Bir garibi vurmuşlar, kimsenin ruhu duymamış

Güncelleme Tarihi:

Bir garibi vurmuşlar, kimsenin ruhu duymamış
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 19, 2006 14:07

Ünlü aktör Tommy Lee Jones, ödüllü senaryo yazarı Guillermo Arriaga’nın kaleminden çıkan Üç Defin’de hem kamera önünde hem de arkasında. Amerikaların Meksika’dan gelen göçmenlere karşı önyargılı tavırlarını, ölen dostuna verdiği sözden dönmeyen bir iyi dost hikayesiyle birleştiren yapım, western ve yol filmi havasında ilerliyor ve sert sahnelerinden rahatsız olmayacaklara enfes bir seyir sunuyor. Geçen yıl Cannes Film Festivali’nden En İyi Senaryo, En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini alan Üç Defin’in başarısında Tommy Lee Jones kadar başrolü paylaştığı Barry Pepper’ın müthiş performansının da etkisi büyük.

Haberin Devamı

THREE BURIALS

Bir garibi vurmuşlar, kimsenin ruhu duymamış

ÜÇ DEFİN
Yön: Tommy Lee Jones
Oyn: Tommy Lee Jones, Barry Pepper, Julio Cedillo
Tür: Western-Macera
Süre: 121 dk.

Vatanından uzak, gurbetteki bir garibi vurmuşlar.
Kimsenin umrunda olmamış.
Açmışlar bir çukur, atmışlar içine.
Mezarını bir dostu açmış, almış cansız vücudunu, atmış bir katırın üzerine.
Yanlarına onun katilini de alarak uzun bir yola çıkmışlar birlikte.
İşte bu beş cümle özetliyor bu haftaki filmimizi.
Vatanından ayrı olmak, gurbette yaşamak çoğu insan için ırkçılığa, ayrımcılığa, önyargılara maruz kalmakla aynı anlamda. Dünyanın pek çok yerindeki göçmenler ortak kaderi paylaşıyorlar.
Sinemaya en sık yansıyan göçmen hikayeleri ise Amerika’nın batı yakasında Meksikalılar’ın yaşadıkları oluyor.
Üç Defin de bize uzak coğrafyanın kanayan yarasını konu alan bu filmlerden bir tanesi.

Haberin Devamı

LEŞ YİYEN ÇAKALLAR

Mesajını olabildiğince doğrudan verip, izleyicinin gözüne sokmaktan ve çoğu noktada sertleşmekten kaçınmayan bu filmin ortaya çıkış hikayesi kendisiyle ilgili çok şey söylüyor aslında.

Filmin ödüllü senaryosunun yazarı, Paramparça Aşklar ve Köpekler, 21 Gram, Babil’i de kaleme almış olan Meksikalı Guillermo Arriaga'nın ve yönetmeni, başrol oyuncusu ünlü Amerikalı aktör Tommy Lee Jones’un biraraya gelmelerinin ilginç bir öyküsü var.

Jones, Paramparça Aşklar ve Köpekler’i izledikten sonra Arriaga’dan kendisi için bir senaryo yazmasını istemiş. Oturup, ne yapabileceklerini konuşmaya başladıklarında ise kendilerini birbirlerine doğdukları yerleri anlatırken bulmuşlar. Jones, Teksas’ı, Arriaga ise Meksika’yı anlatmış uzun uzun. Birlikte ava çıktıkları bir günde ise filmin ilk sahnesi belirmiş gözlerinin önünde. Bir leşin etrafında kümelenen çakallar, ölüm, arkadaşlık ve hayatı anlatacak filmlerine ilham kaynağı olmuş.

ÖFKELİ SINIR DEVRİYESİ

Üç Defin, büyük umutlarla geldiği Amerika’da genç yaşta hayata veda etmek zorunda bırakılan Meksikalı Melquiades Estrada’nın (Julio Cedillo) cesedinin üç kez gömülme öyküsünü anlatıyor.

Yalnız yaşayan çiftlik sahibi Pete Perkins (Tommy Lee Jones), Estrada ile çok iyi dost oluyor. Birbirlerinin yanlızlığını paylaşan iki dost birlikte çapkınlık bile yapıyorlar.

