Bir gece gördüm, bir daha çıkmadım

Oyuncu Emre Kınay ve eÅŸi Emine Ãœn ağırlıklı olarak Türkiye içinde seyahat ediyorlar. Otomobille seyahat favorileri olmasına raÄŸmen, geçen sene bir günde dört kere radara yakalanınca artık uçakla gitmeye karar vermiÅŸler.Kınay, ‘Bundan sonraki hedefim deniz yolculukları; gemiden gemiye geçerek gezmek istiyorum’ diyor. Genç baba Hürriyet Seyahat için yedi senedir vazgeçmediÄŸi ve her gidiÅŸinde en az bir ay kaldığı Antalya’daki Adrasan’ı anlattı. ‘Adrasan benim için doÄŸa, huzur ve keyif demek’ diye özetliyor.Yedi senedir Adrasan’a gittiÄŸinizi söylediniz, nasıl baÅŸladı bu aÅŸk?- Bundan 7-8 sene önce, en deli zamanımdayken Olympos çok modaydı. Ben hiç gitmemiÅŸtim. Bir arkadaşım orada aÄŸaç evler var, çok eÄŸlenceli falan deyince gittik. Dört beÅŸ gün kaldım ama çok zorlandım. Yemek için sıraya giriyorsunuz, yemek çok kısıtlı ve kimseye yetmiyor; yattığınız yerde hijyen yok... Ben balık burcuyum, onun da verdiÄŸi titizlikle olsa gerek, yattığım aÄŸaçta daraldım. Gecenin köründe otomobile atladım, Olympos’tan çıkıp sola döndüm, ‘Artık nereye giderse gidiyor’ diyerek Adrasan’a kadar geldim. Sonra gündüz gözüyle de gördüm ve 30 gün kaldım. Sonraki yıllar da hep uzun süreler geçirdim Adrasan’da. Rekorum 52 gün. Sezonu kapatır kapatmaz gidiyorum. Ä°stanbul’da bunalıp, trafikte fenalık geçirmektense orada olmayı tercih ediyorum.Nerede kalıyorsunuz, hep aynı yerde mi yoksa denemeler yapıyor musunuz?- Çok sempatik bir motelde kalıyorum, ismi Golden River. Çok lüks ve konforlu bir yer deÄŸil ama benim aradığım, ihtiyacım olan her ÅŸey var. Fazlasını istemiyorum zaten. Sahipleri Ender ve Ahmet ÅžeÅŸen. Yıllardır gide gele ahbap olduk.Orası ilk gece keÅŸfettiÄŸiniz otel miydi?- Evet. Anlayacağınız, o gece orayı gördüm ve bir daha da çıkmadım. Golden River bir derenin yanına kurulmuÅŸ, sadece 16 odası var. Park ettiÄŸiniz yerden köprüyle otelin olduÄŸu yere geçiyorsunuz. Odalarda televizyon ve klima yok, arkası portakal bahçesi. Dere denize kadar gidiyor; restoran, kahvaltı salonu hep dere seviyesinde. Derenin üzerine kurulu platformlarda oturuyorsunuz. Kışın bayağı yüksek akıyor ama yazın diz boyunu geçmiyor. Ãœstelik Antalya 40 derecede kavrulurken, onun serin suyu sayesinde orası en az 10 derece daha serin. Ördekler falan dolaşıyor ortalıkta. Günlerinizi nasıl geçiriyorsunuz? Dalış yapıyorum demiÅŸtiniz...- Evet, deli gibi dalıyorum. Ceneviz Koyu’na varmadan hemen önce Yalçınkaya diye bir tepe var, Olympos’tan gözüken de odur hatta. Onun dibinde bir maÄŸara var. Fazla rüzgar almayan bir noktada olduÄŸu için orada dalış çok keyifli. Suyun 11 metre altında bir maÄŸara aÄŸzı var, öbür tarafta 16 metre yüksekliÄŸinde bir yere çıkıyorsunuz. BaÅŸka maÄŸaraya çıkıyorsunuz yani.Siz bayağı bir dalgıçsınız anlaşılan?- Yok yaa, deÄŸilim. Dalıyorum ama çok zor bir iÅŸ bu. Ä°lk baÅŸladığım zamanlarda sorsanız ‘dalgıcım’ derdim. Åžoförlük gibi bir ÅŸey, aslında iyi olmadığınız ama kendinizi iyi sandığınız bir dönem oluyor. Ä°lerledikçe, öğrendikçe aslında ne kadar tecrübesiz olduÄŸunuzu görüyorsunuz. Brövem tek yıldız çünkü dalışlarımı iÅŸletmiyorum, aslında ÅŸimdilerde üç yıldıza gelmiÅŸ olmam lazım.EÅŸinizle de dalıyor mu? - EvlendiÄŸimiz zaman Emine suyun bir metre altında bile korkuyordu. Bir body (eÅŸ) ile dalınır ya hep, ben kendi body’mi Emine’ye verdim ve ilk seferinde 22 metreye indi. Geçen yaz hamile olduÄŸu için izin vermediler ama benden daha iyi bir dalgıç olduÄŸunu söyleyebilirim. Geçen yaz bana da bir korku geldi. Belki de Emine hamile olduÄŸu ve doktor onun dalmasına izin vermediÄŸi için onun telaşını yaÅŸadım. ‘BebeÄŸim doÄŸacak, bana bir ÅŸey olursa ne olur acaba’ diye düşündüm galiba. Tam adını da koyamıyorum o korkunun. Bu sene o korkuyu kırmam lazım yoksa bir daha dalamam.BaÅŸka yerlerde dalıyor musunuz?