Bir evladın ardından

Güncelleme Tarihi:

Bir evladın ardından
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 02, 1998 00:00

Haberin Devamı

Ali Akkuyu henüz hayatının baharındayken şofbenden zehirlenerek ölen üniversiteli oğlunun anısına şimdi 19 genci okutuyor, çeşmeler yaptırıyor.

Yaklaşık yedi yıl önce banyo yaparken şofbenden sızan gazdan zehirlenerek hayatının baharında, yaşama veda eden İstanbul Üniversitesi Uzay Bilimleri Fakültesi üçüncü sınıf öğrencisi 19 yaşındaki Cumhur Muhtar Akkuyu'nun babası Ali Akkuyu, oğlunun anısına tam 19 gence eğitim olanağı sağladı. Maddi gücünün elverdiği ölçüde bu gençleri okutacağını söyleyen ve 19 öğrenciye burs verek yeni Cumhur'lar yetiştiren Akkuyu, oğlunun anısını her an ayakta tutmak için çabalıyor. Biricik oğlunu kaybettiğine bir türlü inanamayan yaslı baba, 1991 yılının yılbaşı gecesini hatırladığında hâlâ evlat acısını bugün gibi içinde hissediyor.

Onunla konuşuyorum

Evladını yazdığı şiirlerle anan Ali Akkuyu, ‘‘Yazdığım şiirlerde oğlumla konuşuyor ve ona zaman zaman Türkiye'de olup bitenleri anlatıyorum. Okuduğu üniversitedeki arkadaşları beni hiç yalnız bırakmadı. Bazen onlardan da bahsediyorum Cumhur'a’’ diyor. Cumhur Muhtar Akkuyu'nun yeryüzünden silinip gitmesine asla izin vermeyeceğini anlatan acılı baba, bu konuda birçok vakıf çalışması da yapıyor. Baba Akkuyu, işyerinin önüne oğlunun adını taşıyan bir de çeşme yaptırdı.

Biz uyuyorduk

Yedi yıl önce yaşanan o acı olayı her hatırlayışında gözyaşlarını tutamayan Ali Akkuyu, ‘‘Evde uyuyorduk. Küçük oğlum 13 yaşındaki Cem, abisini sabah kalktığında yatağında göremedi. Abisinin tıraş olduğunu düşünerek banyoya girmiş. Banyoda çınlayan çığlıklarla, birden yataklarımızdan fırladık. Cem şok geçirmişti. Eşim Özgür de kendinden geçti’’ diyerek olay gününü anlatıyor.

Kız arkadaşı inanamadı

1991 yılının yılbaşı gecesini amcasının evinde geçiren Cumhur Muhtar Akkuyu, kız arkadaşıyla olan randevusuna gitmeden önce banyo yapmak istemiş ve kendisini bekleyen acı sona doğru ilk adımını atmıştı. Ertesi gün, bütün gece beklediği sevgilisini evden arayan kız arkadaşı da, aldığı ölüm haberine bir türlü inanamamış, defalarca kendisine şaka yapılıp yapılmadığını sormuştu.

Oğula şiir

Ali Akkuyu'nun oğluna yazdığı şiirlerden biri:

Oğlum!

Tam 7 yıl geçti sensiz

Ne göz yaşlarımız dindi

Ne kalbimizdeki sızı

Sensiz yaşamak hiç kolay olmadı

Oğlum!

Dünya çok değişti yokluğunda

Çığlar gördük, yaşadık acıyı

Bin dokuz yüz doksan iki yılında

Üç orada beş burada

Yüzlerce insan gömülü kaldı

Karların amansız soğuğunda

Oğlum!

Senin yokluğunda

Milletin bağrı yandı

Üst üste geldi acılar

Oğlum!

Yüzleri siyah, elleri nasırlı insanlar

Yerin dibinde

Yaşam kavgası verdiler

Bir lokma ekmek için

Umutluydular üretirken

Bin dokuz yüz doksan iki yılında

Karanlık maden ocaklarından

Yükseldi çığlıklar

O namuslu, nasırlı eller

Nice yetimler, dullar bırakarak

Ayrıldılar,

Alevlerin derinliğine gömülerek

Oğlum!

Bin dokuz yüz doksan ikide

Doğa vurdu Türkiye'yi

Depremi gördük, yıkımı yaşadık

Yerle bir oldu güzel Erzincan

Kan ağladı, ağıtlar yaktı millet

İniltiler yükseldi günlerce

Toprak yığınına dönen

Binaların altından

Analar, babalar, bebeler

Toprağın altında mosmor kaldı

Binlerce can

Oğlum!

Kanlı bir cehenneme döndü

Bosna-Hersek

Dünyanın gözleri önünde

Çocuklarımız, kızlarımız katledildiler

Boğazları kesilerek

Tam yedi yıl geçti sensiz

Ne gözyaşlarımız dindi

Ne içimizdeki sızı, sensiz yaşamak hiç kolay değil Cumhur'um






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!