Hikayenin, daha doğrusu Estrada’ya doğrultulan tüfeğin diğer ucunda ise bölgeye yeni atanan sınır devriyesi Mike Norton (Barry Pepper) var. Güzel karısına (January Jones) bir eşya gibi davranan, kaba saba, medeniyetten, nezaketten nasibini almamış bir adam olan Norton kabalığını göreve başladığı ilk günlerde Meksikalı göçmenleri itip kakarak ve savunmasız bir kadına yumruk atarak gösteriyor. Sonra yanlışlıkla da olsa Estrada’yı mezara yolluyor.
Filmin asıl hikayesi ise işte bundan sonra başlıyor. Perkins, Estrada’nın “ölürsem beni vatanıma götür, oraya göm” sözlerinden yola çıkarak Estrada’yı mezarından çıkarıyor. Estrada’nın katili Norton’ı da zorla yanına alarak cesetle birlikte sınırın yolunu tutuyor.

Haberin Devamı

CESETLE YOLCULUK

Bir garibi vurmuşlar, kimsenin ruhu duymamış

Arkadaşına verdiği sözü tutmak için elinden geleni yapan Perkins’in, Estrada'nın günden güne çürüyen, kokan, dağılan cesediyle olan ilişkisi tam bir kara mizah örneği.

Lisedeyken sınıfına gerçek bir insan iskeleti olduğunu ve kendisinin bu iskeletle çok vakit geçirdiğini söyleyen Arriaga için cesedin başrolde olduğu ve neredeyse pek çok sahnede baş köşede durduğu bir senaryo yazmak kolay olmuş tabii. Ama izleyiciyi benzer kolaylıkta bir seyir beklemediği ortada. Kimilerinin ağlanacak hale gülmesine neden olacak bu cesetli sahnelerin kimi izleyicide tiksinti, mide bulantısı, kusma isteği yaratması kuvvetle muhtemel.

Haberin Devamı

Cesedin vatanına doğru çıktığı yolculuk, duygusuz sınır görevlisinin de adam olma yolculuğu aslında. Perkins’in türlü işkencelerine maruz kalan Norton, Amerika’dan o hiç sevmediği Meksika’ya zorla götürülürken dünyanın kaç bucak olduğunu, insanlığın değerini, önyargıların anlamsızlığını çok iyi anlıyor. Yaşadıkları, silkinmesi, hayata başka pencerelerden bakmayı öğrenmesi için yetiyor da artıyor bile.

Perkins tiplemesi usta aktör Tommy Lee Jones’a Cannes Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü getirmişti.
En az onun kadar iyi bir performans sergileyen Barry Pepper’ı da es geçmemek gerek.

Türlü işkencelere maruz kalan sınır devriyesi Norton olarak zor bir sınav veren aktör rolün altından alnının akıyla çıkmayı başarıyor. 36 yaşındaki Kanadalı oyuncuyu ileride sık sık göreceğiz sanırım.

Haberin Devamı

Adalet, onur, arkadaşlık kavramlarını öne çıkaran bir Western ve yol filmi karması şeklinde ilerleyen Üç Defin, ölümün ötesine geçen dostluğa verdiği önem ve sürpriz sonuyla hem şaşırtıp hem de düşündüren bir film.
Başrol muamelesi gören cesetten ve şiddet kullanımından rahatsız olmayacaklar, kaçırmasın.

GÖRSELLİĞİ BÜYÜLÜYOR 

Tommy Lee Jones, Batı Teksas'ta çektiği Üç Defin'de Oscar ödüllü görüntü yönetmeni Chris Menges ile çalışmış. Menges Amerika-Meksika sınırının tüm fırtınalı günlerini yakalamış. Günbatımında çekilen sahnelerde ise ustalığını konuşturmuş. İki adam ve bir cesedin at üzerinde kanyonlarda yaptıkları yolculuğun görüntüleri de ayrı bir güzellik taşıyor.

Haberin Devamı

HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ

THE ILLUSIONIST

Bir garibi vurmuşlar, kimsenin ruhu duymamış

SİHİRBAZ
Yön: Neil Burger
Oyn: Edward Norton, Paul Giamatti, Jessica Biel...
Tür: Fantastik-Dram
Süre: 110 dk.

Hiçbir şey göründüğü gibi değildir!

