Bir daha çal Wolfgang herkes daha çok kazansın

Güncelleme Tarihi:

Bir daha çal Wolfgang herkes daha çok kazansın
Oluşturulma Tarihi: Ocak 22, 2006 00:00

Bir harika çocuk olarak babası Leopold tarafından başarıyla pazarlanmıştı Wolfgang. Hem müzik hocası, hem sanatçı ajanı, hem de halkla ilişkiler görevlisi gibi çalışan Leopold, oğluna Avusturya İmparatoriçesi’nin, Fransa ve İngiltere krallarının saraylarında konserler verdirmişti.

Haberin Devamı

 Avusturya’da yayınlanan haftalık haber dergisi Profil, geçtiğimiz günlerde mutsuz bir Mozart’ı babasının yanında altınları sayarken gösteren bir illüstrasyon yayınladı ve bestecinin 200 yıl boyunca acımasızca pazarlandığını ama bugün pazarlamanın zirveye ulaştığını iddia etti. Mozart endüstrisi, doğumunun 250. yılında onu her şeyiyle paraya çevirmek için elinden geleni yapıyor.

27 Ocak 1756’da doğdu. Sadece 35 yıl yaşadı ama dünyanın en güçlü global markalarından birine adını verdi. Yıldönümlerinin pazarlama stratejilerinde başköşeye oturduğu bir çağda, 250 gibi toparlak, güzel bir rakama da denk gelince, Mozart endüstrisi bu yıl kolları sıvadı.

Avusturyalı yetkililer bir rakam vermek istemiyor. Ama Fransa’daki Österreich Werbung’un (Avusturya’yı dünyada tanıtmakla görevli kurum) Başkanı Arthur Oberascher, 5,4 milyar euro gibi bir rakam telaffuz ediyor. Bu rakam, sadece Avusturya için geçerli.

Avusturya’da hazırlıklar en az üç yıl önce başladı. Turizm Bakanlığı’nın 2004 Turizm Endüstrisi Raporu’nda Mozart’ın 250. yılına özel bir yer ayrılmıştı. "Klasik müzik severler için özel grup pazarlaması" başlığı altında, Avusturya Ulusal Turist Ofisi ile Mozart Konsorsiyumu ortakları Viyana ve Salzburg’un dünya çapındaki pazarlama etkinliklerinin hedef kitlelere en iyi şekilde duyurulacağı bildiriliyordu.

Son iki yıldır Salzburg Festivali, ABD, Japonya ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde basın toplantıları düzenleyerek 250. yılda neler yapacaklarını duyurmak için uğraşmıştı.

Ölümü 200 yılı aştığı için Mozart’ın telif hakları kimsede değil. Ancak manevi haklarını elinde tutan birkaç kent var. Bunların başında doğduğu Salzburg, kısa hayatının bir kısmını geçirdiği Prag ve öldüğü Viyana geliyor. İşte bu üç kent, şimdi Mozart’tan yararlanmak için ellerinden geleni yapıyor.

Çek Cumhuriyeti, en az Avusturya kadar Mozart’tan gelir bekliyor. Besteci, Don Giovanni operasını Prag’da bestelemiş ve 1787’de yapılan ilk gösteride orkestrayı bizzat burada yönetmişti. Çek Turizm Bakanlığı, 250. yıldönümünü "Bu yıl Avrupa’daki en büyük kültür olayı" diye niteliyor. Prag’da bu yıl Mozart’a adanmış 150 konser verilecek.

SALZBURG MOZART’IN SÜTÜNÜ SAĞAN KENT

Ama Time Dergisi’nin deyişiyle Mozart’ın "sütünü sağmak" konusunda kimse Salzburg’la aşık atamıyor. Salzburg Belediye Başkanı Heinz Schaden "Mozart olmasaydı, bu şehir ne olurdu bilemem" diyor. Cevabı vermek kolay: 2004 yılında 6,9 milyon turistin ziyaret ettiği, bu yıl ise en az 7,5 milyon turistin beklendiği bu şehir, sıradan bir Avusturya kasabası olurdu. Salzburg’un ikinci özelliği olan kış sporları bile bestecinin anısıyla iç içe. Mozart Meydanı’ndaki buz pistinde insanlar Sihirli Flüt’teki Gece Kraliçesi’nin aryası eşliğinde kayıyor.

