.”

ARKA SOKAKLARI

Sokaktaki haneler haneiçi sokaklar

Dünyanın bütün varoşları birleşin. Sohbet ettiğiniz, halı yıkadığınız, meyve soyduğunuz kaldırımlardan ve evlerinizin içine kadar dahil ettiğiniz ortak yaşamlarınızdan başka kaybedecek bir şeyiniz yok.

ŞEHRİN DIŞI

Hemingway’in izinde

Belki bir Alex değilsiniz, belki bir ‘İhtiyar Balıkçı’ döktüremezsiniz ama Cojimar sahilinde ayağınıza oltanın misinasını bağlayıp elinizde kalem-kağıt bir attırmaya çalışın bakalım. Belki de ilham Cojimar’ın hırçın okyanus sularında saklıdır.