- O civarda izin olan tüm bölgelerde dalıyoruz. Kekova-Olympos arasında harika yerler var. Neden bazı yerlere izin yok? Batık ÅŸehirler yüzünden mi?- Batık Likya ÅŸehirlerinde ve bir iki Ceneviz batığında dalış yapmak yasak. O koylarda sahil güvenlik var. Bazı koylarda da çok fazla yatçı var, orada da tehlikeli olduÄŸu için dalamıyoruz. Dalış hocamız Holger tam bir Alman, balık öldürmemiz falan da yasak. Tamamen seyir amaçlı dalıyoruz. Suyun altı çok zengin. 10-35 metre arasında deÄŸiÅŸen tek ÅŸey, bitkilerin ve canlıların büyüklüğü. 10 metrede avuç kadar olan mürekkep balığı 35 metrede 10 katı büyüyor. Bu ölçü müren balıkları için de geçerli! En keyiflisi de su kaplumbaÄŸalarını izlemek. Karada görmek de keyifli ama suyun içinde yüzerken bambaÅŸka oluyorlar. Kocaman kaplumbaÄŸa, nasıl sakin ve ağır ağır yüzüyor, anlatamam. Dünya umurunda deÄŸil. Üçadalar’da gördüm bir kere.Kötü veya komik bir tecrübeniz oldu mu dalarken?- Bir keresinde 12-13 metredeyken kulağımı açamadım, daha derine gitmeden önce biraz bekleyeyim dedim. Bir kaya aralığı vardı, oraya kendimi çekmemle birlikte bir mürenle burun buruna geldik. Dakikalarca durduk öyle, ne ben kıpırdayabildim, ne de o. Kabarcık bile çıkarmaya korktum. Sonra o yavaÅŸ yavaÅŸ çıktı o yarıktan ve gitti. Dalış yaparken çok soÄŸukkanlı olmak lazım. O yüzden suyun altı çok iyi bir eÄŸitim oluyor bana. Hiperaktif olduÄŸum için orada disiplinli ve ağır olarak, ani kararlar vermeyerek disipline ediyorum kendimi.DEVEYLE DOÄžA YÃœRÃœYÜŞÜ ULUPINAR’DA ALABALIKAdrasan’ın dalış dışında ne keyifleri var?- Ne isterseniz var burada. Deveyle doÄŸa yürüyüşünden daÄŸda keçi boyunuzu, yaban yemiÅŸi, diken toplamaya, Ulupınar’da alabalık yemeye kadar her ÅŸey var. Diken dediÄŸime bakmayın, kavun gibi bir meyvesi var. Her taraf aloe vera bitkisi dolu. Ulupınar da muhteÅŸem bir yer. AÄŸaçların arasında, tepeden akan suyun kenarında alabalık yiyorsunuz. Etraf sıcaktan yanarken orada hırkayla oturuyorsunuz. Ama sonuçta Adrasan küçük bir yer, bayağı köy yani. Hiçbir ÅŸehirlilik hali yok. Sevmiyorum tatilde büyük yerlerde olmayı. Kahvaltı edeyim, bir ÅŸeyler okuyayım, yazayım, yüzeyim, sevdiklerimle sohbet edeyim; onlar yetiyor bana. Arada mutfaÄŸa girip yemek de hazırlıyorum, canımın istediÄŸi her ÅŸeyi yapıyorum.AkÅŸamları neler yapıyorsunuz?- Çok eÄŸlenmek, dışarı çıkmak istersek Bull Bar’a gidiyoruz. Antalya’dan bile geliyorlar oraya. Restoran da çok var, Çin lokantası bile var. Dolunayda tekne gezisi yapıyoruz, kesin deneyin, muhteÅŸem oluyor! AkÅŸamları oyun da oynuyoruz. Sessiz film, tabu mesela.Tiyatrocuların ağırlıklı olduÄŸu takım kazanıyordur hep...- Eh, biraz haksızlık oluyor tabii ama yapacak bir ÅŸey yok! Okulda bile sessiz film anlatma öğrettiler bize...Kızınız Duru’yu götürecek misiniz Adrasan’a?- Derenin üzerindeki yollar kademeli olduÄŸu için biraz endiÅŸem var. Orada zaptedebilir miyiz bilemiyorum. Ama bir yandan da o sığ dere onun için harika bir deniz. Üç beÅŸ gün gidip bir deneyeceÄŸiz sanırım. Oradaki ördekleri görünce çıldıracak bence, çünkü en sevdiÄŸi oyuncağı küçük sarı ördeÄŸi.En sevdiÄŸi 5 yerWeimar (Almanya) Adrasan Artvin Mardin Assosseyahatte ne okuyorOyun tekstleri, roman ve günlük gazeteleri okuyor.ne dinliyorMüziÄŸi sadece konsantre olabilecekse dinlemeyi seviyor. O vakti yaratamazsa müzik dinlemiyor, etrafta çalanlarla yetiniyor.ne yiyor, ne içiyorBol balık ve salata yiyor. Deniz mahsullerini denemeyi seviyor.ne giyiyorBir ÅŸort, bir tişört yetiyor.neyle seyahat ediyorOtomobil ve uçakla.nerede kalıyorKalabalık olmayan, ufak ve butik yerleri seviyor. Çok konfor aramıyor. Sessiz ve temiz olması yeterli.kimle seyahat ediyorEÅŸi Emine Ãœn. Ä°kisi de çok okuyorlar, çok sohbet ediyorlar. Seyahat beklentileri örtüşüyor.çantasının olmazsa olmazlarıKitap, çakı, deniz gözlüğü, mayo, defter-kalem-karakalem, dalış saati.Â