Salzburg, Mozart’ı onurlandırmakta aslında biraz geç kalmış bir kent. İlk heykel 1842’de dikilmiş, ilk müze 1880’de açılmış. Mozarteum Vakfı, doğduğu evi 1917’de satın almış. Mozart’ın Getreidegasse’de üçüncü katında doğduğu ev, turistlerin en çok gezdiği yerlerden biri.

Mozart’ın daha sonra yaşadığı Makartplatz’daki ev, yani Mozart Wohnhaus, endüstrinin nasıl çalıştığını çok iyi gösteriyor. Mozarteum Vakfı 1930’larda burayı bir müzeye çevirmeye çalıştığı sırada, II. Dünya Savaşı patlak vermiş ve ev 1944’te bombalanmış. Yerine bir işyeri yapılmış. Vakıf burayı alıp, binayı yıkarak yepyeni bir Mozart evi yapmak için bir servet harcamış. Bugün doğduğu evde satılan her mum, bardak veya kartpostalın parası, sonradan yapılan evi desteklemek için harcanıyor.

Salzburg Festivali, Mozart turizminin can damarlarından. Bu yıl büyük bir atak yaparak bestecinin 22 operasının hepsini de sahneye koyacaklarını açıkladılar. Ancak Salzburg Festivali’nin rakipleri de var. New York’taki Lincoln Center’da bu yaz 35. sezonunu açan Mostly Mozart Festivali salonları dolduruyor. Londra’da Barbican Centre’da ona rakip bir başka Mostly Mozart Festivali daha düzenleniyor.

MOZART ETKİSİ TEORİSİ PARA MAKİNESİ GİBİ

Mozart endüstrisi, elbette albüm satışına dayanıyor. Müzik CD satışları bütün dünyada düşerken, Mozart bundan etkilenmeyen nadir bestecilerden. Ayrıca, tıpta, pedagoji ve psikolojide "Mozart etkisi" denilen kavram da CD satışlarını yükseltiyor.

Wisconsin Üniversitesi’nden Frances Rauscher’in 1993’te araştırmalara dayanarak ortaya attığı bu teze göre, Mozart dinlemek algılama yetisini arttırıyor. Bu tez ABD’de 90’larda o kadar etkili oldu ki, Georgia Valisi yeni anne olmuş bütün kadınlara Mozart CD’leri dağıttı, Florida’da devlet okullarında çocuklara Mozart dinletmek mecburi hale getirildi, Amerikalı girişimci Don Campbell "Mozart Etkisi" adında kitler pazarlamaya başladı.

Bunun bir Amerikan abartması olduğunu sanmayın. İsveç’te doğum koğuşlarında sancı çeken müstakbel anneleri rahatlatmak için K467’nin çalındığı biliniyor. Fransız doktor Alfred Tomatis de dünyayı bir başka Mozart etkisi teziyle etkiledi. Ona göre Mozart dinlemek, öğrenme bozukluğu çeken çocuklar için birebirdi. Gerard Depardieu gibi bir oyuncu, Eliad gibi bir ressam, bu terapinin kendilerine çok iyi geldiğini ileri sürüyorlardı. Öyle ki Polonya hükümeti, ülke çapında öğrenme bozukluğu çeken çocuklara Tomatis’in geliştirdiği Mozart terapisini uygulamaya karar verdi.

TÜRKİYE’DE MOZART

7 Her yıl Mozart Günleri düzenleyen Ülker, Mozart adıyla özel bir çikolata çıkardı.

7 Dünya Yayınları, yerli bir Mozart biyografisi yayınlayacak. Kitabı Aydın Büke yazdı.

7 Andante Dergisi önümüzdeki hafta piyasaya Mozart Özel Sayısı’nı çıkarıyor.

7 Mozart’ın Türk Marşı (K331 sayılı 11. piyano sonatının son bölümü) mehter takımlarının repertuvarına girdi ve her fırsatta çalınıyor.

