Bir erkek, iki kadın, iki sevgi

Güncelleme Tarihi:

Bir erkek, iki kadın, iki sevgi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 17, 2005 00:00

Yaşarken birbirlerine teğet bile geçmeyen, birbirlerinin varlıklarından en küçük biçimde haberi olmayan iki kadın, birbirlerini adamın cenazesinde fark ediyor. Cenazede uzaktan tanışma. İkisi de, artık çok emin. ‘Demek, benden başka biri daha vardı...’İKİ kadın da, aynı adamı seviyor. İki kadın da, aynı adama müthiş sevgiyle bağlı. Ama iki kadın birbirinden habersiz. Oysa, adamın iki sevgiden de haberi var. Adam, iki kadını da seviyor.Kadınlardan biri cenazede çırpınıyor. Kendini yerden yere atıyor. ‘Nerede bu adamın ailesi’ çığlıkları, cenazeye katılanları şaşkına çeviriyor. Herkes merak içinde.Öteki kadın da, aynı cenazede. Ama, çok daha sakin. Sanki cenazede görevli. Son görevi kusursuz yerine getirme kararlılığında. Çevresine dikkatli. Gözünden hiçbir şey kaçmıyor. Öteki kadının çığlıkları, onun ruhunu titretiyor. ‘Yoksa, acaba’ soruları, o kaygı, o korku, hiç kondurmak istemiyor, ama ya öyleyse?.. Çığlıklar derin yaralar açıyor. Uçsuz bucaksız bir vadide yankılanıyor.Cenaze o adamın. İki kadın, aynı cenazede buluşuyor.*YAŞARKEN birbirlerine teğet bile geçmeyen, birbirlerinin varlıklarından en küçük biçimde haberi olmayan iki kadın, birbirlerini adamın cenazesinde fark ediyor. Cenazede uzaktan tanışma.İkisi de, artık çok emin. ‘Demek, benden başka biri daha vardı...’Doğru, kendilerinden başka bir kadın daha var adamın hayatında. Eşi, resmi karısı. Ama, eş kağıt üstünde. Adamın hayatında yıllardır yeri yok.Kadınlardan birini adam, sürekli görüyor. Hatta, deniz kıyısındaki bir köy evinde onunla yaşıyor. Diğer kadını zaman zaman görüyor.Birlikte yaşadığı kadınla balığa çıkıyor. Akşamları özenle hazırlanan rakı sofrasında saatlerce sohbetten, ikisi de zevk alıyor. Hayatı birlikte paylaşıyor.Ama, öteki kadınla da, hayatının sırlarını paylaşıyor. Birlikte yaşadığı kadını saklayarak, ondan söz etmeden, o kadın yine kendine sır kalmak üzere.*CENAZE sonrasında ikisi de, birbirini merak ediyor. O kim?.. Adamın hayatının hangi köşesine ait? Ne ifade ediyor?..Bilinmeyen onlarca soru, ikisini de kurt gibi kemiriyor. Kadınca bir kıskançlık mı? Yoksa, sevdikleri aynı adamın bilinmeyen yönlerini, çok geç de olsa keşfetmek dürtüsü mü? O zalim ve vazgeçilmez merak. İçin için. Usul usul. Onulmaz bir yara. İkisini de, geceler rahat bırakmıyor. Çünkü, o merak.Hayır, çok geç değil. Öğrenmek gerek. Öğrenince, rahatlamak mümkün mü?Kadınlardan biri orasını hiç düşünmüyor. Öteki hakkında, köyde her bilgiyi ediniyor. Evet, artık kesin, o adam, bu kadınla yaşıyor. Gerçek bu. Ve o, bu sarsıcı gerçeği, ancak adam aralarından sonsuza kadar ayrıldıktan sonra öğreniyor.Karar veriyor.Elinde güzel bir buket çiçek, kadının kapısını çalıyor.*KAPIYI açan öteki kadın şaşkın. Karşısında, evet, diğer kadın. Elinde çiçekle. Ne yapacağını bilemiyor.Gelen ise, metin. Hazırlıklı. Kendinden emin.Çiçeği uzatırken, ‘Size teşekkür etmeye geldim.’diyor.Teşekkür mü? Ne demek bu?‘Çünkü, hiç olmazsa son yıllarında, siz benim babamla hayatını paylaştınız. Son yıllarında ona destek oldunuz. Evde yıllarca annemin babama esirgediği yakınlığı, siz gösterdiniz. Babamı mutlu ettiniz. Size onun için teşekküre geldim. İkimiz de, aynı adamı farklı sevmişiz. Siz sevgilisi, ben kızı olarak.’Sevgilisi hıçkırıklarını tutamıyor. Kızı da.Birbirlerine hasretle sarılıyorlar. Sanki birbirlerini yıllarca tanıyorlar. Ana, kız gibi...Baba artık yok. Üçü zaten hiçbir zaman bir arada değil. Hayatta iken, bu mümkün de değil.Ama, şimdi... Kızı devam ediyor:‘Babam balığa çıkmayı, ava gitmeyi çok severdi. Ne yazık ki, annemi bir gün bile, birlikte balık ya da ava gitmeye razı edemedi. Öğrendim ki, siz beraberce çok gitmişsiniz. Babamın avın, balığa çıkmanın keyfini bu kadar çıkardığını bilmezdim. Şimdi, bir de ona bu keyfi verdiğiniz için, size teşekkür ederim.’*KIZI eğiliyor. Babasının sevgilisini elinden tutuyor. Elini öpüyor.Dakikalarca birbirlerine sarılıyorlar. Sanki bir ömür birlikte geçmiş, şimdi aynı acı karşısında, birbirlerini teselli etmeye çalışıyorlar. Dokunsan, sanki kırılacak eşsiz bir vazoyu koruma duygusuyla.Bu kadar insanca, bu kadar uygarca.Ziyaret ikisi arasında kalıyor.Gerçekten yaşanmış bu olay, aynı adamı farklı biçimde seven iki kadının şimdi en büyük sırrı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!