Bir ev, üç stüdyo ve dört gitarist

Bu, gitar sesinin hiç eksik olmadığı bir ev. Boşuna değil. Çünkü evin sahibi Eroğlu ailesinde her üyesi müzisyen. Hem de en sıkısından rock’çı. Anne Ebru Eroğlu, Türkiye’nin Şebnem Ferah’lı, Özlem Tekin’li ilk kadın rock grubu Volvox’un bas gitaristiydi bir dönem. Baba Cenk Eroğlu’yla oğulları Kemal Efe ve Reis Ali de gitarist. Kemal Efe (13) genç olmasına karşın konserlerde sahneye çıkacak kadar usta bir gitarist şimdiden.
Ama asıl sürpriz 5.5 yaşındaki Reis Ali’de. Babasının 1967 model Framus marka gitarıyla ‘Nirvana’ ve ‘Foo Fighters’ gruplarının şarkılarını hakkını vererek çalıyor. Baba Cenk Eroğlu sürekli müziğin hâkim olduğu evde Reis Ali’nin henüz iki yaşında gitarda bir akor bastığını görmüş. “Önce şansa yaptığını düşünüp bilerek elini bozdum. Bir süre o akoru çok zor bulduğunu söyleyip ağladı. Fakat biraz uğraştıktan sonra tekrar buldu. Tabii inanamadım çünkü çok küçüktü. Sonra da gitarı bir daha elinden alamadım. Yani evdeki ortam dışında hiç yönlendirmedim. Kendisi heves edip başladı çalmaya.”
Bu evde çocuklu evlerden alıştığımız oyun konsolları, oyuncaklara pek yer yok. Varsa yoksa müzik. Hatta Cenk Eroğlu kendi stüdyosunun bir kısmını büyük oğlu Efe’ye verince küçük oğlu çok bozulmuş. Onun da gönlünü alabilmek için evde yeni bir düzenlemeye gidilmiş. Çatı katına da Reis Ali için stüdyo kurulmuş.
Zaten çocuklar eğer evdeyse stüdyolarından hemen hemen hiç çıkmıyor. Okuldan eve gelince koşturarak stüdyoya kapanan Efe bazen yemek yemeyi bile unutuyor. Cenk Eroğlu, bu konuda biraz dertli ama Efe’nin yeteneği önünde kelimenin tam anlamıyla şapka çıkarıyor: “Efe’nin elinden gitarı almak çok zor ama tek olayı bu değil. Mesela Amerikalı rock grubu ‘Filter’ın bir sonraki albümünün prodüktörüyüm. Benim beş günde istediğim gibi yapamadığım bir şarkıyı bilgisayarda kısacık bir sürede bitirdi Efe. Gitarları, davulları bilgisayar programında yazmış, soloları stüdyoda çalıp, bir de kaydedip şarkıya eklemiş. Şimdi gruba kimin yaptığını söylemeden ikimizin yaptıklarını da göndereceğim, bakalım hangisi beğenilecek.”

BUNU ASLA UNUTMAZ

Kemal Efe için geçen 19 Haziran günü ise tam bir unutulmaz hale geldi. Gür Akad, Cem Köksal, Alpay Şalt, Çağatay Ateş ve Mert Topel ve konuk olarak babası Cenk Eroğlu’ndan oluşan Gitarizma grubu Megadeth’in alt grubuydu o akşam. Gitarizma’yla birlikte sahneye çıkan Efe Eroğlu’nun heyecanına babası da ortak oluyor: “Sahneye çıkması benim fikrim değildi çünkü aileden birine kıyak geçemezdim. Fakat Efe’nin çok iyi çaldığını biliyordum ve ilk sahne deneyiminin unutulmaz olmasını istemiştim. Ayrıca Megadeth’in altında çıkması da önemli bir deneyimdi, artık asla unutmaz. Gitarı araç olarak kullanıyor. Egosunu törpülemiş durumda. Müzikal anlamda kafasındaki hedefe yürümeye gidiyor. Konsere oğlumu çıkarırken biraz da bunları görmek istemiştim.”

Efe Eroğlu

Evimize Pat Mastelotto da gelirdi, Doğuş da

Babamdan dolayı evimize çok sayıda müzisyen geliyordu. King Crimson’un davulcusu Pat Mastelotto, Kip Winger, Toto’nun gitaristi Steve Lukather ve Ete Kurttekin’den tutun da Doğuş’a kadar herkesi tanıyordum. Müzikle ilgilenmeye çok sevdiğim ‘Kiss’ grubunu dinleyerek başladım.
Davul çalmam için ilham veren kişiyse Pat Mastelotto’ydu. Sesi güçlü, görüntüsü daha ihtişamlı olduğundan davulu sevmiştim. Kiss’in davulcusu Peter Criss de idolümdü. Davulu şov gibi görüyordum.
Elbette oyun oynuyorum ama müzik her zaman daha çok zamanımı alıyor. Gitar çalarsam 4-5 saat kopamıyorum. Bazen yemek yemeyi bile unutuyorum. Okul yoksa sabah kalkıp hemen stüdyoya giriyorum. Aklıma gelen bir melodiyi yazıp geliştirmeye başlıyorum. Larry Carlton ve David Sanborn’un müziklerinin üstüne solo çalmak en büyük zevkim. Keşfetmeyi seviyorum, bir dinlediğimi tekrarlamıyorum. Favori grubum Toto.
Halen Pera Güzel Sanatlar’da okuyorum. Liseden sonra müzik öğrenimime yurtdışında devam edeceğim. Megadeth konserinde sahneye çıkmadan önce hiç korkmadım. Hatta seyirciyle bütünleştiğimi hissettim.

MÜZİK GÜRÜLTÜLÜYSE İNSANLAR DAHA ÇOK EĞLENİR

Reis Ali, babası ve ağabeyinin tercihlerini pek umursamıyor. Mesela bu aralar Nirvana hayranı. “Davulu çok seviyorum çünkü daha sert vuruluyor ve daha gürültülü olunca da insanlar daha çok eğlenip coşuyor. Foo Fighters ve Nirvana’yı gitarda çalmayı çok seviyorum” diyor. Gitarını eline aldığında sahnedeymiş gibi eğleniyor. Bu yaşında bile grup lideri gibi davranıyor. Babası Cenk, “O biraz daha duygusal. Hani grupların acayip söz yazan üyeleri vardır ya, işte öyle bir tip olacak. Şimdiden bir grup lideri gibi davranıyor. Bir beste yapıp stüdyoya çağırıyor, üçümüz birden çalıyoruz” diyor.

MÜZİSYEN AİLE

Cenk Eroğlu’nun babası Ümit Eroğlu, Ankara Devlet Konservatuvarı Piyano Bölümü’nü bitirdikten sonra aranjör ve orkestra şefi olarak çalıştı. Şu an ODTÜ Caz Orkestrası’nın şefi.
Cenk Eroğlu’nun büyükbabası Kemal Eroğlu’ysa Atatürk’ün emriyle ilk özel müzik okulunu açtı.
Ebru Eroğlu Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı öğretim görevlisi. Türkiye’nin ilk kadın rock grubu Volvox’un bas gitaristi Ebru Eroğlu hâlâ faal bas gitar çalıyor ve albüm kayıtlarına giriyor.