7 Saraydan Kız Kaçırma operası yıllarca İstanbul Müzik Festivali’nde Topkapı Sarayı avlusunda çalındı.

MOZART YAN SANAYİİ

7 Viyana ve Salzburg’da neredeyse bütün ürünlere Mozart etiketi yapıştırıldı. Butiklerde Mozart küllükleri, bira bardakları, ajandaları, biberonları, tişörtleri, kasketleri, golf topları vb. var.

7 En ünlü Mozart ürünü, 1891’de bestecinin ölümünün 100. yıldönümünde Salzburg’lu pastacı Paul Fürst’ün yarattığı Mozartkugel çikolataları. Pralin çikolata, badem ezmesi, Şam fıstığı ve nugadan oluşan çikolata her yıl 90 milyon adet satılıyor, 50 ülkeye ihraç ediliyor.

7 Mozart ayısını kollarınızın arasına aldığınızda "Küçük Bir Gece Müziği"ni çalmaya başlıyor. 189,90 euroluk ayıyı en çok Japon turistler seviyor.

7 Yıllık cirosu 117 milyon euro olan Salzburg’daki Stiegl şirketi, "Mozart Gold" adında yeni bir birayı piyasaya sürmüş.

7 Süt ürünleri şirketi Alpenmilch, yoğurtlu bir Mozart içeceği yaptı. Bu yıl 1 milyon tane satmayı düşünüyorlar. İçecekte Mozartkugel çikolatası gibi badem ezmesi, nuga ve çikolata da var.

7 Flachgau’lu kasap Stefan Fuchs, Mozart sosisini geliştirmiş. Domuz ve sığır etinden yapılma sosis bir keman şeklinde ve 450 gram.

7 Almanya’da, Neuss’deki Puppenklinik Offermann oyuncak şirketi, tanesi 189 euroya satmak üzere özel bir Mozart bebeği üretmiş.

PARA SIKINTISI ÇEKTİ AMA YOKSUL DEĞİLDİ

Mozart’la ilgili efsaneler, 19. yüzyılda romantik dönemin etkisiyle doğdu. Bir zanaatkar gibi çalışan besteci, ilhamını Tanrı’dan alan esrarengiz bir dahiye, baskıdan bunalan bir özgürlük aşığına dönüştü. Ömrünü açlık içinde geçirmiş, hatta yoksullar mezarlığına gömülmüştü, vb. Bu efsanelerin doğru olmadığı daha sonra ortaya çıktı. Mozart, para sıkıntısı çekiyordu ama az para kazanmıyordu. Önde gelen bir besteci ve müzik öğretmeni olarak belli bir yaşam standardını tutturması gerekiyordu. Wiebke Thormahlen’in yaptığı araştırmaya göre, öğrencileriyle ilişkilerinde sağlam bir iş anlayışına sahipti. Birine ders vereceği zaman sözleşme imzalıyor, "hanımefendinin haftalık derslere riayet edip etmemesine bakmaksızın" belli bir geliri garanti altına alıyordu. Ancak son yıllarında çok borçlanmıştı. Andante Dergisi’nin Mozart özel sayısında Serhan Bali’nin yazdığı "Mozart Nasıl Geçinirdi?" yazısında, Mozart’ın gelirinin iyi olduğu, ancak lüks yaşamı nedeniyle para sıkıntısı çektiği belirtiliyor.

Mozart EMI ile Mısır’a Sony ile Küba’ya gitti

250. yıl için büyük müzik devleri kolları sıvadı. EMI Classics, Mozart için bir site hazırladı. Bu şirket, bir süre önce Doğu ve Batı müziğini bir araya getiren "Mozart in Egypt" (Mozart Mısır’da) albümünü çıkarmıştı. 250. yılda bu albümün ikincisi çıktı. "Mozart in Egypt 2" şu anda piyasada. EMI’ın ayrıca "Best Mozart 100", "Mozart Discovery" ve "Mozart For My Baby" gibi albümleri var. Sony Classics de 250. yıl için Latin Amerika müziğiyle Mozart’ı karşılaştırmaya karar verdi ve "Mozart Meets Cuba" albümünü çıkardı. Klazz Brothers & Cuba Percussion’un Mozart yorumlarından oluşan albüm Sony’nin tek çalışması değil. Şubat ayında 3 CD’den oluşup tek CD fiyatına satılacak bir 250. yıl seti Türkiye’de de piyasaya çıkacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!