Bir derginin doğum günü böyle kutlanır
Güncelleme Tarihi:
Melda Narmanlı ÇİMEN
Oluşturulma Tarihi: Ocak 06, 2005 01:30
Evimiz, kendi kişisel duygu ve tarzımızı yansıttığımız keyifli bir oyun alanı. Maison Française dergisi tam 10 yıldır bu oyuna, kendi küçük msasallarını ekliyor. Bu ay 10’uncu doğum gününü kutlayan dergiye, pek çok ünlü isim katkıda bulunmuş... Kimi fotoğraf çekmiş, kimi kapağını yeniden yaratmış. Derginin doğum günü için pasta yapan ve tebrik kartı tasarlayan bile var!
Maison Française, yaklaşık 60 senedir dünya dekorasyon kulvarında gerçek bir otorite. Fransız ekolünü, çağdaş, romantik, klasik ve modern bakış açılarıyla evlere taşıyan bu yayının Türkiye’deki yolunun 10’uncu yılında, çok özel bir dergi hazırlanmış okuyuculara.
Dekorasyon-stil-tasarım-keyif başlıkları altında şimdiye kadar yaratılan binlerce sayfanın bu son durağında, doğum günü heyecanını paylaşan bir çocuk ve arkadaşlarını bulacaksınız karşınızda.
Mısır asıllı ünlü tasarımcı Karim Rashid, bu sayı için tasarladığı kapakta kendisi de dahil olmak üzere dünyaca ünlü pek çok ürününün yer aldığı üçboyutlu bir resim çizmiş.
Fransız iç mimar Andreé Putman, samanyolunda yol gösteren bir yıldız olarak yorumlamış dergi kapağını.
Halkla İlişkiler Uzmanı Senem Çapa, dergiye olan sevgisini bir tebrik kartına yansıtmış.
Foodie pastanesinin sahibi pasta tasarımcısı Emel Başdoğan, Maison Française için eşi benzeri olmayan bir ekler yaratmış; derginin rengini ve ruhunu eşsiz bulduğu için.
Fotoğraf sanatçısı Vedat Öztürk ise bir çiçeğe benzetmiş: ‘Her sayıda kendi özünü değiştirmeden renklenen, yenilenen bir dergi. Tıpkı bir çiçek gibi’.
SADIK OKUYUCU KİTLESİ
Ocak sayısına emeği geçenler arasında başka kimler yok ki? Dekoratör-tasarımcı Zeynep Fadıllıoğlu, tasarımcı Arif Özden, tasarım yöneticisi Gaye Çevikel, iletişimci Zeynep Helvacı, ressam İsmail Acar, Kezban Arca Batıbeki ve Mehmet Uygun, karikatürist Latif Demirci ve Ergun Gündüz, görsel yönetmen Orkun Ertem, Sabriye Coşkun ve Engin Kafadar, DJ Salih Saka, mimar Mustafa Toner ve Emir Uras...
Tümü dergiyi kendi dilleriyle yorumlamış ve kendi hediyelerini yaratmışlar.
Editoryal misyonu daima geleceği, geçmişin üzerine ekleyerek çoğaltmak olan Maison Française ekibi ise, en yeniyi, en şaşırtıcıyı, en keyifliyi ayıklayıp araştırmış; bir ipliğin ucundan bir trend yakalamış; güzel olana dünyanın öbür ucunda olsa bile ulaşmış yine.
Özel bir koleksiyon sayısı olarak hazırlanan dergi, dekorasyon sektörünün son on yıldaki gelişimini ve değişimini gösteren bir almanak niteliğinde.
Maison Française, 10’uncu yıl heyecanıyla daha iyiyi, daha çok seçeneği sunmaya devam edecek. Okuyucu sadakati çok yüksek olan ve okurlarının sevdiği bir marka haline gelen Maison Française, bu özelliğinden yola çıkarak ‘I love Maison Française’ konsepti altında topladığı pek çok sergi, yarışma ve etkinliği de 2005 yılı boyunca gerçekleştirerek 10’uncu yıl kutlamasını ve neşesini tüm yıla yayacak.
Derginin Marka Müdürü Elif Günenç, Maison Française’in bu enerjisini şöyle özetliyor: ‘Maison Française, rengarenk süslediğiniz Noel ağacınızın tepesindeki yıldız olmaya devam edecek!’
