Güncelleme Tarihi:
Kardeşlik bağlarının yanı sıra seçtikleri mesleklerle de paralel hayatlar sürdüren ünlü kardeşler, InStyle dergisinin Ocak sayısı için beraber objektif karşısına geçti.
n TOGAN (23), ŞAHAN’I ANLATIYOR
İnsanların aklında yer etmiş Dikkat Şahan Çıkabilir durumu, benim hayatımda her daim devam etmekte. Evin içinde, her köşeden çıkabilen abim, gerçek hayatta da ekrandaki kadar neşeli ve komik. Kesinlikle ödün vermeyeceği tek şey varsa uykudur. Eğer derin uyuyorsa dünya yıkılsa uyanmaz. Güne başlarken ilk yaptığı şey bir light cola açmak olur. Sağlıklı hiçbir gıda ile arası iyi değil. Koyu Galatasaray’lıdır ve Playstation2’de, futbol konusunda oldukça iddalı olduğunu söyleyebilirim. Hayattta birçok konuda ağabeyime akıl danışırım. Tavsiyelerini dinlerim.
n ŞAHAN (27), TOGAN’I ANLATIYOR
Küçüklüğümden beri, ’Çok iyi bir çocuk, hiç senin gibi değil vallahi’ cümleleriyle, kendimi ’Ben nerede hata yapıyorum acaba?’ diye sorgulamamı sağlayan sakin ve efendi kişilikli kardeşim. Arkadaşlık formunu oturttuğum ilişkimizin etkisiyle çok fazla şey paylaştığım ve tartışacak bir şeyler bulabildiğim, Orta Asya’da yaşayan bir Findandiyalı gibidir o. ’Eğlenceli ne yapabiliriz’ sorusuna rehberi kıvamında yaklaşan kardeşim eğlence danışmanımdır. Zamanında çok düzenliyken, benimle yaşamaya başladıktan sonra, bastırılmış dağınıklık duygusunu da dışarıya vurmuştur.
n HAZIM (42), PELİN’İ ANLATIYOR
Hayatımın en büyük anlamlarından, vazgeçilmezlerinden biri Pelin. Hani derler ya ’delikanlı gibi bir kızdır’ diye, işte o benim kardeşim galiba. Komik, espritüel ve çok enerjik bir kız. Her şeyden öte çok da onurlu. Vicdanlı ve eli açık olması en sevdiğim özelliklerinden. İnsan analizlerine her zaman güvenmişimdir onun. Belki ikimiz de Kova Burcu olduğumuz için birbirimizi daha iyi anlayabiliyoruz. Oyuncu olmasaydı çok iyi dansçıydı. Müzik yeteneğini ben hiç hafife almadım.
n PELİN (37), HAZIM’I ANLATIYOR
Hazım önce benim abim, sonra dostum oldu. Benim için en yakışıklı, en komik ve en yetenekli ağabeyimdir. Kardeş olarak çok şanslıyım. Çünkü onunla her şeyi paylaşıp dertleşebiliyorum. Ondan hiçbir şeyimi gizlemedim bu zamana kadar. Küçükken bana çok emeği geçmiştir. Aramızda 5 yaş vardı. Ama yemeğimi yedirdiğini, beni parkta gezdirdiğini çok net hatırlıyorum. Koruyucu biri. Gelişme çağında bana laf atanlar yanardı. Kız kardeşlik de bambaşkadır mutlaka ama Hazım bana bunu eksikliğini hiç hissettirmedi açıkçası.
n DİDEM (32), SİNEM’İ ANLATIYOR
Biz birbirimizi çok seven beş kardeşiz aslında. Diğerleri erkek... Bu kadar kardeşim olduğu için kendimi çok şanslı hissediyorum. Sanki tek çocuklara göre paylaşmayı daha iyi biliyoruz gibi geliyor bana. Telepatik olarak daha iyi anlaşıyoruz Sinem’le. Tek şikayetimiz sadece sıkıntılı anlarımızı da hissedebiliyor olmamız. Sinem çok mutluyken ben de mutlu olmayı çok isterdim. Küçükken Sinem’le kavga eden benle de küserdi. Bu da ikiz olmanın küçük bir dezavantajıdır.
n SİNEM (32), DİDEM’İ ANLATIYOR
Biz küçükken uzunca bir zaman ortak ad ’Dide’yi’ kullandık, şimdi ise yine ortak ’Opera Twins’ olarak tanınıyoruz. Mozart’ın Cosi Fan Tutte Operası’nda kardeş Dorabella ve Fiordilici rollerini oynuyorduk. Şef bana atak vermesi gerekirken karıştıp Didem’e verdi. Allah’tan hata yapmadık.
n ZEYNEP (28), AYŞE’Yİ ANLATIYOR
En sevdiğim, kardeşim, çılgın Aysel’im. Neşe kaynağım, ışığım, en yakın arkadaşım. Çocuğummuş gibi sorumluluğunu hissettiğim, gözündeki hüzne dayanamadığım, özlediğim... Birlikte yaşarken hayat bir başka güzeldi. Evde eksikliğini o kadar hissediyorum ki. Biz özlemden ağlarız telefonda. Bazen birbirimize çok kızsak da biliriz ki sonunda yine teselliyi birbirimizin omzunda bulacağız.
n AYŞE (27), ZEYNEP’İ ANLATIYOR
Ben evin küçük yaramazı, Zeynep ağır ablasıdır. Zeynep duygusaldır. Kimi zaman anne gibi sever okşar, kimi zaman fırçalar. Gardırobunu karıştırmak, şımarıklıklar yapmak, gecenin köründe arayıp derdinizi anlatmak. Biz Zeynep’le terazi gibiyiz. Daima birbirimizi dengeleriz. İki gün görüşmezsek özleriz, küsünce dayanamaz barışıveririz.
n BEHZAT (44), SÜHEYL’İ ANLATIYOR
Kardeşliğimizin dışında 17 yıldır aynı sahnedeyiz. Süheyl, iş konusunda daha temkinli ve her zaman ayağı yere basan taraf oldu. Aslında küçükken en yaramaz ve fırlama oydu. Çocukluğumda yaz turnelerinde babamın birçok oyununda misafir oyuncu olarak beni de oynatırdılar. Boğa ve yay kardeşliğidir bizimkisi. Üstüne başına ne giydiğine çok laf ederim. Salaş giyinmesine çok karışırım örneğin. Ayrıca bir keçi inadı vardır ki sormayın. Bildiğini okur ama ben onu ikna etmeyi başarırırım.
n SÜHEYL (49), BEHZAT’I ANLATIYOR
Allah hiçbirimizi ayırmasın birbirinden ama bazen burnumun direğini sızlatan ’Ya birimizden birine bir şey olursa ne yaparız’ düşüncesi takılır aklıma. Onun benden daha agresif çıkışları, demeçleri olur bazen. ’Oğlum niye öyle söyledin şimdi’ derim. Ama kardeş ve insan olarak mükemmeldir. Kız kardeş özlemimizi küçükken Behzat’la giderirdik. Sapsarı saçlar ve yeşil gözleriyle çok güzel bebekti.