Bir burs aldım ve hayatım değişti

Kim ne yapıyor?

* Muhiddin Dürrüoğlu: Brüksel Kraliyet Konservatuarı’nda oda müziği profesörü

* Fora Baltacıgil: Berlin Filarmoni Orkestrası’nda kontrbas çalıyor

* Kardeşi Efe Baltacıgil: Philadelphia Orkestrası’nda çello grup şef yardımcısı

* Elif Ezgi Kutlu: Nürnberg Operası’nda kadrolu mezzasoprano

* Gökhan Aybulus: Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda piyano ana sanat dalı öğretim üyesi

EZGİ KUTLU: Memur gelirli ailem masraflarımı karşılayamazdı

13 yaşında tesadüfen katıldığım Harika Çocuk Yarışması’nın final konseri Ankara’daki Operet sahnesindeydi. Babamin finalden önce heyecanlı olduğumu görüp “Bu sahneyi Atatürk yaptırdı, sana uğur getirecektir” dediğini hatırlıyorum. Bilkent Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra, bir ses kayıdımı da içeren master başvurumu New York’taki The Juilliard School of Music’e gönderdim. Kazandım ama New York gibi pahalı bir şehirde giderlerimi memur gelirli, iki çocuklu ailemin karşılaması imkansızdı. Eczacıbaşı Holding’e başvurdum. Talebimi kabule değer görerek, yurt dışındaki eğitimimde ve devamındaki kariyerimde bana büyük destek oldular. İstanbul Müzik Festivali’nde seyirci karşısında iken, İtalya Roma Opera sahnesinde Riccardo Muti yönetiminde Verdi’nin Fenana’sı iken, İngiltere Garsington Operası sahnesinde Rossini’nin Külkedisi iken, Berlin sahnesinde Carmen iken ve şimdi de Belçika’nın Antwerp Opera’sında Oscar ödüllü Christoph Waltz ile Rosenkavalier Operası’nın provalarında iken; topraklarımın, insanımın ve Atatürk gençliğinin bir elçisi olduğumu hep hissettim ve hissediyorum.

MUHİDDİN DÜRRÜOĞLU: O Chopin kasetini hiç unutamam

Bir gün bir aile dostumuz (ben 4 ya da 5 yaşında iken) bir kasette Chopin’in piyano konçertolarını kaydedip bana hediye vermişti. O müzik beni o kadar etkilemişti ki evdeki teybi bozuncaya kadar günde beş-altı kere dinlediğimi hatırlıyorum. Daha sonra kendi kendime küçük besteler yapmaya ve piyano dersleri almaya başladım. Müzik ve piyanoyla tanışmam bu şekilde oldu diyebilirim. Konservatuvar’da özel statü imtihanlarını kazandım ve İlhan Baran ile kompozisyon çalışma imkanını buldum. Bu, hayatımda gerçek bir dönüm noktası oldu. İlhan Bey bana hep şu sözü hatırlatırdı: “Muasır medeniyet seviyesine çıkmak.” Atatürk’ün bize hedef olarak koyduğu bu sözlerin gerçek manâsını bugüne kadar acaba kaç kişi anlayabilmi?tir? Bunu hakikaten anlayabilmiş nadir insanlardan benim aklıma gelen ilk ki?i henüz 18 ya?ındayken tanıştığım merhum Dr. Nejat Eczacıba?ı’dır. Bana ve aklımdaki projeye anında verdiği bursla hemen sahip çıkı?ını hiç unutamam.

HÜLYA KESER: Türkiye konserlerim bir başka oluyor

Yurtdışında eğitim almak benim hayatımda çok önemli bir karar oldu.

Çok mutlu olduğum anlardan biri yurtdışında eğitim bursu kazandığımı öğrendiğim andı. Faruk Eczacıbaşı telefon etmiş ve bu haberi vermişti. Heyecandan ne dediğimi bile hatırlamıyorum. Bir başka güzel mutlu anım, ilk CD’m çıktığında, Bülent Eczacıbaşı ve Faruk Eczacıbaşı’ndan aldığım tebrik mektuplarıydı. Türkiye’de verdiğim konserler beni çok mutlu ediyor. Bunlar çok özel ve duygu yüklü, enerji ve motivasyon veren konserler.

TILSIM BUFE MURATAL: Hayalini kurduğum okuldayım

Bu mektubu yıllardır hayalini kurduğum okulun çalışma odasından yazıyorum… Tüm başarılarımın yanına bir de yurt dışı eğitimim için Dr. Nejat F. Eczacıbaşı müzik bursunu kazanmış olmak beni çok mutlu etti. Daha Almanya’da alacağım eğitimin çok başındayım ancak Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı desteğiyle adım attığım yeni öğretim hayatımın sonunda ülkem için çok daha başarılı bir sanatçı olacağıma inancım tam.

EFE BALTACIGİL: İnsanın annesi öğretmen, babası müzisyen olunca...

İnsanın annesi öğretmen, babası müzisyen olunca çocukları dışarı yollamak kolay değil, bu yüzden bu burs benim için büyük bir talih oldu. Bana ve nice genç müzisyene bu desteği karşılıksız sunan Eczacıbaşı ailesine ne kadar teşekkür etsem az.

BERİL ÇALGAN

Benimle aynı sınıfta okuyan Amerikalı piyanist bir arkadaşım Moskova Çaykovski Konservatuvarı’nda okumak istediğini söyleyince ben de acaba ben de şansımı denesem mi diye düşünmeye başladım. Sınavı kazanmasına kazandım ama okulun yıllık ücretini ailemin karşılaması imkansızdı. Eczacıbaşı bursiyerlerinden biri oldum. Hem iyi bir piyanist olmak için gereken eğitimi alacaktım, hem de Eczacıbaşı gibi dev bir kurumun beni sahiplendiğini hissediyordum. Eczacıbaşı bursu sayesinde Moskova Çaykovski Devlet Konservatuvar’ını dereceyle bitirdim. Şu anda Bursa Uludağ Üniversitesi Konservatuvarı Öğretim üyesi ve Piyano Anasanat Dalı başkanıyım. Başkan olmanın ne kadar büyük bir sorumluluk olduğunun bilincinde olduğum kadar, bu sorumlukları keyifle yerine getirecek kadar da kendime güvenim tam.