Pulitzer ödüllü Steven Millhauser’in kısa öyküsünden uyarlanan ve 1900’lü yılların Viyana’sında geçen Sihirbaz, güçleri ve özel yeteneği sayesinde Avusturya Macaristan İmparatorluğu’nun güç dengelerini bile tehdit eden ve sevdiği kadına kavuşabilmek için inanılmaz numaralar yapan keçi sakallı sihirbaz Eisenheim'ın hikayesini anlatıyor.

Filmin başrollerinde sinema dünyasının iki güçlü oyuncusu Edward Norton ve Paul Giamatti var.

Sihirbaz, başrol oyuncularının müthiş performansları, sağlam senaryosu, döneme uygun müzikleri ve renk skalasıyla son zamanların en ilginç ve iyi filmlerinden biri.

HEIGHTS

Bir garibi vurmuşlar, kimsenin ruhu duymamış

GİZLİ İLİŞKİLER
Yön: Chris Terrio
Oyn: Glenn Close, Elizabeth Banks, James Marsden
Tür: Dram
Süre: 98 dk.

Modern şehirde kesişen hayatlar

Gizli İlişkiler, farklı karakterlerin yaşamlarını kesiştiği yapımlardan.

New York’ta geçen filmde ilişkilerinde sorunlar yaşayan fotoğrafçı Isabel (Elizabeth Banks) ve onun ünlü bir tiyatro sanatçısı olan annesi Diana’nın (Glenn Close) yolları bir gece oyuncu Alex (Jesse Bradford) ve gazeteci Peter ile kesişiyor. Birlikte geçirdikleri uzun gece boyunca her birinin yaşamının nasıl değiştiğini izliyoruz.

Modern şehir hayatındaki, iş ve sanat dünyasındaki insan ilişkilerine bir bakış atan Gizli İlişkiler, Glenn Close’un usta oyunculuğunu sergileme imkanı bulduğu bir Amerikan bağımsız sinema örneği.

GARFIELD: A TALE OF TWO KITTIES

Bir garibi vurmuşlar, kimsenin ruhu duymamış

Yön: Tim Hill
Oyn: Bil Murray, Breckin Meyer, Jennifer Love Hewitt
Tür: Animasyon-Komedi
Süre: 78 dk.

Garfield Londra’da

Dünyanın en tembel, en vurdumduymaz ve de en obur kedisi Garfield beyazperdedeki ikinci macerasında Londra’da. Sahibinin peşinden geldiği bu okyanus ötesi ülkede yanlışlıkla kendisine tıpatıp benzeyen kraliyet kedisi Prens’in yerine geçince krallar gibi ağırlanıyor Garfield. Ne var ki, Prens’e kalan şatoya göz dikmiş olan Lord Dargis (Billy Connoly) kediyi ortadan kaldırıp, mirasa konmak niyetinde.

Bu durumda Garfield’a iki iş birden düşüyor; ikizinin mirasına sahip çıkmak ve mönüsünde lazanya yerine biftek olan bu sıkıcı yerden kurtulmak için bir an önce sahibi Jon’u bulmak.

Garfield, doğru dürüst bir konusu ve elle tutulur yan karakterleri olmadığı için, çeke çeke ancak 78 dakikaya uzatılabilmiş. Sevimli ve şahsına munhasır kediye karşı özel bir ilginiz yoksa bu filmin gösterildiği sinema koltuklarını çocuklara bırakmanızda fayda var.

AN AMERICAN HAUNTING

Bir garibi vurmuşlar, kimsenin ruhu duymamış

AMERİKAN BÜYÜSÜ
Yön: Courtney Solomon
Oyn: Donald Sutherland, Sissy Spacek, James D’Arcy
Tür: Korku-Gerilim-Dram
Süre: 91 dk.

Katil ruh

Amerikan tarihine, bir ruhun bir insanın ölümüne neden olduğuna dair kanıtları olan yegane olay olarak geçen The Bell Witch of Tennessee hakkında bugüne dek pek çok kitap yazılmış. Amerikan Büyüsü de işte bu öykünün beyazperde uyarlaması.

Romanya’da 25 milyon dolara çekilen bu gerilim filmi, zengin ve saygıdeğer Bell ailesinin başına bela olan ve sonunda içlerinden birinin ölümüne neden olan bir ruhun hikayesini anlatıyor.

Doğaüstü gerilimlerden hoşlananlara hitap eden Amerikan Büyüsü’nün başrollerinde iki usta oyuncu, Donald Sutherland ve Sissey Spacek var.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!