Stillerin peşinde bir dergi
Maison Française dergisi ekibi, stillerin peşindeki yolculuklarını şöyle anlatıyor: ‘Hani yemek yaparken, baharatı raftan, margarini buzdolabından, unu çekmecelerden alırsınız ya; prodüksiyon da böyle bir şey. Arabalara binip yola çıktığımız zaman tüm şehrin altını üstüne getirircesine dolaşır, aklımızdaki temaya uygun ürünleri mağazalardan toparlar ve stüdyolarda bir araya getiririz. Çoğu kez ev zannettiğiniz yer ev değildir, pencere diye düşündüğünüz pencere değildir. Onlar stüdyolarda tek tek inşa edilirler. Bu ‘mış gibi’ oyununda hayalgüçlerimizin boyutlarını tespit edebilecek bir ölçü birimi yok!’
Dekorasyon-stil-tasarım-keyif başlıkları altında şimdiye kadar yaratılan binlerce sayfanın bu son durağında, doğum günü heyecanını paylaşan bir çocuk ve arkadaşlarını bulacaksınız karşınızda.
Mısır asıllı ünlü tasarımcı Karim Rashid, bu sayı için tasarladığı kapakta kendisi de dahil olmak üzere dünyaca ünlü pek çok ürününün yer aldığı üçboyutlu bir resim çizmiş.
Fransız iç mimar Andreé Putman, samanyolunda yol gösteren bir yıldız olarak yorumlamış dergi kapağını.
Halkla İlişkiler Uzmanı Senem Çapa, dergiye olan sevgisini bir tebrik kartına yansıtmış.
Foodie pastanesinin sahibi pasta tasarımcısı Emel Başdoğan, Maison Française için eşi benzeri olmayan bir ekler yaratmış; derginin rengini ve ruhunu eşsiz bulduğu için.
Fotoğraf sanatçısı Vedat Öztürk ise bir çiçeğe benzetmiş: ‘Her sayıda kendi özünü değiştirmeden renklenen, yenilenen bir dergi. Tıpkı bir çiçek gibi’.
SADIK OKUYUCU KİTLESİ
Ocak sayısına emeği geçenler arasında başka kimler yok ki? Dekoratör-tasarımcı Zeynep Fadıllıoğlu, tasarımcı Arif Özden, tasarım yöneticisi Gaye Çevikel, iletişimci Zeynep Helvacı, ressam İsmail Acar, Kezban Arca Batıbeki ve Mehmet Uygun, karikatürist Latif Demirci ve Ergun Gündüz, görsel yönetmen Orkun Ertem, Sabriye Coşkun ve Engin Kafadar, DJ Salih Saka, mimar Mustafa Toner ve Emir Uras...
Tümü dergiyi kendi dilleriyle yorumlamış ve kendi hediyelerini yaratmışlar.
Editoryal misyonu daima geleceği, geçmişin üzerine ekleyerek çoğaltmak olan Maison Française ekibi ise, en yeniyi, en şaşırtıcıyı, en keyifliyi ayıklayıp araştırmış; bir ipliğin ucundan bir trend yakalamış; güzel olana dünyanın öbür ucunda olsa bile ulaşmış yine.
Özel bir koleksiyon sayısı olarak hazırlanan dergi, dekorasyon sektörünün son on yıldaki gelişimini ve değişimini gösteren bir almanak niteliğinde.
Maison Française, 10’uncu yıl heyecanıyla daha iyiyi, daha çok seçeneği sunmaya devam edecek. Okuyucu sadakati çok yüksek olan ve okurlarının sevdiği bir marka haline gelen Maison Française, bu özelliğinden yola çıkarak ‘I love Maison Française’ konsepti altında topladığı pek çok sergi, yarışma ve etkinliği de 2005 yılı boyunca gerçekleştirerek 10’uncu yıl kutlamasını ve neşesini tüm yıla yayacak.
Derginin Marka Müdürü Elif Günenç, Maison Française’in bu enerjisini şöyle özetliyor: ‘Maison Française, rengarenk süslediğiniz Noel ağacınızın tepesindeki yıldız olmaya devam edecek!’
Stillerin peşinde bir dergi
Maison Française dergisi ekibi, stillerin peşindeki yolculuklarını şöyle anlatıyor: ‘Hani yemek yaparken, baharatı raftan, margarini buzdolabından, unu çekmecelerden alırsınız ya; prodüksiyon da böyle bir şey. Arabalara binip yola çıktığımız zaman tüm şehrin altını üstüne getirircesine dolaşır, aklımızdaki temaya uygun ürünleri mağazalardan toparlar ve stüdyolarda bir araya getiririz. Çoğu kez ev zannettiğiniz yer ev değildir, pencere diye düşündüğünüz pencere değildir. Onlar stüdyolarda tek tek inşa edilirler. Bu ‘mış gibi’ oyununda hayalgüçlerimizin boyutlarını tespit edebilecek bir ölçü birimi yok!’