Oluşturulma Tarihi: Haziran 24, 2005 00:00
ONUN bir zamanlar çok güzel olduğu belli. Çok görmüş geçirmiş birisi.Ona, ‘Arada bir gelip seninle birlikte olmak istiyorum, bir gecelik, birkaç gün falan...’ dedim.Güldü, ‘Senin gibi çok isteyen var, bir gecelik, birkaç günlük... Özellikle dışardan gelenler uzun süre benimle kalmak istemiyorlar artık’ dedi.‘Yine de senin yeterince áşığın vardır...’‘Var, onlar da benimle yaşamanın zor olduğunu, çekilmez olduğumu söylemeye başladılar...’‘Adın ne?..’‘İstanbul...’*Eski bir hayat kadını.Saçları boyalı.Takma kirpikleri, yüzünde yaldızlı fondöten, taşmış kırmızı ruj...Rüzgár denizden esince kötü bir parfüm kokusu geliyor. Boğazına iki tane boncuktan kolye takmış. Bacaklarında bıçak izleri var.‘Görgüsüzler yaptılar’ derken canı sıkılıyor.Teninde zengin áşıklarının diş izleri duruyor. Farkına varıldığında, ‘Áşıklarım ısırıyorlar, güzelliğimi düşünmeden, şehvetle yapıyorlar bunu, izi kalıyor’ diyor.Siluetini yanağında yükselmiş çıbanlar bozuyor.Eski günlere daldığında áşıklarından tapu müdürlerini, belediye başkanlarını, hatta başbakanları ‘...sonra beni hovardalara sattılar’ diye anlatıyor.Akşamları elinde bardak, çığlıklar atarak eğleniyor...Adına bu kadar şiirler yazılmış, şarkılar yapılmış bir başka aşk kadını yok. Ama o sevdalıları dönüp görseler onu asla tanıyamazlar.‘Depre(m)syondayım, bir bu eksikti’ diye yakınıyor.*Bir ara cilveli cilveli güldü:‘Beni istiyor musun?..’‘Bir-iki gecelik belki’ diye kıvırıyorum.Sonra bir anda yeniden değişiyor, gözleri dalıyor, yanaklarından iki damla yaş süzülüyor, elinin tersiyle siliyor:‘Eskiden çok güzeldim... Mutlu ederdim áşıklarımı... Güvendiğim insanlar oldu... Ama beni aşkları gibi sevmediler, bir hayat kadını gibi istediler... Soydular, yatağıma girdiler, tatmin oldular, sonra hırpaladılar... Bak ne oldum?..’
button