Bir dizi sevdim çekemediler

Geçen hafta ‘ Yalan Dünya’ dizisini çok beğendiğimi yazmıştım. Bazı teknik hatalara falan da değinmiştim üstelik. Yıllardır ilk defa bir diziyi seyredip beğenmem, bazılarını rahatsız etmiş. Bizim grubun kanalında gösteriliyor diye yalakalık yapmışım. Abartılı oyunculuktan başka hiçbir şeyi yokmuş. Avrupa Yakası ’nın yanına bile yaklaşamazmış. Yazmışlar da yazmışlar. Yazanlar seyirci falan değil kesinlikle. Çakma mail adresleriyle gönderiliyor. Bu diziden ekmek kapamayan birileri diye tahmin ediyorum.
Ben diziyi sevdim diye yazarken, başka bir diziyle karşılaştırmadım. Hepsinin yeri, izleyici kitlesi ayrı. Hazır yalakalık işine başlamışken, bir de Gary Oldman’a saygılarımı sunayım. Oscar adayı olduğu ‘ Tinker Tailor Soldier Spy’ da, neredeyse hiç değişmeyen bir yüz ifadesiyle filmi götürüyor. İstanbul sahneleri de çok güzel. Umarım Oscar ’ı da kapar.

Kebabın tahtı sallanıyor

Bundan birkaç yıl önce birileri, “Gün gelecek, herkes kasapları konuşacak, sosyete kasaptan çıkmayacak” deseydi, arkadaşlığımı gözden geçirirdim.
Ama şimdi her yer kasap. Özellikle isminde et harflerini taşıyan kasaplar, direk bu işe dalıyorlar. Nusret, Hasret, Gayret, Hidayet hatta Ahmet gibi isimler bu iş için çok uygun. Nusret, zaten piyasanın en gözdesi olarak vitrine çıktı bile.
Durum böyle devam ederse, Bostancı Kasaplar Çarşısı, Bağdat Caddesi’ni kesinlikle sollar diyorum.
Et işinde ortaya çıkıp, ağır laflar eden bir dostumuzla ilgili bir haber aldım. Firmasının adı Beeves Butcher Steak House. Sahibi ve açsısı Sidar Budak et konusunda iddialı: “Beş yıl içinde ‘kebap out, steak in’ olacak” diyor. Dinlemekte fayda var Budak arkadaşı.
* Biftek diye bir et türü yoktur.
* İyi bir et terbiye edilmez.
* Halkımız eti çok sever ama etten anladığı pek söylenemez.
* Dolaptan çıkarılan et hemen pişirilmez.
* Et her dokunuşta sıvı kaybeder.
* Sadece dökme tavada pişirilir, sıcak tabakta servis yapılır.

Karda Latin havaları iyi gider

Kartalkaya’da ilginç bir otel devreye girdi. Kaya Palazzo Ski&Mountain Resort. Akıcı bir İngilizceniz yoksa, zor rezervasyon yaptırırsınız. Ben gidemedim ama görüp, kalanlar anlatıyor; “Şehirde bile bu şıklıkta, konforda bir otele zor rastlarsınız” diyorlar. Otelin şöhreti, kısa zamanda yayılmış, sağlam sayda sosyetik ünlünü gittiği haberleri geliyor. Geçen hafta Ayhan Sicimoğlu’nun Latin All Stars grubu program yapmış. Latin müziği ve kar ilginç bir uyum olmuş tabii. Haftaya da Jamaika kayak milli takımının gösterisi bence kareyi tamamlar.

Carla Sarko’yu bıraksın TUBA ÜNSAL

Tuba Ünsal, rol aldığı ‘Keşanlı Ali Destanı’ ile konuşuluyor. Bir yandan da Twitter’da “Bugün ne giydim” diye, kızlara tüyo veriyor. Sizin için, kendisiyle ayak üstü bir ‘bugün röportajı’ yaptım:
Tuba bugün ne giysen?
- Bugün hiçbir şey giymesem.
Keşanlı Ali nasıl gidiyor, aranızda bir şey var mı?
- Çok seviyeli bir ilişkimiz var. Yakında balayına turneye gidiyoruz.
Bugün Fransa’ya karşı ne yaptın?
- Hermes’e karşı Termes diye bir çanta tasarladım. Yediğim bütün makaronları çıkardım. Eyfel’in maketini evimde yapıyorum, turizme açacağım. Japonlar’a bedava ama Türkler’den 10 kağıt alırım. Carla Bruni’ye yerli bir diplomat ayarlayacağım. Bıraksın o Sarkozy’yi.